Öğretmenlik, hem bir milletin tarihin derinliklerinden günümüze kadar nice emeklerle inşa ettiği kültürel kodlarının kuşaklar arası aktarımında hem de bir ülkenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan nitelikli, birikimli, analitik kabiliyeti yüksek, fazilet sahibi ve ahlaklı bireylerin yetiştirilip milletimizin bir ferdi kılınması sürecinde en kutsal mesleklerden birini teşkil etmektedir. Bu anlamda öğretmenlerimiz belki de toplumun bugünü ve geleceğini ilmek ilmek nakşeden en kıymetli ve en büyük sanatkârlar olarak da tasavvur edilebilir.
Cumhuriyetimizin banisi ve aynı zamanda “Millet Mektepleri Başöğretmenliği” unvanının da sahibi olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, öğretmenlere ve öğretmenlik mesleğine verdiği büyük önemi, gösterdiği itibarı ve atfettiği rolü “Yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle mütenasip bulunacaktır.” sözüyle son derece anlamlı bir biçimde ortaya koymuştur. Hakikaten geleceğimiz, öğretmenlerimizin feraseti ve birikimiyle şekillenecek ve ülkemiz geleceğe öğretmenlerimizin eşlik ettiği ve aydınlattığı yol üzerinden yürüyecektir.
Öğretmenler, öğrencilerine sadece belirli alanlardaki bilgileri aktaran ve eğitim verdikleri alanda onları donatmak için çalışan bir meslek grubunu oluşturmazlar. Öğretmenlik, aynı zamanda bu eğitim-öğretim sürecinin arka planında öğrencilerinin yaşamına dokunmaya gayret eden, kimi zaman ailelerden bile daha ön planda olup öğrencilerinin yaşamlarının kritik dönemeçlerine yön veren, onlardaki eğilimleri ve kabiliyetleri açığa çıkarmaya yardımcı olarak öğrencilerinin yaşamdaki tercihlerini inşa eden bir yaşam biçimini de temsil etmektedir. Her birimizin yaşamına böylesine hayati dokunuşlar yapan nice öğretmenlerimiz olmuştur ve olmaya devam etmektedir.
Milletimiz, ülkemiz ve geleceğimiz için âdeta kavşak noktasında mesleklerini icra eden öğretmenlerimizin kıymetiharbiyesi de böylesine yaşamsal ve stratejik konumlarıyla doğru orantılı olmalıdır. Bu anlamda son dönemlerde öğretmenlerimize karşı sergilenen ve milletimizin vicdanında en ağır biçimde mahkûm olan şiddet içerikli davranışların ne denli bir aymazlığın ürünü olduğunu tekrar hatırlatmak ve milletçe öğretmenlerimize yönelik bu tür kabul edilemez davranışlara topyekûn tepki vermek gerekmektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle; kendilerini ahlaklı, erdemli, bilgili, birikimli, kendine güvenen, farkındalık ve muhakeme yeteneği sahibi, insancıl, üretken, vatan ve millet sevgisine sahip bireylerin yetişmesine adayan tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü canıgönülden kutluyor; bu uğurda şehadete koşan nice öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum.
Prof. Dr. Sait Bilgiç
Rektör