Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı Başkanlığı Koordinatörlüğü ve Canik Belediyesi iş birliğinde XI. İslam Tarihçileri Kongresi ve Koordinasyon Toplantısı, "İslam Tarihinde Darbeler" adlı panel ile devam etti.
Samsun İl Müftülüğü Konferans Salonu’nda gerçekleşen panele; Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Canik Belediye Başkanı Osman Genç, OMÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Batuk, Rektör Danışmanı, İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Proje Koordinatörü Rektör Danışmanı Prof. Dr. Metin Yılmaz, İl Millî Eğitim Müdürü Coşkun Esen, Samsun İl Müftüsü Veysel Çakı, Memur Sen Samsun Şube Başkanı Necdet Güneysu, farklı üniversitelerden gelen akademisyenler ve davetliler katıldı.
Panele gelen misafirleri selamlama konuşması yapan OMÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Batuk panelin konusunun öneminin altını çizerek panelde emeği geçenlere teşekkür etti.
Panelin açılış konuşmasını yapan OMÜ Rektörü Sait Bilgiç “Hakikaten önemli bir toplantı olduğunu düşünüyorum. İslam tarihçilerinin bir araya gelerek kendi alanlarında bir koordinasyon sağlama amacı güden çalışmalarına ilave olarak ayrıca “İslam Tarihinde Darbeler” adlı bu panelle de bunun sürdürülmesinin hayırlara vesile olacak sonuçlar doğuracağına inanıyorum. Hepimiz muzdaribiz. Hepimizin içi yanıyor. Hem geçmişte yaşananlardan hem de günümüzde yaşananlardan acı, gözyaşı, düşmanlıklar ve bunların halâ devam ediyor olması hakikaten üzüntü verici yaralar açıyor. Geçmişte yaşanan kerbelaların, cemellerin, sıffinlerin ve yakın zamanda yaşadığımız 15 Temmuz’un yenilerini İslam camiası olarak yaşamak istemiyoruz. Bunların yaşanmamasını istemek derde derman olmuyor. Gereğinin yapılması gerekiyor. Tarihteki gerçeklerin bütün çıplaklığıyla gözler önüne serilip sebepleriyle, sonuçlarıyla iyi irdelenmesi ve bugün yaşananlarla birlikte değerlendirilmeli. Gelecekte İslam camiasının yeniden bu tarz girdaplara düşmemesi için çarelerinin üretilmesi lazım. Her zaman söylüyoruz zaman zaman düşmanlar üretiyoruz. Var olan düşmanlar bir gerçek ama aktörler olarak bunların içerisinde rol alan İslam toplumlarının da kendilerini gerçekten gözden geçirmeye ihtiyaçları var. Niye hep bu coğrafyada bu olaylar çok sık yaşanıyor bunu çok iyi tartmamız gerektiğine inanıyorum.” dedi.
Rektör Bilgiç konuşmasına şöyle devam etti: “Niye cenabı Allah’ın insana verdiği aklı bir başkasına teslim edebildiğini iyi görebilmemiz lazım. En büyük tehlikenin de buradan kaynaklandığını görebilmemiz lazım ki bir daha yeniden bu dertlere düşmeyelim. Düşünmeyi ve irdelemeyi bıraktığınızda çok kolay bir hayat yaşıyorsunuz. Sizin adınıza düşünenler ve karar verenler var. Ne sorumluluğunuz ne de yükünüz var. Din adına Allah adına kendinizi bir yola sokmuş oluyorsunuz o yolda sizin adınıza karar verenler o sorumluluğu taşıyor ve siz bir hizmet eri gibi düşünüp aslında ön göremediğiniz o büyük olayların da neferi oluyorsunuz.15 Temmuza giden yolların taşları böyle döşendi diye düşünüyorum. Bu nedenle ne olur aklımızı kimseye teslim etmeyelim. İrademizi kimseye teslim etmeyelim. Özgürlüğümüzü kimseye teslim etmeyelim. Yanlış yaparsak kendimiz yapalım. Ama bu millet tek tek tavrında da doğru bir şeyi hayatı pahasına ortaya koyabiliyor.”
Prof. Dr. Sait Bilgiç “İslam coğrafyasında yaşananlar sadece darbelerden ibaret değil. İslam tarihi çok şanlı dönemlere de şahitlik etmiş bunların içerisinde bugünkü batının övündüğü bilimin temellerini oluşturan dönemler de yaşamış. Bu dönemlerde bizim nasıl bir potansiyele sahip olduğumuzu görmemiz açısından bilinmesi gereken dönemler. Gençlerimizin İslam coğrafyalarında yaşanan kötü örnekleri de bilmesi kadar iyi örnekleri de bilmesi lazım ki potansiyelimizin farkında olarak en azından İslam coğrafyasının geleceği adına kendilerindeki potansiyeli görüp çalışma azimlerini yüksek tuttuklarında ne kadar güzel dönemlerinde yaşanabileceğini görsünler. Bu çalışmaların bunların bilinmesinde büyük katkıları olacağını düşünüyorum. Bugün panelde ki hocalarımızın vereceği bilgiler bizler için önemli olacaktır. Üniversitem adına herkese teşekkür ediyorum” diyerek konuşmasını bitirdi.
