Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İletişim Fakültesinde “Cumhur Kocaoğlu ile Radyoculuk" söyleşisi, İletişim Fakültesi Radyo Topluluğu tarafından düzenlendi.
Söyleşide; Haber Radyo Genel Yayın Koordinatörü ve “Akşam Hikâyeleri” adlı radyo programının sunucusu Cumhur Kocaoğlu, radyoculuk üzerine bilgi ve deneyimlerini öğrencilerle paylaştı.
Söyleşiye; İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Niyazi Usta, Dekan Yardımcıları Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Oktan ve Dr. Öğr. Üyesi Sinan Kaya, Gazetecilik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Onur Bekiroğlu, Radyo Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ömer Çakın, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Yeni medyanın tüm alanlarda olduğu gibi radyoculuğu da derinden etkilediğini belirten Cumhur Kocaoğlu “Ben şahsen radyoculuğun bir gün biteceğini asla düşünmüyorum. Televizyon yayınları günümüzde artık internet medyasına doğru kayıyor olabilir ama bence karasal yayıncılık olduğu sürece radyo asla bitmez." diye konuştu.
Radyocuların artık yeni medyanın kendilerine sundukları araçlarla da yayıncılık yapması gerektiğini söyleyen Kocaoğlu, teknolojinin radyo yayıncılığına sunduğu imkânlardan bahsederek söyleşisine şöyle devam etti: "Biz radyocular olarak günümüzde sadece radyo ile sınırlı kalmamalı, yayınlarımızı internette ve sosyal medya uygulamalarında da yayımlamalıyız; çünkü oralarda inanılmaz bir radyo dinleyici kitlesi var. Örneğin ulusal kanallarda, Youtube’ta anlık 5-15 bin civarında dinleyici sayısına ulaşanlar var. Bizler de Haber Radyo olarak sosyal medya uygulamalarını kullanmaya başladık. Periscope uygulamasında görüntülü radyo yayınına başladık ve sadece orada aylık 30 bin dinleyicimiz var. Bizler karasal yayıncılığı bırakmayacağız, ama internet yayıncılığının çeşitlerini de kullanacağız.”
Radyo yayıncılığı hayatında yaşadığı bazı iş kazalarını o zamanın teknolojisine bağlayan Kocaoğlu “Yayıncılık hayatımda çok fazla yayın kazası yaşadım. Bunların hepsi o zamanlar kullanılan teknolojinin günümüzdeki kadar kolay kullanışlı olmamasından dolayı oldu. Eskiden en çok mikrofonu açık unutuyorduk. Kasetlerin sarması dediğimiz olayla da sık karşılaşıyorduk. Bir defasında da yayın esnasında şarkıyı durdurmak için stop tuşuna bastım, o esnada play tuşu yerinden fırladı. Hem tamir etmeye çalışıyordum hem de yayına devam ediyordum." dedi.
Radyonun eskisi kadar insanlara samimi gelmemesinde yeni medyanın önemli bir rolü olduğunu söyleyen Kocaoğlu bu süreci şu sözlerle anlattı: “Yayın yaparken zorlanıyorduk ama insanlar ile aramızda bir samimiyet oluşmuştu. Fakat günümüzde radyodaki insanları kendine bağlayan o samimi ses, ne yazık ki gizemini kaybetti. Bunun sebebi biz değiliz. Artık internette çok rahat bir şekilde radyo programı sunucusunun bilgilerine ulaşabilirsiniz. Eskiden öyle değildi, sunucu gizemli kalır ve kendini sevdirirdi. Mesela ben kendi ismimle değil, ‘Bay X' olarak Samsun’da yayın hayatıma başlamıştım. Sizdeki gizem, kişiliğinize dair bilgilerin bilinmemesi, sizi daha fazla ilgi çekici kılıyordu o zamanlar."
Dinleyici ile iyi ilişki kurmanın ve onları sıkmadan programa devam etmenin önemine vurgu yapan Kocaoğlu katılımcı öğrencilere “Dinleyicinin nabzını iyi tutmalısınız. Bizim bu noktada en büyük silahımız müzik. Ne zaman konuşmayı bırakacağınızı ve ne zaman müziği gireceğinizi iyi bilmelisiniz. Bu yüzden ben günümüzde bir radyo programının 20 dakika civarında olması gerektiğini düşünüyorum; çünkü insanlar artık çok çabuk sıkılıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Dinleyiciden gelen tepkinin radyo yayıncılığı için önemine de değinen Kocaoğlu “Yayın yaparken profesyonel olmalıyız, üzülsek bile ses tonumuzu hiç hissettirmemeliyiz, otokontrolümüzü sağlamalıyız ve sert tepki göstermemeliyiz. Herkes aynı türü dinlemiyor. Biz de tüm dinleyicileri aynı anda memnun edemeyeceğimiz için herkesin bildiği popüler olan müzikleri çalıyoruz.” diye konuştu.
Öğrencilere radyoculuk hakkında tavsiyelerde bulunan Kocaoğlu “Eğer radyocu olmak istiyorsanız kendinize çalışacak iyi bir yer bulmalısınız. Ben gençlere elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum, onları teşvik ediyorum. Kimse size gelip bedavadan iş vermez. Çalışıp çabalayıp işe layık olduğunuzu göstermelisiniz. OMÜ İletişim Fakültesi olarak güzel imkânlara sahipsiniz. Girin radyoya, takın kulaklığı ve yaşayın radyoculuk heyecanını. Böylece içinizdeki radyocuyu ortaya çıkarabilirsiniz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Söyleşi, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Niyazi Usta’nın Cumhur Kocaoğlu’na teşekkür belgesi vermesi ve toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.
Haber: Cengiz Ortataş
OMÜ Radyo dinlemek için: http://www.omuradyo.com/