MENU

Rektör Bilgiç: “Engellerle Dolu Bu Yaşamı Ancak Hep Birlikte Daha Yaşanabilir Kılabiliriz”
10 Mayıs 2019, Cuma - 09:31
Güncelleme: 04 Şubat 2020, Salı - 12:09

Dünya Sağlık Örgütünün 2018 yılı verilerine göre dünya nüfusu içinde 1 milyardan fazla kişide çeşitli engellilik durumları bulunmakta ve ayrıca 100 milyondan fazla engelli çocuğun bulunduğu da kaydedilmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre de Türkiye’de yaklaşık 5 milyon engelli birey bulunmaktadır.
Bu veri ve bilgiler, engelliliğin dünyada ve ülkemizde yaygın bir durum olduğunu ortaya koymaktadır. Buna koşut olarak dünya nüfusundaki hızlı yaşlanma ve kronik hastalıklardaki artışın da engelli birey sayısını her geçen gün arttırma potansiyeli taşıdığı ifade edilmektedir. Öte yandan, neleri getirebileceği belli olmayan yaşamın insanoğlunu herhangi bir engellilik durumuyla karşı karşıya bırakabilme ihtimali de insanın havsalasında her daim yer etmesi gereken bir dipnottur.

Bu bağlamda engelli bireyler için en önemli nokta; sadece kâğıt üzerinde veya söylem düzeyinde değil gerçek hayatta tüm insanlarla aynı hak ve özgürlüklere sahip olarak yaşama dahil olabilmektedir. Bu kapsamda insan hak ve özgürlükleriyle ilgili sözleşmelerin yanı sıra engellilerin bu hak ve özgürlüklerden nasıl yararlanabileceğini, bu konuda neler yapılması gerektiğini ayrıntılı olarak ele alan Birleşmiş Milletler “Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme” 2006 yılında kabul edilmiş ve 2008 yılında yürürlüğe girmiştir. Ülkemiz de bu sözleşmeyi 2007 yılında imzalamış ve sözleşme 2009’da Türkiye’de yürürlüğe girmiştir. Bu sözleşmenin temel dayanak noktaları ise engelli bireylerin insanlık onuru ve bireysel özerkliklerine saygı gösterilmesi, topluma tam ve etkin katılımlarının sağlanması, onlara karşı ayrımcılık yapılmaması, engellilerin insan çeşitliliğinin ve insanlığın bir parçası olarak kabul edilmesi, fırsat eşitliği, erişilebilirlik, kadın-erkek eşitliği, engelli çocukların gelişim kapasitesine ve kendi kimliklerini koruyabilme haklarına saygı duyulması hususlarını içermektedir.

Bu hususlara hayatın olağan akışı içinde optimum düzeyde işlerlik kazandırabilmek; a’dan z’ye tüm bireylerin ve kurumların asli sorumluluk alanı içinde yer almalıdır. Çünkü bu konudaki ilkeler, hassasiyet ve işlerlik; hem uygarlığımızın ve insanlığımızın hem de itikadımızın önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Aynı zamanda bu durum, insan olma vasfımızın bir mihenk taşı olarak da ehemmiyet taşımaktadır. Çocuklarımıza, gençlerimize, yarınlarımıza bu duyarlılığın azami ölçekte aşılanması ve engelli bireylerin hak ve özgürlüklerine riayet  bilincinin yerleşmesi, engellerle dolu bu yaşamı daha yaşanabilir kılmanın tek kalıcı yoludur ve engellerle dolu bu yaşamı ancak hep birlikte daha yaşanabilir kılabiliriz.

Bu duygu ve düşüncelerle, tüm engelli kardeşlerimizin Engelliler Haftası’nı tebrik ediyorum.  


Prof. Dr. Sait BİLGİÇ
Rektör

X
Secure Login

This login is SSL protected