46 yıllık mazisiyle Türkiye’nin köklü üniversitelerinden olan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ), 2021 – 2022 Akademik Yılı Açılış Töreni’ni Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas’ın katılımıyla gerçekleştirdi.

Akademik Yılı Açılış Töreni’nde YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, ‘Kurumsal Akreditasyon Belgesi’ni OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal’a takdim etti.

OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki (AKM) törenden önce OMÜ Atatürk Anıtı’na açılış töreni vesilesiyle çelenk sunuldu. Buradaki törene; OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal ile Senato üyelerinin yanı sıra, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir de katıldı.

Atatürk Anıtı’ndaki törenden sonra AKM’deki 2021 – 2022 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne geçildi. Sunuculuğunu Veteriner Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Buğra Genç’in üstlendiği akademik açılış programında; Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç, YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, Samsun Üniversitesi (SAMÜ) Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, OMÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Recep Sancak, Prof. Dr. Fehmi Yazıcı ve Prof. Dr. Cengiz Batuk, OMÜ Genel Sekreteri Prof. Dr. Hüseyin Gençcelep, MHP Samsun İl Başkanı Abdullah Karapıçak, fakülte dekanları, meslek yüksekokulu müdürleri, akademisyenler ve öğrenciler yer aldı.

Açılış konuşmaları öncesinde OMÜ’nün kalite sürecini anlatan “Kalite Vizyonu” video gösterisi katılımcılarla paylaşıldı. 

Rektör Ünal “Daha kaliteli ve marka değeri yüksek olan bir üniversite inşa etme hayalimize daha kısa sürede ulaşacağımızı ümit etmekteyiz”

Açılış töreni OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın katılımcılara hitap etmesiyle başladı. Konuşmasında OMÜ'nün, 2006'da başlayan kalite yolculuğunda bugün önemli bir durağa eriştiğine vurgu yapan Rektör Ünal “Üniversitemizin kurumsal kalitesi akredite edilerek tescillenmiş oldu. İlk adımdan bugüne kadar kaliteyi önemseyen ve gerçekleştirmek için çaba sarf eden bütün rektör hocalarıma teşekkür ediyorum. Özellikle de kaliteyi, OMÜ’lü için yaşam tarzına çevirmeyi stratejik hedef olarak benimsemiş olan değerli çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Zira göreve başladığımız günden itibaren ekip hâlinde gerekli yapısal dönüşümü büyük oranda gerçekleştirdik. Başarıya birlikte odaklandık ve sonuç aldık. Sizler, stratejik hedef olarak benimsediğimiz akreditasyon için gerekli olan iradeyi ve çabayı ortaya koydunuz. Gereksinim duyulan bütün adımları, olağanüstü bir enerji ve irade ile gerçekleştirdiniz. Birlikte yürüdük ve başardık. Bugün de başarının sevincini birlikte yaşıyoruz. Bu motivasyonla daha kaliteli, dolayısıyla marka değeri yüksek olan bir üniversite inşa etme hayalimize daha kısa sürede ulaşacağımızı ümit etmekteyiz. Zira yapılacak çok işimizin ve yürünecek çok yolumuzun olduğunun farkındayız ama birlikte başaracağız.” ifadelerini kullandı.

Konuk YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas’a teşekkür eden Rektör Ünal “Yaşadığımız bu süreçte YÖKAK, sadece duruma ilişkin tespit yapan bir kurum olmaktan ziyade kılavuzluğu ve nezaketi ile yolumuzu aydınlatan rehber olarak işlev üstlendi. Kurumumuzun nasıl olduğunu tespit ederken, nasıl olması gerektiğine de işaret ettiler. Bu nedenle biz, kurum olarak Prof. Dr. Yüksel Kavak Hocamıza ve ekibine şükranlarımızı arz ediyoruz. Başkanım, bizi kırmadınız ve davetimize icabet ettiniz. Sizleri burada ağırlamaktan onur duymaktayız. Kurum olarak teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.

