MENU

Türkiye'de 30 bin Hasta Organ Bekliyor
25 Nisan 2018, Çarşamba - 17:07
Güncelleme: 30 Nisan 2018, Pazartesi - 14:21

Samsun İl Sağlık Müdürlüğü Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Dr. Mehmet Kazak, Türkiye’de yaklaşık 30 bin hastanın organ beklediğini söyledi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesi Dekanlığı tarafından "Organ Bağışı Bilgilendirme Konferansı" düzenlendi. OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapılan konferansa, Samsun İl Sağlık Müdürlüğü Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Dr. Mehmet Kazak konuşmacı olarak katıldı. Konferansa, Veterinerlik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Güzel, akademisyenler ve öğrenciler büyük ilgi gösterdi.

Samsun İl Sağlık Müdürlüğü Organ ve Doku Nakli Bölge Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Dr. Mehmet Kazak konuşmasının başında “Samsun İl Sağlık Müdürlüğü olarak organ bağışçısı sayısını arttırabilmek, organ bağışı ve nakli konusunda farkındalık oluşturmak için pek çok faaliyet yürütüyoruz. Birçok sivil toplum kuruluşu ve kamu kurumları iş birliğinde bulunduğumuz faaliyetlerle Samsun’da ve ülke genelinde organ bağışı sayısını ve organ naklini arttırmak istiyoruz. Bunun için birçok etkinlik düzenleyerek halkı bilgilendirme toplantıları, duyurular, eğitimler ve çeşitli aktiviteler yapıyoruz.” dedi.

Bütün bu faaliyetlerdeki amaçlarının; organ bağışı konusunda toplum bilincini oluşturmak, ilgili tüm kesimlerin konuya ilgisini artırmak olduğunu belirten Kazak sözlerine şöyle devam etti: “Bu konuda duyarlı davranmak hepimizin toplumsal sorumluluğudur. Organ bağışının hayat kurtaran çok önemli ve basit bir yol olduğunu unutmamalıyız. Herhangi bir nedenle organ yetmezliğine giren hastaların tek geçerli ve sağlıklı tedavi yöntemi organ naklidir. Ülkemizde hastanelerimiz, araç gereçlerimiz, yoğun bakımlarımız var ama ölen kişi adına bağış olmadığı için canlıya yönelmek zorunda kalıyoruz. Yaklaşık 30 bin kişi herhangi bir organa ihtiyacı olarak beklemektedir ve bu hastalarımızın bir yıl içinde yaklaşık 2 bin 500’ü ihtiyaçları olan organ bulunamadığı için hayatlarını kaybetmektedir. Bu hastalarımızın büyük kısmı böbrek hastaları. Daha sonra sırayı karaciğer, kalp ve akciğer yetmezliği olan hastalarımız alıyor. Böbrek hastalarının yaşamlarını uzatmak için diyaliz gibi bir şansı varken; karaciğer, kalp, akciğer bekleyen insanların yaşayabilmek için tek şansları maalesef organ nakli. Her yıl 2 bin 500 karaciğer bekleyen hastamız var. Bunun her yıl 500'ü ölüyor ama yapılan nakil sayısına rağmen bu sayı hiç düşmüyor.”

Organ naklinin yaşayan ve hayatını kaybeden insanlardan yapılabildiğini belirten Dr. Mehmet Kazak şu bilgileri verdi: “Canlıdan yapılan organ nakillerinde nakil bekleyen hastanın 4. derece dâhil kan ve kayın hısımlarının doku, kan grubu bakımından uyumları mevcut ise organ bağışında bulunabilmektedir. Canlıdan nakil yapılan organlar ise böbrek ve karaciğerdir. Trafik kazası, kurşunlanma, beyin kanaması gibi nedenlerle yoğun bakımda tedavisi devam ederken beyin ölümü denilen geri dönüşümsüz beyin hasarı gelişmiş hastaların organları bağışlandığı takdirde, bunlar ölü insandan nakil olarak tanımlanmaktadır. Organ naklinde cinsiyet, ırk, yaş, din ve dil ayrımı yoktur. Organ bekleme süreleri ise kalpte 4 - 6 saat, karaciğerde 8 - 12 saat, böbrekte 24 saat, akciğerde 4 - 6 saat, pankreasta 8 saat ve incebağırsakta ise 7 - 8 saattir. Yani çok kısa sürede organın gerekiyorsa transferi ve naklinin yapılmış olması gerekmektedir. Bu da kalabalık bir nakil ekibinin 24 saat aralıksız çalışmasını gerektiren bir süreç. Evde, yolda, hastaneye giderken ambulansta ya da hastane acil servisinde vefat edenlerin organları tıbben kullanıma müsait değildir. Sadece yoğun bakımda ölümü gerçekleşen kişilerden ailesi izin vermesi halinde organ alınabilir. Çıkan organlar; zengin, fakir, din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin öncelikli doku ve kan grubu uyumuna göre, tıbbi aciliyet göz önünde bulundurularak, Ulusal Koordinasyon Sistemi tarafından bekleme listelerindeki acil vakalar taranarak ve en uygun alıcı belirlenerek nakledilir. Türkiye’deki organ nakli yetersizliğinin en önemli nedeni organ bağışı azlığıdır. Organ bağışları; aile arasındaki anlaşmazlıklar, donör görünüşünün ve vücut bütünlüğünün bozulacağı endişesi, dinî-kültürel ve sosyal nedenler, ölümü kabullenmeme ve beyin ölümünü anlamama nedenlerinden dolayı reddediliyor. Organ bağışı; kişinin hayatta iken serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra başka hastaların tedavisi için organlarının kullanılmasına izin vermesidir. 2238 sayılı Yasa’ya göre, 18 yaşını doldurmuş ve akıl sağlığı yerinde olan herkes organlarını bağışlayabilir. Organ bağışı yapıldıktan sonra sadece bir yoğun bakım ünitesinde ve beyin ölümü kararı alınması hlinde organlar kullanılabilmektedir. Diğer ölüm hâllerinde organlar kullanılamaz. Yapılan araştırmalara göre, organ bekleyen hastaların yüzde 87’si hastalık yaşamadan önce organ bağışlamayı düşünmediğini belirtmiştir.”

Kazak sözlerini şöyle tamamladı: “Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü Veterinerlik Fakültesinde başlayan eğitimle birlikte Üniversitenin diğer fakültelerinde de organ bağışı ve nakli konularında eğitimler düzenlenecek, organ bağış stantları açılacak ve yıl boyunca bu çalışmalar devam edecektir. Bu imkânı sağladığı için Veterinerlik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Güzel'e teşekkür ediyoruz.”

Konuşmaların ardından katılımcıların organ bağışı hakkında merak ettikleri sorular Kazak tarafından cevaplandı. Veterinerlik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Güzel de çok faydalı bir etkinliğin içinde yer almış olmalarının kendilerine ayrıca bir mutluluk verdiğini dile getirdi.

X
Secure Login

This login is SSL protected