Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) akademik aşama kaydeden farklı birimlerden akademisyenler, düzenlenen “Akademik Değerlendirme ve Ödül Töreni” ile binişlerini (cübbe) giydi.
OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleşen törene; Samsun Valisi Orhan Tavlı, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç, Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRK PATENT) Başkanı Prof. Dr. Muhammed Zeki Durak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Sevim Alışır ve Prof. Dr. Murat Terzi, Üniversite Genel Sekreteri Prof. Dr. İdris Varıcı, rektör danışmanları, Türk Kızılay'ı Orta Karadeniz Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Muhsin Yıldırım, Türk Kızılay'ı Samsun Şube Başkanı Onur Çoban, Türk Kızılay'ı Samsun Kan Merkezi Müdürü Dr. Engin Erdoğan, fakülte dekanları, idari ve akademik personel ile biniş giyen öğretim üyeleri katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın akabinde OMÜ’nün tanıtım filminin izlendiği tören, protokol konuşmalarıyla devam etti.
Törende OMÜ, Türkiye’nin kan ihtiyacının karşılanması konusunda verdiği destekten ötürü ‘Kurumsal Altın Madalya’ ile taltif edildi. Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal’a ödülü, Türk Kızılay'ı Samsun Şube Başkanı Onur Çoban sundu.
Başarılı akademisyenleri buluşturan etkinlikte OMÜ Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümünden Arş. Gör. Mustafa Çağatay Erol da verdiği gitar resitaliyle katılımcılara hitap etti.
Protokol konuşmalarında ilk olarak söz alan Samsun Valisi Orhan Tavlı, OMÜ’nün gelenekleriyle beraber evrensel ve bilimsel değerlere sahip, donanımlı bir üniversite olarak öne çıktığının altını çizerek "OMÜ, gerçek bir bilim yuvası olarak öne çıkıyor. Üniversiteler sadece öğrencilerin ders gördüğü değil, aynı zamanda okudukları şehirle bütünleştiği, entelektüel birikimleriyle dünyaya açıldığı bilim yuvalarıdır. OMÜ, gelenekleriyle beraber evrensel ve bilimsel değerlere sahip, donanımlı bir üniversite olarak öne çıkıyor. Üniversite, varlığıyla şehrin tarihine katkıda bulunurken, araştırma geliştirme (AR-GE) ve akademik çalışmalarla şehrin sosyoekonomik ve kültürel yapısının değişim ve dönüşümüne de önemli katkılarda bulunuyor. Toplumun ve hayatın merkezinde yer alan OMÜ, dinamik, üretken ve gelişmiş bir şehrin içinde bulunmasıyla karşılıklı etkileşim anlamında da önemli bir konumda. Üniversitemiz; araştırmaları ve ilmî keşifleriyle insanlığın bilgi hazinesine katkıda bulunurken yetiştirdiği öğrencileri ve bilim insanlarıyla üniversite hüviyetini de bünyesinde barındırıyor.” dedi.
“Ülkemiz, Türkiye'nin yüzyılında muasır medeniyetler seviyesine çıkacak hamleler yapmakta ve dünyada da gıptayla izlenmektedir” diyen Vali Tavlı, sözlerine şöyle devam etti:
“Her geçen gün ülkedeki akademisyen sayısı artarken dünyayla yarışan projelere de hep birlikte imza atılmaktadır. OMÜ'nün ‘Araştırma Üniversiteleri Aday İzleme Programı'na dâhil edilmiş olması, bizler için onur ve gurur vesilesidir. Akademik dünyada başarılar artarken, şehirle bütünleşen bir üniversite karşımızda. Üniversiteyi tercih eden öğrencilerimiz, ilk olarak okuyacakları üniversiteye bakarken Samsun'u da altyapısı ve üstyapısından dolayı tercih etmektedir."
