Türkiye Cumhuriyeti ve milletimiz, 15 Temmuz 2016’da uzun yıllardan beri çeşitli kisveler altında devletin en ince kılcal damarlarına kadar sızarak sahip olduğu gizli ajandayı uygulamaya koymaya çalışan FETÖ terör örgütünün faili olduğu menfur bir darbe girişimine maruz bırakılmaya çalışılmıştır. Uluslararası güç dinamiklerine yaslanan örgüsüne, o gece başvurduğu vahşete ve şiddete dayalı bütün yöntemlerine rağmen bu ihanet, Türk milletinin feraseti ve cesareti karşısında hak ettiği karşılığı almıştır.
Özellikle eğitim ve din üzerinden kendisine alan kazanan, insan kaynağı devşiren ve bu insanları âdeta mankurtlaştıran FETÖ’nün ve benzeri terör örgütlerinin, bundan sonra toplumsal ve kamusal alanda bir zerre kadar dahi karşılık bulamaması, en temel sorumluluk alanlarımız içinde yer almaktadır. Bu noktada özellikle çocuklarımıza, gençlerimize ve esasında tüm insanlarımıza öğretmemiz ve özümsetmemiz gereken kodların başında; kendi öz değerlerinin rehberliğinde olayları, olguları ve sorunları akıl ve mantık süzgecinden geçirmeleri, analitik düşünce becerilerini geliştirmeleri, kendilerine güvenmeleri, akıllarını kimsenin boyunduruğuna sunmamaları ve peşin kabuller yerine sorgulamaya dayalı bir düşünce sürecini işler kılmaları olmalıdır. Ancak bu şekilde fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bireylerin ve toplumun kapılarını daha fazla ve daha uzun erimli aralayabiliriz ve ancak bu şekilde daha güçlü bir millet ve devlet olabiliriz.
İçinde bulunduğumuz sene, 15 Temmuz darbe girişiminin 3. yılı iken; bu yılı aynı zamanda Millî Mücadele ateşinin yakıldığı 19 Mayıs’ın 100. seneidevriyesi olarak yaşıyoruz. İşte milletimizin vatanperver ve fedakâr evlatları, bir asır önce olduğu gibi 15 Temmuz 2016’da da vatan hainliğinde sınır tanımayanlara tankların altına yatarak, silahların ve kurşunların üzerine yürüyerek, bombalara göğüs gererek, şehadete gözünü kırpmadan koşarak ve nihayet hainlerin emellerini başlarına yıkarak büyük bir ders vermiştir. Bu ders asla unutulmamalı, darbelere ve sivil siyaseti dışarıdan tanzim etmeye matuf düşünce ve girişimlere karşı toplumsal hafıza diri tutulmalı, milletimizin iradesine ve özgürlüğüne el uzatma cüretini gösterenlere yönelik verilen yanıt ve demokratik refleksler teyakkuz hâlinde bulunmalıdır.
Bu duygu ve düşüncelerle 15 Temmuz 2016’da darbe girişimi ve ihanet planları ile ülkemizin bugününü ve geleceğini çökertmeye, millî iradeyi sürgit ipotek altına almaya, birlik ve beraberliğimizi parçalamaya, bağımsızlığımızı gasp etmeye ve peşkeş çekmeye çalışanları lanetliyorum. 15 Temmuz darbe girişimine karşı iradesine, bağımsızlığına, vatanına sahip çıkma yolunda şehit olan tüm kardeşlerimizi saygı, rahmet ve minnetle; gazilerimizi şükranla yâd ediyorum.
Prof. Dr. Sait BİLGİÇ
Rektör