Ondokuz Mayıs Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (OMÜ-TTO); çalışmalarına devam ederek ilgili konularda akademisyenler, sanayiciler, girişimciler ve öğrencilerin yanında oluyor. Akademisyenlere proje ve fonlar konusunda destek olan OMÜ-TTO’yu, akademisyenlerimizin gözünden değerlendiriyor ve bu maksatla kendileriyle söyleşiler gerçekleştiriyoruz. Bu seferki söyleşimizin konuğu OMÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünde görev yapan Arş. Gör. Cuma Yıldırım.
OMÜ-TTO ile ilişkim; Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA), OMÜ ve TTO’nun iş birliği ve destekleriyle yapılacak olan Samsun İli Sektörel Eylem Planı hazırlıklarında başladı. İlk defa orada OMÜ-TTO Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Mortaş’la tanıştık. OMÜ- TTO ile ilk temasım bu süreçte başladı ve ilerleyen süreçte de iletişimimiz devam etti. Yine bize gönderilen mesajlarda, duyurularda ve toplantılarda OMÜ-TTO ismini çok sık duyduk. Son zamanlarda Prof. Dr. Nuray Keskin’in koordinatörlüğünde olan TÜBİTAK 1001 Etkin Proje Yazma Eğitimi’ne, OMÜ-TTO’nun kendi bünyesinde yapılan Ulusal Dış Kaynaklı Proje Yazım Eğitimi ve son olarak da Akademik Girişimcilik Eğitimi’ne katılmıştım. Yaptıkları çalışmaları duyuyoruz, bu çalışmaları bize de ulaştırıyorlar. OMÜ-TTO ile ilişkilerimiz güzel ve verimli bir şekilde ilerliyor.
Araştırma görevlisi olduğum için 1001 projesi ve Avrupa Birliği (AB) projesi gibi büyük projeler yazamıyoruz. Bizim yazabileceğimiz tek proje TÜBİTAK 1002 projesi. 1002 projesini yazmak istiyordum ama eksiklerim vardı. Bunun için OMÜ-TTO’dan randevu talep ettim. Uzman arkadaşlarla görüştük, orada bire bir çalıştık, eklemem gereken yerleri söylediler. Yani özetle projenin kabul edilmesi için yol gösterici oldular. Bir ay önce de projenin kabul edildiğine dair bilgi geldi. Bir araştırma görevlisince hazırlanan TÜBİTAK 1002 projesinin kabul edilmiş olmasının kamu yönetimi lisansüstü öğrencileri için iyi bir örnek teşkil edeceğini düşünüyorum. Ayrıca projenin kabul edilmesi OMÜ-TTO’nun ne kadar etkili çalıştığını görmemiz açısından da iyi bir sonuç oldu.
Dolayısıyla Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü başta olmak üzere diğer sosyal bilim alanlarındaki lisansüstü öğrencilerinin de artık proje yazabileceklerini, bundan korkmayacaklarını ve arkalarında OMÜ-TTO’nun olduğunu bilmelerini istiyorum. Her zaman, her konuda destek oluyorlar yeter ki bir fikriniz olsun ve o fikri onlara ulaştırın. Onlar size yol gösteriyor ve neticede proje kabul ediliyor. Ayrıca kabul edilen projenin, sadece benim açımdan değil, aynı zamanda 2 lisansüstü öğrencimize de burs sağlaması açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Sosyal bilimlere hitap eden tarafıyla OMÜ-TTO’nun, yapılması gereken faaliyetleri layıkıyla yerine getirdiğini düşünüyorum; aynı motivasyon ve heyecanla da çalışmalarını sürdüreceğine inanıyorum. Özellikle en son akademik girişimcilik eğitimi verildi. Ondan önce, kendi alanımıza özgü Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) projesi yazma eğitimi için diğer üniversitelerden alanlarında uzman hocalarımız davet edildi. Onun dışında OMÜ-TTO’nun kendi bünyesinde dış kaynaklı proje yazma eğitimi verildi. Çalışanlar her zaman güler yüzlü, her şeyi sorabiliyorsunuz ve ayrıca yazılı bir şey olmasına da gerek yok. Benim en son bir şirket kurma fikrim vardı. Şu an altyapısı hazır. Bu fikri OMÜ-TTO Koordinatörü ile direkt gidip görüştüm. “Hocam böyle bir fikrim var, ne yapmam gerekiyor” dedim. Hemen bana yol gösterdi. Bunu biraz daha somutlaştıralım; Koordinatör Hocamız şu hocalarımızla görüşebilir, şu isimlere sorabilirsin gibi önerilerde bulundu. OMÜ-TTO’nun her zaman bir yol gösterici, bir rehber niteliğinde olduğunu düşünüyorum. Kısacası, OMÜ-TTO bizim alanımızda özellikle modern tekniklerin kullanılmaya başlandığı bu dönemlerde geliştirdiği iş birlikleri ve üstlendiği ağ merkezi göreviyle çok önemli bir konumda.
OMÜ-TTO’dan beklentilerim; özellikle kurumda aktif olması gereken insanların; hem kurum içerisinde hem de kurum dışında pasif olmamaları ve kuruluşun amaçları doğrultusunda sahada olması yönündedir. Bu aşamada akademisyenlerin beklentileri öğrenilebilir. Bu beklentiler doğrultusunda, iletişimi arttırmak yolunda çözümler aranabilir. Kurum ya da kuruluşların birlikteliğini sağlamak ve iletişimi güçlendirmek amacıyla birtakım çalışmalar yapılabilir. Örneğin; fakülte ziyaretleriyle proje sahibi hocalar diğer hocalarla bir araya getirilebilir. Toplantılar düzenlenerek proje sahibi akademisyenin; bu süreçte nasıl bir yol izlediği, hangi aşamalardan geçtiği, projenin nasıl kabul edildiği gibi konuları paylaşması suretiyle yol gösterici olması sağlanabilir. Böylelikle herkes, proje yazmanın ihtiyaç olduğunu bu şekilde görebilir ve harekete geçebilir. Keza Rektörlük ve Dekanlığımız da aynı şekilde bizi proje yazmaya teşvik ediyor ama önemli olan bir araya gelmek. OMÜ-TTO’nun, akademisyenleri yoğun bir şekilde bir araya getirerek programlar yapması gerektiğini kanaatindeyim.