SAMSUN HABER GAZETESİ 4 Mart 2018 - Zihinsel yetersizlikten etkilenmiş, özel eğitim gereksinimi olan çocuklar, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Gelişimsel Eğitim Uygulama Merkezi'nde aldıkları eğitimle akranlarıyla eğitim görecek seviyeye gelebiliyor. Özel eğitim hizmeti ve fizyoterapi alanında faaliyet gösteren bu merkezde aileleri bilinçlendirme noktasında da çalışmalar yapılıyor.
Zihinsel yetersizlikten etkilenmiş, özel eğitim gereksinimi olan çocuklar, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Gelişimsel Eğitim Uygulama Merkezi’nde aldıkları eğitimle akranlarıyla eğitim görecek seviyeye gelebiliyor. Özel eğitim hizmeti ve fizyoterapi alanında faaliyet gösteren bu merkezde aileleri bilinçlendirme noktasında da çalışmalar yapılıyor. Merkezin Müdürü Yardımcı Doçent Doktor Serpil Alptekin, tanı almamış çocuklara da eğitim verdiklerini belirterek, “Bazı aileler sadece zihinsel yetersizlikten etkilenmiş çocuklara yönelik çalışmalar yaptığımızı düşünüyor ya da çocuklarının durumlarını kabul etmek istemiyor. Oysa alınacak önlem belki de çocuğa koyulacak bir tanıyı engellemiş olacak” dedi.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Sizi tanıyabilir miyiz?
Serpil ALPTEKİN: Ondokuz Mayıs Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü’nde öğretim üyesiyim. Aynı zamanda 4 yıldır da OMÜ Gelişimsel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi yöneticisi olarak görev yapıyorum. Öğretim üyesi olarak öğrencilerimize derslerimizi anlatıyoruz. Merkezdeyse yeni bilimsel bilgilerin denenmesi söz konusu oluyor, bunu işin mutfak tarafı gibi düşünebiliriz. Yetersizlikten etkilenmiş çocuklara hizmet götürmek çok güzel bir duygu.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Merkez ne zaman kuruldu ve burada neler yapılıyor?
Serpil ALPTEKİN: 2006 yılında tıp fakültesine bağlı bir birim olarak kuruldu. Sonrasında bağımsız bir araştırma merkezine dönüştü. Otizm, zihinsel yetersizlik vb. gelişimsel geriliği olan çocuklara eğitim hizmeti sunan bir araştırma merkezi. Sadece yetersizlikten etkilenmiş çocuklar değil risk grubunda olan, tanı almamış çocuklara da eğitim hizmeti söz konusu.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Aileler nasıl ulaşıyor size?
Serpil ALPTEKİN: Aileler genellikle birbirlerinden duyup haberdar oluyor ve tıp fakültesinde de destek alıyoruz.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Faaliyet alanlarınız neler?
Serpil ALPTEKİN: Özel eğitim hizmeti ve fizyoterapi.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Bir öğrencinin öğretim programına yerleştirilmesinde hangi aşamalar söz konusu?
Serpil ALPTEKİN: İlk olarak aile ile ön görüşmenin yapılması. Ardından aileye öğrencinin değerlendirilmesi için randevu verilmesi. Eğitim koordinatörü tarafından bir öğretmenin değerlendirme için görevlendirilmesi. Randevu tarihinde öğrencinin eğitsel değerlendirmesinin yönlendirilen öğretmen tarafından yapılması. Öğretmenin öğrencinin eğitsel değerlendirme sonuçlarını eğitim koordinatörüne bildirmesi. Öğretmen ve eğitim koordinatörünün öğrencinin eğitsel gereksinimleri doğrultusunda öğretim programının sisteme girilmesi ve onaylanması. Öğrencinin eğitim koordinatörü tarafından öğretmenin programına yerleştirilmesi Ve öğrenci ile çalışılan değerlendirmelerin, ders planlarının düzenli olarak sisteme girilmesi aşamaları söz konusu.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Özel gereksinimli çocukların eğitimi dışında yapılan çalışmalar neler?
