Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilip Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kadın ve Toplum Uygulama ve Araştırma Merkezi’nce (OKTAM) yürütülen ve Canik Gençlik Derneği ile Roman Kültür Derneği iş birliğinde gerçekleştirilen “Toplumda Daha Fazla Roman Varoluşu Çalıştayı”nın açılış ve tanıtım toplantısı geniş bir katılımla Samsun Anemon Hotel’de düzenlendi.
Katılımcı çeşitliliği ile göze çarpan çalıştaya; Başbakanlık Başdanışmanı Necdet Subaşı ile Başbakanlık Danışmanı Metin Özçeri, Canik Belediye Başkanı Osman Genç, OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ali Cengiz, OKTAM Müdürü İlknur Aydın Avcı, OMÜ Uluslararası İlişkiler Birimi Başkanı Prof. Dr. Rıdvan Kızılkaya, akademisyenler ile yerel sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Çalıştay ayrıca Karadeniz Teknik Üniversitesi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Ordu Üniversitesi, Canik Kent Konseyi, Avrupa Roman Hakları Merkezi, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Emniyet Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü, Millî Eğitim Müdürlüğü, İl Müftülüğü ile Almanya, Avusturya, Hırvatistan ve Macaristan’tan konuklarla da dikkat çekti.
Programın açılış konuşmalarında ilk olarak söz alan OKTAM Çalıştay Düzenleme Kurulu Başkanı Öğretim Görevlisi Filiz Çavuşoğlu öncelikle tanımlayıcı düzeyde Roman profil çalışması ile Samsun’da yaşayan Roman vatandaşlarının durumunun ortaya çıkarıldığını söyledi.
Filiz Çavuşoğlu, OKTAM tarafından yapılan araştırma ve toplantılar sonucunda mevcut projeler için çok iyi bir veri tabanı oluştuğuna dikkat çekerek istihdam ve kalifiye eleman olamama gibi sorunların projede ele alınan önemli noktalar olduğunu belirtti. Bu çerçevede pek çok eğitimin verildiğinin altını çizen Çavuşoğlu “Bugünkü çalıştaya katkı sağlayan akademisyen ve değerli misafirlerimizle Romanların yaşadıkları sorunları, bu konudaki çözüm önerilerini, sosyal ayrımcılığın önlenmesi konularını tartışmayı planlıyoruz. Katılım sağlayan Roman dernekleri ile çalıştayın sonunda yeni proje fikirleri üretmeyi umut ediyoruz. ‘Hayatımız Roman Projesi’ toplamda 12 ay sürecek bir proje ve Kasım 2017’de tamamlamayı ümit ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Ardından konuşan Başbakanlık Başdanışmanı Necdet Subaşı da bu çalışmaların Türkiye’nin her bölgesinde gerçekleştirilmesini umut ettiklerini vurgulayarak “Roman vatandaşlarımızın sorunları üzerine uzunca bir süredir ciddi çalışmalar gerçekleştiriliyor. Bu çalışmaların sonuçlarını hemen görmenin oldukça güç olduğunu söyleyebilirim. Çünkü büyük bölümü yüzyılları kapsayan sorun olarak karşımızda duruyor. Türkiye’nin pek çok sorunu var. Bu sorunlardan biri de Roman sorunu ve içinde kültür var, tarih var, ön yargı var, dışlanmışlık var, ötekileştirmeler var. Hepimiz üzerimize düşen görevlerin farkındayız. Toplumu doğrudan ilgilendiren önemli sorun var. Çalışmaları derinlemesine ortaya koyarken sorunun bütün boyutlarını konuşmamız gerektiğini ifade etmem gerekir. Roman meselesini konuşurken soğukkanlı analizlere ihtiyacımız var. Bu sorunların, Roman vatandaşlarda olması gereken öz güven ile devletin sahip olduğu vicdan ve merhametle aşılabileceğini düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçen herkese şükranlarını sunan OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ali Cengiz ise bu projenin hayırlara vesile olmasını dileyerek “Toplumda biz de yaşıyoruz, görüyoruz. Bizim de Roman arkadaşlarımız var. Oturup konuştuğumuzda birbirimizden farkımız olmadığını görüyoruz. Çalıştay ve projelerin bu konulara vesile olması güzel bir şey. Romanlarla ilgili özellikle Canik Belediyemiz çok güzel çalışmalar yapıyor. Bilim insanlarının böyle projelerde yer alması büyük anlamlar ifade ediyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi olarak böyle çalışmalarda yer almak sevindirici.” ifadelerini kullandı.
15 Temmuz darbe girişiminden de bahseden Prof. Dr. Cengiz, “Toplum olarak bir arada olmamız gereken önemli bir andır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize minnettarlıklarımızı sunuyoruz. Bu ülke umarım bir daha böyle 15 Temmuzlar yaşamaz. Biz de bu ülkenin kalkınması için çalışmalarımızı çok hızlı şekilde hayata geçiririz.” sözlerine yer verdi.
Çalıştayda bulunmaktan duyduğu mutluluğu belirten Canik Belediye Başkanı Osman Genç ise konuşmasında yaklaşan 15 Temmuz etkinliklerine değinerek “15 Temmuz’da, bir ülkenin nasıl işgal edileceğini ve aynı zamanda o ülkenin insanlarının akşamdan sabaha kadar bir kurtuluş mücadelesiyle bağımsızlığını ve vatanın bütünlüğünü nasıl koruduğunu gördük. Şehitlerimize Cenabı Hak’tan rahmet diliyorum, gazilerimize de acil şifalar temenni ediyorum.” dedi.