“OMÜ; bilimsel araştırma projeleri bütçesini bir önceki yıla göre 5 katına çıkarmış ve 25 milyon gibi bir rakamı nitelikli projeleri desteklemek üzere rezerve etmiştir”

OMÜ’nün nitelikli eğitim ve araştırma geliştirmeye (AR-GE) yönelik hamlelerinden bahseden OMÜ Rektörü, bu girişimleri şu sözlerle dile getirdi: “OMÜ; biri nitelikli eğitim, diğeri de üretime odaklanmış AR-GE olmak üzere 2 temel parametre üzerinde kendi geleceğini inşa etmektedir. Bunun için Üniversitemiz; mezun yeterliliğini, istihdam alanının beklentisini fazlasıyla karşılayacak bir eğitim sürecini ve sistemini esas almıştır. Eğitim revizyonu olarak tanımladığımız bu hedef, varoluşumuzla ilişkilendirdiğimiz stratejik hedefimizdir. Bunun için gerekli eylemler belirlenmiş ve takvimlenmiştir. Arzumuz; bütün birimlerimizle bu süreci 2022 Eylül ayına kadar tamamlamaktır. OMÜ'nün geleceğinde etkin olacak ikinci parametre AR-GE faaliyetleridir. Araştırma üniversitesi olmayı bir hedef olarak benimsemiş olan OMÜ, bu bağlamda gerekli yapısal dönüşümü büyük oranda tamamlamıştır. Dış kaynaklara yönelmiş, bilimsel araştırma projeleri (BAP) bütçesini bir önceki yıla göre 5 katına çıkarmış ve 25 milyon gibi bir rakamı, nitelikli projeleri desteklemek üzere rezerve etmiştir. Özel projeler için de paydaş arayışını sürdürmektedir. Araştırmayı bir kültüre dönüştürme arzusuyla bütün kademelerde proje verebilmenin önü açılmış, ortak ve disiplinler arası çalışmalar teşvik edilmiş, lisans öğrencilerine fikrî projelendirme ve proje yazma eğitimi planlanmış ve onları 5 bin TL ile destekleme kararı alınmıştır.”

Stratejik hedef: Araştırma üniversitesi olmak

Araştırma üniversitesi olmayı stratejik hedef olarak belirlediklerine dikkat çeken Rektör Ünal, devamında “Kuruluşların yaptığı indeksler, bize nerede olduğumuzu ve ne yapmamız gerektiğini söylemektedir. Biz, araştırma üniversitesi olmayı stratejik hedef olarak belirledik. Bunun için durum tespitini yaptık, süreçleri belirledik, iş akış şemasını oluşturduk ve kitapçık olarak bastırdık. OMÜ’ye layık görülen kurumsal akreditasyonun verdiği şevkle kaliteyi yaşam biçimine çevirmek, kurumsallaşan yapımızla kaliteyi güvence altına almak arzusundayız.” değerlendirmesinde bulundu.

Başkan Demir “Samsun’da 2022’de yapılacak Teknofest için 2 milyon civarında bir katılım bekliyoruz”

Ardından söz alan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ise 2022’de Samsun’da düzenlenecek Teknofest’e değinerek “Teknofest babında 2022 yılı inşallah bizim bu konuda şimdiye kadar elde ettiğimiz ne varsa ortaya döktüğümüz bir yıl olacak. Kentin bütün kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve siyasi dinamikleriyle bir araya geleceğiz. Samsun’da Teknofest’ten sonra yani 2022 sonunda hiçbir şey eskisi olmayacak. Teknofest’i başarıyla gerçekleştirmek durumundayız zira başka bir alternatifimiz yok. Samsun Teknofest için 2 milyon civarında bir katılım bekliyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak 3 yıllık bir programı yürütüyoruz ve şu anda bu program doğrultusunda görevimizi icra ederken partner olduğumuz kurumların başında OMÜ ve SAMÜ geliyor. Öncelikle hep beraber imkân ve kabiliyetlerimizi bir araya getirmek suretiyle vizyonumuz gereği kentin bugünü ve yarınını şekillendirme noktasında çok büyük mesafe katettik. Örneğin OMÜ ile hazırladığımız ve çok iyi dizayn edilmiş bir eğitim programı, Büyükşehir Belediyesinde KPSS ile işe başlayan teknik meslek ağırlıklı 167 personelimiz için lisans eğitimlerine eş değer bir etki yaptı. Şimdi bütün bu genç çalışanlarımızın omuzlarında Samsun Büyükşehir Belediyesinin hizmetlerini, alışılagelmiş olandan çok farklı bir yere taşıyoruz.” şeklinde konuştu.

