OMÜ Tarih Topluluğu “Tarih Bölümü Öğrencileri Tarih Eğitimini Tartışıyor” adlı bir çalıştay düzenledi. 3. sınıftan ikişer temsilci öğrencinin genel tarih eğitiminin nasıl olması gerektiğiyle ilgili sunumlar yaptığı çalıştayın moderatörlüğünü Tarih Topluluk Başkanı Zekeriya Şentürk yaptı.
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan topluluğun akademik danışmanı Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, ilk kez düzenlenmesi sebebiyle bu çalıştayın başka topluluklara örnek olması temennisinde bulundu. Öğrencilerin düşüncelerini her zaman önemsediklerini ifade eden Çağlayan, mevcut yönetim kurulunun aktif çalışmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Tarih Topluluğu Başkanı Zekeriya Şentürk ise konuşmasında “Yönetim kurulumuzca kendi kişisel varlık anlayışımızın da gereği olarak her günü bir şeyler öğrenmek için fırsat bilmekteyiz. Bu bağlamda Tarih Topluluğu’nun bizlere sağlamış olduğu imkânlar ölçeğinde anlayışımızı gerçekleştirmeye çalıştık.“ dedi.
Açılış konuşmalarının ardından çalıştaya geçildi. Çalıştayda ilk sunumu yapan Fatih Özdemir, “Tarihi, kitaplardan ve hocaların anlattığı şekilde algıladığımız için olaylara tekdüze olarak bakma eğilimine yöneliyoruz. Fakat bir tarih öğrencisi felsefe, sosyoloji, psikoloji, mantık, müzik, tiyatro gibi farklı disiplinlerden yararlanırsa olaylara bakış açısı bu disiplinlerden yararlandığı ölçüde genişler ve tabiri caizse ‘at gözlüğünü’ çıkarmış olur.” diye konuştu.
Diğer konuşmacılardan Samet Korkmaz da eğitim sisteminin korkuya dayalı yapısını eleştirerek, “Eğitim sistemimiz korkuya değil sevgiye ve saygıya dayalı olmadığı sürece kaybetmeye mahkûmuz. Korkulan hoca arkasını döndüğü an söylediklerinin bir önemi yoktur. Ancak sevilen saygıdeğer bir hocanın söyledikleri her an akıllarda mıh gibi çakılı olur. Özetle korkunun her zaman bir arka kapısı vardır ama sevgi delinemez bir güçtür.” ifadelerini kullandı.
Konuşmacı-öğrenci Hatice Gül Ekmekçi de tarihin engin bir deniz olduğuna vurgu yaparak, “Geçmişi anlamak ve anlatmak olayları somutlaştırmak üzerine bir disiplin olduğundan tarih aktarımı oldukça güç ve meşakkatli bir eylemdir. Bizler Türkiye’de tarih eğitimi nasıl olmalıdır sorusundan yola çıkarak kendi fakültemizde tarih bölümüne naçizane katkılar sağlamak niyetindeyiz.” dedi.
İkinci sınıftan itibaren alınan seçmeli derslerle birlikte dil derslerinin de alınması gerektiğini belirten konuşmacı Ebru Duysak da “fikir atölyesi” adı verilen belirli süreli öğrencilerin belirli konuları müzakere ettiği bir toplantı oluşturulmasının öğrencilerin kendilerini geliştirmesi açısından iyi olacağını söyledi.
Son Konuşmacı-öğrenci Edanur Kabatepe ise ezberci tarih anlayışını ortadan kaldırmak adına Tarih Felsefesi gibi dersleri seçmeli olmaktan çıkarıp daha erken yıllara yaymak suretiyle öğrencilerdeki eleştirel tarih anlayışını ilk baştan geliştirmeye başlamak gerektiğini ifade etti.
Zekeriya Şentürk konuşmacı-öğrencilerden sonra sözü salonda bulunan katılımcılara bıraktı. Soru-cevabın ardından Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nedim İpek öğrencilerin sunumlarını cevaplamak mahiyetinde kısa bir konuşma yaptı. Tarih Bölümü öğretim üyesi ve Fen-Edebiyat Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Rıza Karagöz de kısa bir konuşmayla konu ile ilgili fikirlerini katılımcılarla paylaştı.