Biniş töreninde konuşan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Öncelikle OMÜ vizyonu ile ulaştığımız konum hakkında bir değerlendirme yapmak istiyorum. OMÜ, 2020 yılında ‘Araştırma Üniversitesi’ olma hedefiyle yola koyulan bir üniversite ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Araştırma Üniversiteleri İzleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından ‘Aday Araştırma Üniversitesi’ bağlamında izlemeye alındı. Üniversitenin vizyonu, AR-GE ve kaliteyi kültüre dönüştürerek tabana yaymaktı. Buradaki en önemli nokta araştırmaların sürdürülebilir olmasıdır. Sürdürülebilir olması için de kültüre dönüşmesi gerekmektedir. Eğitimle bir revizyon oluşturmak gerekiyor. Dolayısıyla hedefimiz, eğitimi revize ederken AR-GE ve ortaya çıkan bilgiyi harmanlamaktı. Bu bir kitle hareketiydi ve bu başarıyı rakamlarla da ifade etmiş olduk.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu süreç boyunca içeride bir düzenleme ihtiyacı duyduklarına değinen Rektör Ünal, “BAP’ta (Bilimsel Araştırma Projeleri) proje sayıları artış gösterdi. BAP, projelerde ısınmanın yapıldığı bir aşamadır. Temel hedef, dış kaynaklı ve nitelikli bir proje oluşturmak ve projedeki aktör sayılarını artırmaktı. OMÜ, yarım asırlık geçmişi olan bir üniversite. Aynı zamanda toplumun her alanda ihtiyaçlarına hizmet ediyor. Dolayısıyla ana aktör sayısının düşük olması üniversitenin ilerleme aşamasını engelliyor. Ortaya çıkan başarılar, yeni hedefleri doğuracaktır. 2014 yılında ‘Girişimci Yenilikçi Üniversite’ kategorisinde 50. sırada yer alan OMÜ, 2021 yılında 46. sırada yer aldı. Bu kategoride şu anda 11 basamak yükselerek 35. sıraya ulaştı. Üniversite kendi gerçekliğinin farkında ve bunu iyileştirme noktasında aktif durumda.” sözleriyle OMÜ’deki gelişim ve ilerlemeye işaret etti.
OMÜ’de tüm birimlerin akredite olması gerektiğini vurgulayan Rektör Ünal, “AR-GE'yi bir yaşam tarzı olarak benimsemek ve toplumumuzun ihtiyaçlarına uyum sağlaması için geliştirmek gerekiyor. Akademisyen ve öğrencilerimizle birlikte bir misyon üstlenerek bölgede model üniversite olma hedefimiz vardı. 3 yıl önce başladığımız bu yolculukta hedeflerimize başarıyla ulaştık. Bugün gururla buradayım ve bu başarıda emeği geçen tüm arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.” diye konuştu.
Araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin lisans düzeyine indirgenmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz Ünal, sözlerini şöyle noktaladı:
“Türkiye'de YÖK tarafından talep edilen eğitim revizyonu, istihdamın beklentilerini karşılayacak bir profilin oluşturulmasını amaçlamakta. Bu kapsamda, istihdam alanlarının dikkatlice gözlemlenmesi ve geleceğe yönelik planlamalar önem arz ediyor. Ülkenin politikalarına katkı sağlayacak çalışmaların yapılması gerekliliği göz önünde bulundurulmalı. Öğrencilerin bu politika doğrultusunda yetiştirilmesi önemli, çünkü günümüzde diploma tek başına yeterli değil, yeterlilikler ve beceriler üzerinde durulması gerekmektedir. Nitekim Üniversitemizde AR-GE faaliyetlerinin lisans düzeyine indirgenmesi gerekliliği göz önünde bulundurularak, bütün programlara bitirme tezi ve araştırma teknikleri derslerinin eklenmesi kararlaştırıldı. İstisna olarak, öğrenciler bir proje gerçekleştirirlerse dersi tamamlamış sayılacaklardır. Ayrıca, OMÜ’nün tercih gerekçesinin değiştirilmesi hedeflenmekte, bu yönde öğrencilerin OMÜ'yü bilinçli bir şekilde seçmeleri için çaba gösterilmekte ve Üniversitemizin sunduğu olanaklar hakkında bilgilendirme yapılmaktadır. Üniversite, bütün yerleşke ve çevresine değer katmayı amaçlamaktadır, bu nedenle güçlü imkânlara sahiptir.”
