Page 111 - OMÜ Bülten 87
P. 111

“Engelliliğin bir acıma, tolerans veya şefkat aracı   Sözleşmesi’nde ‘Nothing About Us Without Us’ (Biz-
               olarak kullanılmasının en büyük problem”     siz Olmadan Bizsiz Asla) biçiminde slogan bir söz
                                                            vardır. Zira sözleşmeyi hazırlayanlar da engelli. Biz
               Söyleşide hak temelli anlayışın toplumun genelin-  engelliliği okulda, sokakta, toplumda nasıl anlatıyo-
               de yaygınlaşması gerektiğine dikkat çeken Prof.  ruz? Bu çok değerli bence.”
               Dr. Yazgan, Doç. Dr. Topkaya’nın “Farklılıklarla nasıl
               yaşamalıyız?” sorusunu ise, “Yaşadığımız dünyada  “Engelli bireyin, gerçekçi bir biçimde daha
               insanların bu meseleler karşısında ‘Bize ne?’ deme  fazlasını yapabilmesi için gayret ediyoruz”
               devri kapandı ve toplumun gelişmesine paralel ola-
               rak en azından etik bir norm yerleşti. Farklılık dedi-  OMÜ Engelli Öğrenci Birimi Akademik Koordinatörü
               ğimizde; kendine özgülükten ziyade kişinin yaşamını  Doç. Dr. Nursel Topkaya da bu hususa dair, “Bizler
               toplumun diğer kesimlerinden farklı olarak etkile-  tabii Üniversitemizde tüm engelli gruplarıyla birlik-
               yen ve bunu tam yaşamasını engelleyen durumları  te çalışıyoruz. Öz güven, eyleme geçmek veya adım
               da kastediyorum. Engelliliği bir hak konusu olarak  atmak sanırım engelli bireylerde biraz daha ön pla-
               değil de yardım etmek, sahip çıkmak, tolerans veya  na çıkıyor. Normal gelişimde bile son derece önemli
               şefkat gibi bir tür sadaka kültürü içerisinde konum-  olan öz güven ve engellerin bireyin kendi zihninde
               landırdığınız  zaman, bu durum  destek  olanın key-  olduğu fikri, engelli gruplarda daha baskın durum-
               fine bağlı hâle geliyor. O yüzden engelliliğin, bir  da.  Ama  bazı  engelli  bireyler  için  engelleri  aşmak,
               acıma veya şefkat aracı olarak kullanılmasının en  çok kolay olabiliyorken bazılarında çok zor oluyor.
               büyük problem olduğu kanaatindeyim. Çünkü böy-  Bunun için özellikle ailelerde, engellere takılıp bun-
               le davranmakla bunu insan hakkı konusu olmaktan  larla  yaşama fikrinden engelli bireyi  kurtarmanın
               çıkartıp başkasının keyfine bağlı bir mesele hâline  çok önemli olduğunu düşünüyorum. Gerçekten çok
               getirmiş olursunuz. Aynı zamanda toplumun engel-  inanılmaz örneklerle karşılaşıyoruz. Nitekim cinsi-
               lilere yaklaşımı, diğer farklılıkları ele alış biçimini de  yet bir engel olarak karşımıza çıkabiliyor, maalesef
               etkiliyor. Engelli bireylere verilen toplumsal konu-  cinsiyetçi bakış açısına tanık oluyoruz. Ancak tüm
               mun; iyilikten ziyade iyi olmakla, iyi davranma kültü-  dezavantajlara rağmen bunları yıkan ve bizleri hay-
               rü ile alakalı olduğu ülkelerde garantili bir pozisyon  ran bırakan sıra dışı örneklere de rastlıyoruz. Bu
               olduğunu söyleyebiliriz. Bir de şunu vurgulamak  örneklerde bireyin kendine inanması, ailesinin ona
               gerekiyor: Ortada bir hak varsa aynı zamanda bir  inanması var. Bizler engelli bireylerin hayatın her
               sorumluluk ve görev de var demektir. Yani ‘Ben ne  alanında var olmasını desteklemek ve güçlendirmek
               yapabilirim?’ kısmı da önemli hâle geliyor. Bazen hak  adına faaliyetlerimizi yürütüyoruz.” değerlendirme-
               odaklı konular, hakkın başkaları tarafından sağlan-  sinde bulundu.