Serpil ALPTEKİN: Ailelerin bilinçlenmesi için çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca personelimizi geliştirici eğitim çalışmalarımız da oluyor. Bu noktada toplantı ve seminerler de düzenliyoruz.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Eğitim kadronuzdan bahsedecek olursak neler söyleyeceksiniz, nasıl bir kadro var merkezde?
Serpil ALPTEKİN: Kadromuz çok genç ve dinamik. Üniversitenin, eğitim fakültesindeki özel eğitim bölümünden üç öğretim elemanı yönetim kadrosundayız. Onun dışında altı alan mezunu öğretmenimiz, üç çocuk gelişimi mezunu yardımcı personelimiz, bir de fizyoterapistimiz var.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Bu merkezi bir okul gibi düşünebilir miyiz?
Serpil ALPTEKİN: Evet öyle düşünebiliriz çünkü tamamen eğitim hizmetleri sunan bir yer. Ama çocukların günlük olarak belli saatler arasında geldikleri bir okul değil.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Kaç yaşında çocuklara hitap ediyor merkez?
Serpil ALPTEKİN: 0 – 12 yaş bazen bu 12 yaşı biraz esnetebiliyoruz. Geniş bir aralık söz konusu. Hâlihazırda okula giden ya da okul öncesi kreşe giden öğrenciler de merkezimizde eğitim alabiliyor. Bu, onların özel durumlarından dolayı geri kalabildikleri akranlarını yakalamalarını sağlıyor. Genel anlamda amacımızsa bu çocukları toplumda bağımsız yaşayan bireyler haline getirmek.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Kaç öğrenciniz var?
Serpil ALPTEKİN: Eğitim gören 40’ın üstünde, fizyoterapide de 14 öğrencimiz var. Yaklaşık 55 civarında öğrenciye hizmet veriyoruz.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Merkez OMÜ kampüs alanı içerisinde mi nasıl fiziksel özelliklere sahip?
Serpil ALPTEKİN: Evet kampüs alanı içerisinde büyük bir merkez. Tek katlı hijyenik, ferah bir ortamda ders veriyoruz. Oyun salonumuz, içerisinde bir mutfak olan uygulama evimiz de mevcut. Bu sayede günlük yaşam becerilerini de öğretiyoruz. Ayrıca velilerimizin beklediği küçük bir kütüphanemiz var.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Eğitim hizmeti nasıl veriliyor?
Serpil ALPTEKİN: Öğretmenler O-ÖGEDEP (Online Öğrenci Gereksinimlerine Dayalı Eğitim Programı) çerçevesinde öğrencilere bireysel eğitim hizmeti sunuyor. Dersler birebir yürütülüyor. Öğretmenler bireysel dersleri kendisine atanan bir eğitim koordinatörü ile birlikte yürütüyor ve öğrenci gereksinimleri doğrultusunda birlikte öğrenci hakkında öğretimsel kararlar veriliyor. ( gereksinimlerin belirlenmesi, uzun dönemli, kısa dönemli ve öğretimsel amaçların seçilmesi, uygulanacak yöntem ve tekniklerin belirlenmesi, araştırmaların planlanması, yürütülmesi).
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Online Öğrenci Gereksinimlerine Dayalı Eğitim Programı’ndan bahsettiniz, nasıl uygulanıyor bu program?
Serpil ALPTEKİN: Otomatik bireyselleştirilmiş eğitim programı işlemleri söz konusu. Bu işlemler; öğrenci gereksinimlerini belirleme, aile görüşmesi, kaba değerlendirme, ayrıntılı değerlendirme, çocuğa özel gereksinim belirleme ve amaç yazma, devam eden programa yeni amaçlar ekleme, devam eden programdan amaç çıkarma, daha önceden öğretimi tamamlanmış ancak çeşitli nedenlerle çocuğun tekrar öğrenmeye gereksinim duyduğu amaçları öğretime geri alma, ders planı hazırlama, ders planı veri girişini mobil cihazlardan yapma şeklinde devam ediyor. Sonraki aşamalardaysa; ders planı veri girişlerinin online ayrıntılı değerlendirmeye aktarımı, çocuklardaki ilerlemeleri saatlik listeleme sistemi, çocuklardaki performans değişikliklerini mobil cihazlardan izleyebilme, çocuklardaki ilerlemelerin kamera kaydının yapılarak sisteme yüklenmesi, velinin çocuğunun ilerleme görüntülerine uzaktan erişerek izleyebilmesi, veli her istediğinde görüntülü ilerleme raporunun depolama aygıtlarına kaydedilmesi, öğrencinin kaba ve ayrıntılı değerlendirme durumunu gösterir güncel raporlama sistemi, otomatik iki aylık ilerlemeleri raporlama sistemi çocuğun BEP planında yer alan amaçların ev ve diğer ortamlarda ebeveynlerce öğretimine yönelik yazılı ve görsel destek şeklinde tamamlanıyor.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Eğitimler ne kadar sürüyor?