Türkiye’deki üniversitelerin; bilim, teknoloji ve eğitim alanındaki yüksek standartlarıyla Millî Teknoloji Hamlesi’nin lokomotifleri olma yolunda ilerlediğini söyleyen TÜRK PATENT Başkanı Prof. Dr. Muhammed Zeki Durak ise konuşmasında şunları kaydetti:
“Bugünün Türkiye’si, bilgi ve inovasyonun liderliğinde yükselen bir geleceği hedeflemekte. Bu hedef doğrultusunda üniversitelerimiz, toplumlarımızın belkemiği olarak sadece bilgi üretmekle kalmayıp, aynı zamanda bu bilgiyi ekonomik kalkınmaya dönüştürmede de önemli bir rol üstlenmekte. Aynı zamanda bilimsel araştırmaların ve inovasyonun odak noktası olarak üniversitelerimiz, öğrencilere temel bilgi ve beceri kazandırmanın ötesinde, problem çözme yetenekleri, yaratıcılık ve yenilikçilik konularında da kabiliyet kazandırmakta. Bu kazanım sonucunda ortaya çıkan bilginin korunması ve ticarileştirilmesi noktasında sınai (endüstriyel) mülkiyet haklarının, özellikle patent, marka ve tasarım haklarının önemi büyüktür. Bu sınai haklar, üniversitelerin akademik araştırma sonuçlarını toplumun hizmetine sunarak ülke ekonomisine ve katma değer yaratılmasına katkı sağlıyor.”
Üniversitelerin sadece akademik prestij sağlama açısından değil, aynı zamanda topluma hizmet etme sorumluluğunu da üstlenen kurumlar olduğunu dile getiren Prof. Dr. Durak, “Unutmayalım ki her bir patent; fikirlerin somutlaşmış hâli, her bir marka; üniversitelerimizin toplumdaki yüzü ve her bir tasarım ise geleceğe dair bir vizyondur.” şeklinde konuştu.
AR-GE odaklı bir anlayışla inovasyona dayalı bir ekonomiye geçişin öncülerinden olmanın gururunu yaşadıklarını belirten Başkan Durak, Samsun ve OMÜ’ye ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Samsun ilimiz Türkiye genelinde 700 patent başvurusuyla 16. sırada ve 469 faydalı model başvurusuyla 19. sıradadır. Bunların yanı sıra, 15 bin 718 marka başvurusuyla 17. sırada ve 4 bin 234 tasarım başvurusuyla da 8. sırada yer almaktadır. OMÜ özelinde incelediğimizde ise TÜRK PATENT kayıtlarında OMÜ adına toplamda tescilli 36 patent, 3 faydalı model ve 10 marka bulunduğunu, mevcut durumda da 55 patent ve 2 faydalı model başvurusuyla ilgili işlemlerin de TÜRK PATENT nezdinde sürdürüldüğünü söyleyebilirim. OMÜ’nün patent sayılarının ve kalitesinin giderek artış göstermesi ve yer aldığı sıralama bizleri oldukça mutlu ediyor. Bu tablo gerek şehrimizin gerekse Üniversitemizin endüstriyel potansiyelini ortaya koymaktadır.”
Açılış konuşmaları sonrasında ise protokol tarafından 22 akademisyene plaket, 15 akademisyene teşekkür ödülü, akreditasyonu onaylanan 7 birim yetkilisine de plaket takdim edildi.
Törende 52 profesör, 49 doçent, 57 doktor öğretim üyesi olmak üzere toplam 158 akademisyen Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın takdimiyle biniş giydi.
Biniş giyen bazı akademisyenlerin aileleriyle katıldığı “Akademik Değerlendirme ve Ödül Töreni”, hatıra fotoğrafı çekimiyle tamamlandı.