MENU

Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Dijital Dönüşümün Ekonomik Etkilerini Anlattı
10 Aralık 2019, Salı - 10:42
Güncelleme: 10 Aralık 2019, Salı - 10:47

Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Hasan Kazdağlı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ekonomi Araştırmaları Topluluğu tarafından düzenlenen konferansta, “Dijital Dönüşüm ve Ekonomik Etkileri” konulu bir sunum gerçekleştirdi.

OMÜ Uzaktan Eğitim Merkezi (UZEM) Konferans Salonunda düzenlenen konferansa; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Alper Güzel, OMÜ Ekonomi Araştırmaları Topluluğu Akademik Danışmanı Dr. Abreg Sinan Çelem ile Topluluk Başkanı Caner Dayı, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Konferansın düzenlenmesine vesile olan OMÜ Ekonomi Araştırmaları Topluluğuna teşekkür eden İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Alper Güzel, Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Hasan Kazdağlı’nın özgeçmişi ve çalışmaları hakkında bilgi vererek Kazdağlı’yı “Dijital Dönüşüm ve Ekonomik Etkileri” konulu sunumu yapmak üzere sahneye davet etti.

Dijital dönüşüm kavramının dünya ve ekonomi literatürüne girişinin çok yeni olduğunu ifade eden Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Hasan Kazdağlı “Dijital dönüşüm mühendislerin çalışma alanı olarak düşünülse de aslında toplumun her kesimini, her yönünü ilgilendiren bir konu haline geldi. Dolayısıyla ekonomistlerin bu konudan uzak kalması düşünülemez.” dedi.

“Karmaşık ve kapsamı geniş bir süreçte ilerliyoruz”

Uzmanların dijital dönüşümün faydalı ya da zararlı olduğu ile ilgili farklı görüşler dile getirdiğini belirten Prof. Dr. Hasan Kazdağlı, insanlık tarihinde yaşanan büyük dönüşümler hakkında da bilgiler verdi. İlk büyük dönüşümün birinci endüstri devrimi olduğunu söyleyen Kazdağlı “Bu devrimden sonra hem sosyal gelişme ve nüfus artıyor hem de ekonomi hızlanıyor. Bu hızlanmayı sağlayan da her alanda ve sektörde kullanılan çok amaçlı teknolojik değişim. Sanayi devriminden sonra ikinci bir teknolojik atılım da elektriğin bulunmasıyla birlikte başlayan kitlesel üretim. 1960’lı yıllarda ise otomasyon kavramı ortaya çıktı. Yani bazı işleri, insanların yerine makinalar yapmaya başladı. Şimdi internetle birlikte yeni bir değişim dönemine girdik. Bu da dijital dönüşüm. Bu dönüşüm; hayatımızı, çalışma şeklimizi, birbirimizle ilişkimizi hatta kim olduğumuzu bile etkilemeye başladı. İçimizde akıllı telefonu olmayan ve telefona bağımlı olmayan yoktur. Karmaşık ve kapsamı geniş bir süreçte ilerliyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Akıllı sensör uygulaması ciddi değişime neden oldu”

Dijital dönüşüm çağında fiziksel gücün önemini yitirdiğini ve bilişsel güç, yetenekler ve yapay zekânın önem kazandığına dikkat çeken Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Kazadağlı şöyle devam etti “Her değişim dönemi ortaya çıkan teknoloji, ekonomide karakteristik değişiklilere sebep oluyor. Bu dönemde de sanal ekonominin ortaya çıktığını görüyoruz. Sadece insanlar değil makinalar birbirine bağlandı. 2010’dan sonra akıllı sensör adı verilen uygulamanın dijital ortama eklenmesi, hayatı derinden etkileyen ciddi bir değişime neden oldu. Akıllı sensörler, verileri yakalayıp kaydederek başka makina ve ortamlara naklediyor. Bu durum çok fazla veri akışını sağladı.”

Geleneksel iş modellerinin değiştiğini vurgulayan Prof. Dr. Kazdağlı “Sanayi ve toplum yeniden yapılanıyor. Kitlesel üretimin yanında bireysel üretim de yapılmaya başlandı. Bu da kitlesel üretim maliyetinde yapılıyor. Kişiye özel elbise dikilmesi gibi kişiye özel otomobil üretimi buna örnek.” diye konuştu.
Konuyu artı ve eksileriyle değerlendiren Başkan Kazdağlı “Artıları; global gelir seviyesinin artması, yaşam kalitesini iyileşmesi, etkin kullanım alanı iken eksileri: eşitsizlik yaratması, robotların insan gücünün yerini almasıyla işsizliğin artması, aşırı ideolojinin yayılma imkânı bulması, insan ilişkilerinin zayıflaması olarak sıralanabilir.” dedi.

“Dijital dönüşüm çağına uygun eğitim politikalarına geçilmesi lazım”

Dijital evrende hemen hemen her bilginin depolanabildiğini belirten Prof. Dr. Kazdağlı “Bazı ekonomistlerin dijital dönüşümün yeni iş alanları doğuracağına dair iyimser bakış açıları var. Yani yaratıcı etkinin yıkıcı etkiden daha büyük olacağını savunuyorlar. Kötümserle ise işsizliğin artacağını ve gelir dağılımının çalışanların aleyhine bozulacağını savunuyor. Bir geçiş döneminde olduğumuz, bazı iş alanlarının yok olup yenilerinin ortaya çıkacağı açık. Toplumların buna hazır olması ve buna uygun eğitim politikalarının geliştirilmesi lazım. Mesela şu an veri bilimci, çok büyük ücret sunulduğu halde bulunamıyor. Sonuçta bu değişim iyi mi olacak kötü mü olacak net bir fikir yok ama maliyetli olacağı konusunda herkes hemfikir.” şeklinde konuştu.

Dijital dönemde, sosyal platformların kişisel verilerimizi depolayarak tüketim seçenekleri sunduğuna da işaret eden Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Hasan Kazdağlı, sunumunun ardından katılımcılardan gelen sorulara cevap verdi.

X
Secure Login

This login is SSL protected