Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi ile Genç Liderler Topluluğu iş birliğinde düzenlenen “Yargılama Faaliyetinin Temel Amacı ve Türk Yargı Sisteminde Cumhuriyet Savcısı” konulu söyleşi, Cumhuriyet Başsavcısı Gültekin Bülbül tarafından gerçekleştirildi.

Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi Konferans Salonun da gerçekleşen söyleşiye Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Tahsin Keçeligil, Samsun Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Başkanı Hasan Duran, HUDER yönetim kurulu üyeleri, OMÜ Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Tiftik, öğrenci ve akademisyenler katıldı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Tahsin Keçeligil “Gerek mesleki topluluk, gerek sosyal topluluklar öğrenciler açısından önemlidir. Bu yüzden öğrencilerimizin her türlü topluluk içinde yer almalarını gönülden destekliyoruz. Cumhuriyet başsavcılık mesleğinde, savunma, hüküm, savcılık makamı büyük önem arz eder. Cumhuriyet savcılığı makamının cumhuriyet tarihinde de büyük bir yeri vardır. Cumhuriyetin ve insan haklarının korunmasında bu meslek önemlidir.” dedi.

“Temel amaç adaletli yargılama ve adil cezalandırmadır”

Hukukun tanımıyla konuşmasına başlayan Cumhuriyet Başsavcısı Gültekin Bülbül “Hukuk, hayatın her aşamasında yer bulan, doğumdan ölüme kadar yaşantımızı çevreleyen, toplumun bireyler ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen yazılı ve yazılı olmayan kurallar bütünüdür. Birey ve toplum olarak düzenli ve huzurlu bir şekilde yaşam sürmemiz ancak toplumun değerlerini gözeten, evrensel ilkeleri barındıran,  hukuk sistemi ve sistemin gerekli kıldığı kurumların vasıtası ile gerçekleşebilir. Hukuk kurallarını, ahlak din, örf adet kurallarından ayıran temel unsur hukuk kurallarının devlet tarafından yaptırım altına alınmış olmasıdır. Yargılama faaliyeti açısından baktığımızda hukuka uygun adaletli yargılama ve adil cezalandırma temel amaç olarak karşımıza çıkmaktadır.” diye konuştu.

"Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi"

Adaletin, hukuk hayatının vazgeçilmezi ve haklı beklentisi olduğunun altını çizen Başsavcı Bülbül "Anayasa 2.  maddesinde devletin adalet anlayışı içinde bir devlet olduğu yazmaktadır.” dedi.

Adalet kavramına vurgu  yapan Bülbül “Adalet, ne eksik ne de fazla hak edene hak edeni vermektir. Ceza kanunun uygulanmasında kişiler arasında ırk, dil, din, cinsiyet, mezhep, renk, ekonomik ve toplumsal konular yönünde ayrım yapılamaz ve hiç kimseye ayrıcalık tanınamaz. Bu çerçeve de anayasamızın temel felsefesini de ortaya koymaktadır. Yer, zaman, mekân farklı olsa bile insanlığın temel ihtiyacı adalet beklentisidir.” şeklinde ifade etti.

“Ceza yargılamasının süreçleri 3 aşamada gerçekleşir”

Ceza yargı sürecinin aşamalarından da bahseden Bülbül “Sürecin birinci aşamasını soruşturma ve kovuşturma evreleri oluşturur. İkinci aşama bölgesel temelde çıkartılmış olan bölge adliye mahkeme faaliyetleridir. Üçüncü aşama ise yasa yoluyla bölge adliye mahkemesi kararlarının Yargıtay tarafından denetlendiği yargısal faaliyetlerinden oluşur." şeklinde konuştu.

“İyi bir hukukçu olmak için iyi bir insan olmak gerekir”

Yargı mensubu çalışanlarında bulunması gereken özelliklerin altını çizen Bülbül konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “ Bir yargı mensubu soğukkanlı olmalıdır. Dramatik bir tablo karşısında üzüntü ve düşüncelerini bir müddet kenara bırakıp görevine odaklanmalıdır. İyi bir hukukçu olunabilir ama iyi bir insan olunmadıkça bu görev layıkıyla yerine getirilemez."

Söyleşinin sonunda öğrencilerin sorularını yanıtlayan Cumhuriyet Başsavcısı Gültekin Bülbül’e, Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Tiftik tarafından teşekkür plaketi takdim edildi.

Haber: Açelya KAYNAR