“Bilgi, teknoloji ve AR-GE'de Üniversitelerimiz ile sürekli iş birliği hâlindeyiz”

Konuşmasında bilgi ve teknoloji ile AR-GE’nin önemini vurgulayan Başkan Demir bu alanlarda OMÜ ve SAMÜ ile sürekli iş birliği hâlinde olduklarına işaret ederek “Samsun, Karadeniz Bölgesi’nin merkezi konumunda. Bu anlamda bölgeyle ilgili çok ciddi sorumluluklarımız var. Aynı zamanda bölgesel olarak ülkemizin geleceği hususunda da bir sorumluluğa sahibiz. Bölgenin merkezi olarak yakın planda bir vizyon üstlenmek zorundayız. Bu bilinçle baktığımızda bütün çalışmalarımızı bambaşka bir noktaya kaydırmalıyız. Üniversite-şehir iş birliği noktasında iyi bir hesaplama ve verimlilikle ‘ne yapacağım’ kararsızlığından kurtulup ‘ne yapacağımızı’ önümüze koyarak geleceğe yürümek durumundayız.” dedi.

“Vizyoner bir bakışla Samsun'u geleceğe en iyi nasıl taşıyacağımızın hesaplarını yapıyoruz”

Turizmde Samsun’un potansiyelinin Antalya’dan fazla olduğuna dikkat çeken Başkan Demir, OMÜ ve SAMÜ ile hem turizm hem de tarih ve arkeoloji alanlarında bilimsel ve teknik çalışmalar yürüttüklerini belirterek “Bu çalışmalarla ilgili yayınlar yapıp bilimsel eserler ortaya koyuyoruz ve bunlarla ilgili projeleri devreye alıyoruz. Örneğin arkeoloji alanında Samsun’u yeniden tanıyoruz. Dolayısıyla bu şehri vizyoner bir bakışla geleceğe en iyi nasıl taşıyacağımızın hesaplarını yapıyoruz. Yine Aselsan ile birlikte üzerinde çalıştığımız ‘Akıllı Şehir’ uygulaması, teknolojik anlamda Türkiye’nin en önemli ve en kapsamlı çalışması olarak dikkat çekiyor. Samsun’daki Üniversitelerimiz de bu çalışmanın paydaşları durumundalar. Bunları yanı sıra, ultra şarj sistemine sahip lityum pilli ve elektrikli otobüsleri dünyada ilk kez Samsun’da biz devreye aldık ve bunları inşallah Teknofest’e yetiştireceğiz. Bu projeyi kentin tamamına yaygınlaştıracağız. Yine bütüncül bir yaklaşımla Hürriyet Beldesi’nden OMÜ Kampüsü’ne kadar olan bütün sahili projelendiriyoruz.” sözlerine yer verdi.

Müzik dinletisiyle devam eden törende, OMÜ Devlet Konservatuvarı akademisyenleri tarafından icra edilen Türk müziği ve Karadeniz müziği ezgileri, konuklara keyifli anlar yaşattı. Kanunda Öğr. Gör. Turgay Kerse, dilsiz kaval ve tulumda Öğr. Gör. Oğuz Yılmaz, piyanoda Arş. Gör. Emin Ersöz Yiğit, kemanda Arş. Gör. Naci Parlar ile ritim sazda Erhan Karabatak dinleyenlerden büyük beğeni topladı.

Müzik dinletisinin ardından da YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, “Yükseköğretimde Değişim ve Akreditasyon" üzerine açılış dersi verdi.

Sunumunda YÖKAK’ın yapısı, amacı,  işleyişi ve değerlendirme sistemi hakkında bilgi veren YÖKAK Başkanı Muzaffer Elmas, teknolojinin gelişmesi ve yapay zekânın hayatın her alanına hâkim olmasıyla, üniversitelerde yaşanan değişime dikkat çekerek bu değişime adapte olma sürecine dair görüşlerini bildirdi.

Belirlediği kalite kriterleri çerçevesinde üniversiteleri denetleyen YÖKAK’ın, 2018 yılından itibaren faaliyetlerini bu doğrultuda sürdüren bağımsız bir kurum olduğunu kaydeden Başkan Prof. Dr. Muzaffer Elmas “Dünyanın belli başlı denetleme ajanslarının sistemleriyle örtüşen, bunun yanında ülkemize özgü bir değerlendirme sistemi kurmayı hedefledik. Ülkemizin şartlarına, insan yapısına, nüfusuna uygun olarak oluşturduğumuz sistem, kısa sürede tüm dünyada başarı göstererek uluslararasında da kabul gördü.” dedi.