               ması gibi yine sadaka kültüründeki duruma dönme-
               ye başlıyor. Yani bu iş, örneğin maaş bağlanması gibi  “Temel hedef; farklılıkların engele dönüşmesini
               bir düzeye iniyor. Oysa bireyin ‘Yaşadım’ diyebilmesi  önlemek”
               için hayatta yapabileceği çok şey var. Bu noktala-
               rın üzerinde engelli toplum kesimlerince yeterince  Söyleşinin ilerleyen bölümlerinde “Engelli bireyle-
               durulmuyor. Bu anlamda engelli bireyin, elde ettiği   rin yaşamın birçok alanında var olması, hiçbir alanı
               hakları en iyi şekilde kullanma sorumluluğu var. Du-  eksik bırakmaması gerekiyor” diyen Prof. Dr. Yankı
               rumu kabul etmekle teslimiyet karıştırılıyor. Gerçeği  Yazgan, devamında “Burada temel hedef; farklılık-
               kabul etmek, gerçeğe teslim olmak değildir, aksine  ların engele dönüşmesini önlemek. Tartışmalı oldu-
               gerçeği değiştirip dönüştürmenin ilk adımıdır.” söz-  ğunu biliyorum ama babam engelli kavramını pek
               leriyle yanıtladı.                           sevmezdi, özürlü kavramını tercih ediyordu. Çünkü
                                                            engel, insanın kaldırabileceği bir şey, özür ise veri-
               Nothing About Us Without Us (Bizsiz Olmadan   li bir durum. O yüzden babam engelliliği kabul et-
               Bizsiz Asla)                                 mezdi. Şunu ifade etmeliyim ki mücadele ve talep
                                                            etmediğiniz zaman toplum, engellerinizi kaldırmak
               Program konuğu Prof. Dr. Yazgan, OMÜ’deki engel-  konusunda çok gayretli değil. O sebeple örgütlen-
               li bireylerle ilgili çalışmalar ve bu bireylere dönük  me,  bir  arada  olma,  amaçları  doğru  tanımlama  ve
               bakış açısı ve davranış biçimlerine dair merak ettiği  spesifik olmanın çok önemli olduğunu söylemeli-
               hususları  içeren  soruyu Doç. Dr.  Topkaya  ve  birim  yiz.” sözlerine yer verdi. Söyleşi sonunda davet için
               çalışanı Arslan’a yöneltirken Arslan bu soruyu şöyle  OMÜ ailesine teşekkürlerini ileten Prof. Dr. Yazgan
               yanıtladı: “Topluma doğru anlatıldığında gençlerin  “Bildiğimiz engel grupları dışında cinsiyetten tutun,
               bu konuyu doğru algıladığını söyleyebilirim. Ama  inanç yahut başka insani farklılıklara kadar bunların
               engelli bir birey olan babanız Gültekin Yazgan’ın da  engele dönüşme potansiyelini veya dönüşmüşlüğü-
               belirttiği gibi altını çizmek istediğim bir nokta var:  nü nasıl azaltırız noktasında aslında engelliler ara-
               Engelli bir birey olarak bizim sahada olmamız ve  sında bir fark olmadığını, insan hakları, demokrasi ve
               gençlerin bizlerle karşılaşması onları etkiliyor. Ba-  eşitlik perspektifiyle bakmanın önemini ben de bu
               banızın dediği gibi ‘Hak bireyin olmalı ve bu hakla  söyleşide bir kez daha idrak ettim” diyerek sözlerini   Ocak-Nisan 2022
               görev ve sorumluluk almalı’. Yine Engelli Hakları  tamamladı.                                OMÜBÜLTEN   Sayı 87

                                                                                                           109
   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116