MENU

Hastalığa ve Zararlılara Dayanıklı Kestanelerin Hasadına Başlandı
11 Ekim 2021, Pazartesi - 15:34
Güncelleme: 08 Aralık 2021, Çarşamba - 15:48
A+ A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi tarafından koruma altına alınan, tescillenen, hastalığa ve zararlılara karşı dayanıklı kestanelerin hasadı yapıldı.

OMÜ Ziraat Fakültesi Ali Nihat Gökyiğit Araştırma İstasyonu tarafından koruma altına alınan, tescil edilen ve araştırılan kestane çeşitlerinin hasadına başlandı. OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fehmi Yazıcı, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Özcan ile Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Umut Sami Yamak ve Doç. Dr. Ahmet Öztürk, Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ümit Serdar, Bahçe Bitkileri Bölümü Arş. Gör. Dr. Burak Akyüz ve öğrenciler tarafından hasadı yapılan kestanelerin zararlılara ve hastalıklara karşı etkilenip etkilenmediği de araştırılıyor.

Bu zamana kadar 10 yılda Ali Nihat Gökyiğit Araştırma İstasyonu; "Bouche Betizak", "Akyüz" ve "Ali Nihat" isimli kestane çeşitlerini tescilledi. İstasyonda kalite ve verim oranı yüksek, hastalıklara yakalanma riski düşük olan ve tescil ettirilen "Erfelek", "Akyüz", "Marigoule", "Bouche" ve "Beticaz" gibi kestane çeşitleri hasat edildi.

Rektör Ünal: “10 yılda 3 kestane çeşidinin tescil edilmesi güzel bir başarı”

Kestane hasadında OMÜ’nün Anadolu kestanesi çalışmaları hakkında bilgi veren Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal “Yaklaşık 10 yıllık bir serüven içerisinde özellikle Anadolu’nun kendine özgü ürünlerinin korunması, bunların gelişen hastalıklar karşısında dirençli hâle getirilmesi, özellikle de 10 yıllık süre içerisinde 3 tane ürünün tescil edilmesi, OMÜ ve Ziraat Fakültesi adına güzel bir başarı. Projeyi yürüten arkadaşlara teşekkür ediyorum. Ülkemizin geleceği açısından bir ümit vadediyor. Zararlılar, mevcut ekosistemi çökertiyor. Burada ise zararlılara karşı daha dirençli doğal mücadele yöntemleri deneniyor. Tür ıslahı ve yeni türlerin tescili noktasında oldukça önemli bir araştırma merkezi. 10 yıllık tarihi olan araştırma merkezimizin bu çalışmaları, güzel bir başarı hikâyesi olarak dikkat çekiyor. Ümit ediyoruz ki ürettikleri bu türler, Anadolu’nun farklı coğrafyalarına yayılır ve bu coğrafyalardaki hastalıklı olan türlerin ıslahına katkı sunar. Bu çalışmaların, ülkemizin hem ekosistemine hem de ekonomisine gelecek adına kazanımlar sağlayacağına inanıyoruz. Artık daha sağlıklı ürünlere daha fazla muhtacız. Dünyanın geleceğinde doğal ürünlerin daha önemli olduğunu görüyoruz.” dedi.

Prof. Dr. Ümit Serdar “Türkiye’de kestane ile ilgili genetik yapı bakımından en zengin kurumuz”

Hastalık ve zararlılara daha dayanıklı türler geliştirmek için araştırma yaptıklarını dile getiren OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ümit Serdar da “2009 yılında bu araziyi Ali Nihat Gökyiğit, benim tavsiyem ile satın alıp OMÜ’ye bağışladı. 2010 yılında altyapı projesi geliştirdik ve bu projeyle ilk fidanlarımızı diktik. 4 parselimiz var. 2014 yılında da burası resmî olarak OMÜ Ali Nihat Gökyiğit Araştırma İstasyonu oldu. Buradaki amacımız kestanede ıslah çalışmaları yapmak. Kestane kanserine, kök çürüklüğü hastalığına, gal arısı ve farklı zararlılara karşı dayanıklı çeşitler geliştirmeye çalışıyoruz. Bu kapsamda kurulduğundan beri 3 çeşit geliştirip bunlara ‘Bouche Betizak’, ‘Akyüz’ ve ‘Ali Nihat’ isimlerini verdik. ‘Macit 55’ çeşidinin de denemeleri devam ediyor. Şimdi yeni adaylarımız da mevcut, örneğin ‘A 56’ ve A 14 Anacı-1 isimli genotiplerimiz var. Buradaki çalışmalar devam ediyor. Bu alan, kestanenin doğal ekolojisini yansıtıyor. Çevrede kestane ağaçları var. Biz hastalıklara karşı herhangi bir ilaçlama yapmıyoruz. Diktiğimiz fidanlara ve çeşit adaylarına hastalık ya da zararlı bulaşsın ki biz burada hangi çeşitler daha dayanıklı onu görelim. Son 10 yılda 3 çeşidi tescillendirdik. Kestane ile ilgili Türkiye’de genetik yapı bakımından en zengin kurumuz.” diye konuştu.

“Genotipleri koruma altına alıp ıslah çalışması yapıyoruz”

Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren OMÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Özcan ise “Ülkemiz gerek ekolojik gerekse biyolojik çeşitlilik bakımından dünyanın en nadide ülkesi. Dolayısıyla değerini bilmemiz gerekiyor. Ziraat Fakültesi olarak da ülkemizin doğal florasında (bitki örtüsü) yer alan üstün nitelikli kestaneleri genotipleri kaybolmadan koruma altına almaya, kestanelerden ıslah yoluyla çeşit geliştirmeye ve bunları anaçlar üzerinde deneyip, en uygun kombinasyonu yakalayarak verimi arttırmaya yönelik çalışmaları sürdürüyoruz. Bu faaliyetlerimiz, kestanede olduğu gibi diğer türlerde de devam ediyor. Bu, bizler açısından hem bir araştırma faaliyeti hem de lisans ve lisansüstü eğitim için bir uygulama alanı oluyor. Bu amaçla tüm arkadaşlarımız üstün bir gayret gösteriyorlar.” şeklinde konuştu.

Ali Nihat Gökyiğit Araştırma İstasyonu’nda kestanenin yanı sıra fındık, elma, armut, üzüm ile birçok sebze ve meyve üzerinde araştırmalar yapılıyor.

X
Secure Login

This login is SSL protected