“İslam Tarihinde Darbeler” adlı panelin moderatörlüğünü yapan İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu ” İslam coğrafyasının parlak dönemlerinden sonra süreklilik sağlanamamıştır. Bunun iç ve dış faktörleri nelerdir? Fakat her şeyi dışarıda değil biraz içimizde aramamız gerekir. Yaptığım analizler sonucunda şunu gördüm: İslam dünyasının dâhili düşmanları, harici düşmanlarından daha fazla olmuştur. 15 Temmuz'da canları pahasına o direnişi gösterenler sadece Anadolu için değil bütün mazlum coğrafyalar için o direnişi yaptı. O gün bu kale düşseydi bütün mazlumların umudu düşecekti, nefesi tıkanacaktı, öz güveni ortadan kalkacaktı. Bu direniş bunun bilinciyle yapıldı. Biz Suriye değiliz. Suriyelileşmeyi burada yaşatamazsınız. Bizi birbirimize düşüremezsiniz. Bu kaosu işgal planını uygulayamazsınız" şeklinde konuştu.
Panelde Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. İrfan Aycan "Emevî Hanedanlığı İçerisinde Saray Darbeleri ve Askeri Darbeler” konulu sunumunu yaptı.
Prof. Dr. İrfan Aycan “Yönetim şekli ne olursa olsun tarih boyunca siyasal hayatını devam ettirmeye çalışan pek çok toplum, devlet yönetimine karşı darbe gibi isyan ve ihtilal gibi olaylar gerçekleşmiştir. Hz. Peygamber sonrasında da bu tür hareketler olmuştur. İsyan girişimleri daha peygamberimiz vefat etmeden ortaya çıkmıştır. Bunun için bizim bu tür olaylardan tarih boyunca hali kalmamız mümkün değil. Bundan sonra da olacaktır. Ama önemli olan olayların sebeplerinin anlaşılması, değerlendirilmesi, dersler çıkarılarak gelecek nesillere aktarılması ve gerekli tedbirlerin alınması çok önemlidir. İslam tarihinde raşid halifeler ve asırlardır Müslümanların örnek alması için hedef gösterdiğimiz dönem dilimi bu tür yaşanan siyasi olaylardan maalesef nasibini almıştır. Bizler de bu dönemde cereyan eden hadiselerden bir ders çıkarma yoluna gidememişiz hatta bizim bu dönemde yaşanan olaylar bizim İslam inancını ve İslam inancımıza yön veren hadiseler olarak ortaya çıkmaktadır. ”dedi.
Dört halife ve Emevî döneminde yaşanan siyasi darbelere Müslümanların bakış açısını değerlendiren Aycan “O dönemde meydana gelen olayları yaşayan dört halifenin sadece birisi eceliyle vefat etmiş, ikisi suikast kurbanı olmuş birisi de darbecilerce katledilmiştir. Müslümanlar olayların nedenleri ve arka planları hakkında kafa yormamışlar bir girişimde de bulunmamışlardır. Hatta Müslümanlar olan biten bu siyasal olayların üstesinden nasıl gelebilecekleri yerine olayları dinsel açıdan nasıl izah edebilecekleri üzerinde durmuşlardır. Geliştirdikleri savunmacı yöntemlerle kişilerin ve olayların sorgulanması hoş görülmemiş adeta bir koruma kalkanı oluşturulmuş. Maalesef yanlış zihin dizaynı ve düşünme biçimi kuranın getirdiği ve Hz. Peygamberin tebliğ ettiği dinin ilkelerine de aykırı olmasına rağmen asırlardır Müslümanların peşini bırakmamış onları düşünsel açıdan da paramparça etmiştir.“ diye konuştu.
“Darbelerin Yapısal ve Özsel Analizi: Abbasiler Dönemi Örneğinde” konulu sunumunda Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nahide Bozkurt “Tarih, insan için son derece önemlidir. Çünkü insan geçmişinden kopamayan bir varlıktır. Biz tarihte yaşanan olay ve olguları analiz etiğimizde geleceğe yönelik projeksiyonları çok daha sağlıklı yapabileceğiz. Bunu yaparken de tarihte yaşanan olayları sadece bir tespit mahiyetinde değil. Tespiti yaparken son derece nesnel olmaya çalışacağız. Eğer nesnel olmazsak olayları nedenselliği içerisinde algılayıp analiz edemezsek geleceğe yönelik projeksiyonlarımızda eksik olacaktır. Tarih bilinci ile hareket etmekten uzaklaştıracaktır. Geçmişi, bir tarih bilincine sahip olabilmek ve bu tarih bilinci ile geleceği inşa etmek için. Tüm insanlık tarihine baktığımızda insanlar iktidarı siyasal erki ele geçirmek için büyük mücadeleler vermiştir. İhtilaller, darbeler dediğimiz sosyal siyasal dini unsurları içeren hareketlerin içerisinde olmuşlardır.” şeklinde konuştu.
Tarihi incelerken insan unsurunu göz önünde bulundurmaya dikkat çeken Prof. Dr. Nahide Bozkurt sunumunu Abbasiler Dönemi yaşanan siyasi darbelerin analizi ile sonlandırdı.
Panelin kapanış konuşmasını yapan OMÜ İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Proje Koordinatörü Rektör Danışmanı Prof. Dr. Metin Yılmaz desteklerinden ötürü Canik Belediyesine, Türkiye’nin dört bir yanından gelen akademisyenlere ve misafirlere teşekkürlerini iletti.
Canik Belediye Başkanı Osman Genç’in teşekkür konuşması yapmasının ardından, başkan Osman Genç panelistlere hediyelerini takdim etti.
Haber : Açelya Kaynar