“Değişime herkese yetkinlik kazandırarak ve bilişim destekli çevik liderlikle adapte olabiliriz”

Teknolojinin ilerlemesi, akıllı sistemlerin ve yapay zekânın hayatımıza girmesiyle yaşanan değişimin, özellikle 2010 yılından itibaren büyük ivme kaydettiğini ifade eden Prof. Dr. Elmas şöyle devam etti: “Amacımız, bu değişimin üniversiteler tarafından nasıl algılanıp yönetildiğini görerek bu durumun eğitime, araştırmaya, toplumla paylaşıma nasıl yansıdığını ölçmek. Her şey hızla değişirken kurumlar bu hıza yetişemedi. Bu nedenle tüm dünyanın derdi bu değişime adapte olarak açığı kapatmak. Bu açığı kapatmanın bir yolu herkese yetkinlik kazandırmaktır. Üniversite öğrencileri ve çalışanlara hayat boyu öğrenme kapsamında; analitik düşünme, inovasyon, dijital, karmaşık problem çözme ve etik değerler gibi yetkinlikler kazandırmak gerekiyor. Bunu yapabilirsek ayakta kalabiliriz. Diğer bir adapte olma yolu da değişimi, bilişim destekli çevik liderlikle yönetmek. Eski mantaliteyle yönetmek artık mümkün değil.  Karmaşık dünyayı anlayacak, buna göre politika üretecek dönüşüm liderliği lazım.”

“Yetkinlik kazandıran üniversiteler öne geçecek”

Eğitim ve öğretimde de hızlı bir değişim yaşandığının altını çizen YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas “Bugün aldığımız diplomanın 5 sene sonra geçerliliği olmayabilir. Hızla değişen bilgiyle sürekli kendimizi yenilememiz gerekiyor. Öğrencileri hazır ve belirlenmiş bilgilerle donatmak yerine, değişime hazır olarak yetiştirmemiz gerekiyor. Artık eğitim ve öğretim disiplinler arası, yetkinlik ve beceri kazandırma ağırlıklı olmalı. Günümüzde işverenler tarafından diplomadan çok, yetkinlik sorgulanıyor. Bu nedenle yetkinlik kazandıran üniversiteler öne geçecek.” ifadelerini kullandı.

Yaşanan bilgi bombardımanının, etik değerlerle desteklenmezse büyük felaketlere yol açabileceğine de işaret eden Başkan Muzaffer Elmas, bilgi olmadan sadece etik değerlere sahip olmanın da büyük sorun yaratacağını belirtti. Üniversitelerin kendi kalite süreçlerini yönetmeleri ve kalite ajansı gibi çalışmaları gerektiğini belirten Başkan Elmas “Bizim yaptığımız, üniversitelerin özerkliğine dokunmadan, onların kendilerine koydukları hedefleri uygulayıp uygulamadıklarını kontrol etmek. Üniversitelerin, çevresel koşullarını ve imkânlarını iyi analiz etmeleri ve buna göre kendilerini ileriye taşıyacak hedefler koymaları lazım. Mezunları hemen iş buluyorsa, dünyaya adapte olabiliyorsa, üniversite AR-GE’de üst sıralara çıkıyorsa akredite süreci başarılı olmuş demektir.” diye konuştu.

OMÜ, YÖKAK’ın belirlediği 10 aşamadan geçerek Kurumsal Akreditasyon Belgesi'nin sahibi oldu

YÖKAK Başkanı Muzaffer Elmas, kurumsal akredite sürecinde YÖKAK tarafından belirlenen 10 aşamayı başarıyla geçerek kalite belgesi almaya hak kazanan OMÜ’yü de kutladı.

Sunumun sonunda verdiği faydalı bilgiler için konuğuna teşekkür eden Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, YÖKAK Başkanı Muzaffer Elmas’a OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Doç. Dr. Tamer Aslan’ın eserini hediye etti. Başkan Muzaffer Elmas da OMÜ’nün hak kazandığı “Kurumsal Akreditasyon Belgesi”ni Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal’a teslim etti.

YÖKAK Başkanı Prof. Muzaffer Elmas ve Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal’ın, kalite sürecindeki başarılarına istinaden OMÜ Kalite Komisyonu üyelerine teşekkür belgesi ve hediye takdim etmesinin ardından konuklara verilen ikramla OMÜ’nün 2021 - 2022 Akademik Yılı Açılış Töreni sona erdi.