Samsun’da en çok Roman vatandaşın yaşadığı yerin Canik ilçesi olduğunu hatırlatan Canik Belediye Başkanı Osman Genç söz konusu meseleye sadece mekânsal bir planlama olarak bakmamak gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu: “Her ne kadar eğitimde, kültürde, sağlıkta başarılı olursak olalım meselenin sosyolojik boyutunu dikkate almayıp planlamamızı bu yönde gerçekleştiremezsek insanları mutlu etme şansımız olmayacaktır. Şehirleri bu anlamda imar edemeyenlerin yeni nesilleri de imar edemeyeceğini bilmek zorundayız. O nedenle ortak çalışmaya mecburuz.” sözlerine yer verdi.
35 yıl Roman vatandaşlarla aynı mahallede yaşadığını belirten Belediye Başkanı Genç onların; kendi kültürlerini, gelenek ve göreneklerini geliştirebilecekleri bir şehirleşmenin mümkün olması hâlinde mutlu olacaklarına işaret etti. “Bize her renk lazımdır ve her renk bizi güçlü kılacaktır” diyen Başkan Genç, bütün renklerin kendi özelliklerini koruması gerektiğini ve de geleceğe bu zenginlikle yürümek istediklerini dile getirdi. Şehirlerin estetik olmasının elzem olduğu kaydeden Başkan Genç, Roman vatandaşların yaşadığı Yavuz Selim Mahallesi’ndeki alt ve üstyapı çalışmalarını tamamlayarak bir fiziksel değişimi gerçekleştirdiklerini, ağustos ayı sonlarında faaliyete geçecek olan kültür merkezinin de vatandaşların hizmetinde olacağını sözlerine ekledi.
Romanların, Anadolu insanında bulunan bütün özelliklere sahip olduğunu söyleyen Başbakanlık Danışmanı Metin Özçelik ise konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Roman sorunu ülkemizin bir sorunu. Dünyada ve ülkemizde çok yanlış ön yargılar nedeniyle Romanlar içe dönük kalmış, açılamamıştır. Bizler de görmezden gelmişizdir. Romanlara atfedilen bu peşin hükümler nedeni ile onları eğitimin hiçbir alanında görmedik, siyasetin hiçbir alanında var olmadılar, pek çok alandan mahrum kaldılar, onların sorunlarına hiçbir zaman değinmedik. Oysaki bizim ülkemizin insanlarıydılar. Romanlara yönelik ön yargılar konusunda üniversitelere çok görev düşüyor. Son yıllarda AK Parti döneminde bu konuda pek çok çalışma yapılmıştır. Hepimiz bu toplumun insanıyız. Hepimiz kardeşiz. Zamanı gelince taşın altına elimizi koyacak olan insanlarız. Bu projede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
Açılış konuşmalarının ardından Samsun Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Şube Müdürü Metin Özbaskıcı, vermiş olduğu “Roman Toplumlarda Damgalanma” adlı konferansla Romanların Samsun’a gelişi, bu sürecin nasıl gerçekleştiğini ve toplumda Romanlara dair olumsuz yaftalama ve beslenen ön yargıların etkilerini katılımcılarla paylaştı. Konferansında öteden beri Roman vatandaşlarının şehir merkezinde değil de daha uzak mekânlarda iskân edildiğine işaret eden Müdür Özbaskıcı, Romanların bütün göçebe toplumlar içerisinde en fazla dışlanan toplum olduğunu dile getirdi.
Romanların artık hayal kuramayan bir topluluk hâline geldiğine dikkat çeken Metin Özbaskıcı değerlendirmesine şunları ekledi: “Artık çocuklarımızın doktor, hâkim olması gibi hayaller kuramıyoruz. Ayrımcılık genelde mekâna göre yapılır. Bu hayaller için gizlenmeniz gerekir. Mahallenizi terk etmiyorsanız, kimliğinizi saklamıyorsanız o duvarlar hiç bitmiyor hayatta. Ülkemizin eğitim konusunda daha iyi yerlere gelmesini, Romanların da bu ilerleyişte yer almasını istiyorum. İşsizlik de ülkemizde önemli bir sorun. Kendimizi geliştirmek için her mücadelenin içinde olacağız. Gelişme ve düzelme Roman kadınlarımızla da olacaktır, buna inanıyorum. Onlara büyük görevler düşüyor. Hayallerimizi büyütebilirsek bu hayaller bizi daha da yüksek yerlere getirecektir.”
Müdür Özbaskıcı, konuşmasında bu konudaki mücadelenin kararlılığını ele alarak “Eğer biz bu mücadeleyi yapmazsak bu ön yargı ve dışlanmalar devam edecektir. Akademisyen ve siyasiler ile bu sorunlar aşılacaktır. Bakıyorsunuz, 15 Temmuz’da Romanlar da mücadele etti. Bu direniş, bu topraklara ne kadar sahip çıktığımızın, bu vatanı ne kadar çok benimsediğimizin göstergesidir. Türkiye Cumhuriyetini seviyoruz. Bunun için bizlere destek olmanızı ve bizim yanımızda durmanızı istiyoruz.” diye konuştu.
Konuşmalar sonrasında müzisyen Roman vatandaşların farklı enstrümanlarla hünerlerini sergilediği müzik dinletisi katılımcılar tarafından ilgi ve hayranlıkla izlendi.
“Toplumda Daha Fazla Roman Varoluşu Çalıştayı” öğleden sonra, yurt dışından gelen konuk akademisyenlerin ayrımcılıkla ilgili sunumlarıyla devam etti.
Haber: Mihrican Keskin
Fotoğraf: Sinan Akdoğan