Serpil ALPTEKİN: Bu süre tamamen çocuğun gereksinimlerine göre değişiyor. 1 yıl gelen çocuğumuz da var 5 yıl gelen de. Bu zamana kadar okul öncesi kurumlara yerleştirdiğimiz çok çocuğumuz oldu. Ama ömür boyu özel eğitim almak durumunda kalan çocuklar da olabiliyor.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Otistik, zihinsel yetersizlikten etkilenmiş vb. çocukların yanı sıra risk grubundaki çocuklara da eğitim veriyorsunuz hangi çocuklar risk gurubunda?
Serpil ALPTEKİN: Geç konuşmuş, geç yürümüş, okula başlayana kadar sorun olmayıp okulda ciddi anlamda problem yaşayan çocuklar. Merkezimiz özellikle okul döneminde okumayı yazmayı öğrenemeyen çocuklara ciddi anlamda fayda sağlıyor. Akranlarını çok kısa sürede yakalayabiliyorlar. Ancak ne yazık ki bazı aileler sadece zihinsel yetersizlikten etkilenmiş çocuklara yönelik çalışmalar yaptığımızı düşünüyor ya da çocuklarının durumlarını kabul etmek istemiyor. Oysaki alınacak önlem belki de çocuğa koyulacak bir tanıyı engellemiş olacak.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Karşılaşılan problemler neler?
Serpil ALPTEKİN: Yasalara baktığımızda her şey gayet güzel. Zihinsel yetersizlikten etkilenmiş çocuklar ve aileleriyle ilgili düzenlemeler Avrupa ile yarışacak durumda. Uygulamalara dönüldüğündeyse sıkıntılar var. Mesela yetişmiş özel eğitim öğretmeni sayısı az. Personel sayısı az olması yasaların uygulanmasına doğrudan yansıyor. Özel eğitim öğretmeninin eğitim vermesiyle bir başka alandan mezun olmuş kişinin eğitim vermesi arasında dağlar kadar fark var. Ayrıca eğitim mutlaka aileyle birlikte sürdürülmeli.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Velilerden nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?
Serpil ALPTEKİN: Ciddi anlamda güzel geri bildirimler söz konusu giden velimiz üç veliyle geri geliyor. Çocuklarında gözlemledikleri değişimi bizimle paylaşıyorlar. Bir çocuğa parmağıyla bir nesneyi göstermeyi öğretebilmek bile bizler için çok büyük mutluluk.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Toplumsal bilincin artması için neler yapılabilir ve bireysel olarak yapılan yanlışlar neler?
Serpil ALPTEKİN: Yapılan araştırmalara bakıldığında okul öncesi çağındaki çocukların, zihinsel yetersizlikten etkilenmiş çocuklara yönelik tutumlarında problem yokken yaş büyüdükçe yaklaşımlar farklılık gösteriyor ve problemler karşımıza çıkıyor. Örneğin, o çocukların hasta olduğu, hiçbir şey öğrenemeyecekleri düşünülüyor. Acıma duygusuyla hareket ediliyor. En kötüsü de bu çocukların reddedilmesi. Bu tutumlar ne yazık ki anne babadan öğrenilip devam ediyor. O nedenle farkındalık öncelikle çocuklarda yaratılmalı. Eğitim sistemimiz içinde de bu düzenlemenin yapılması gerekir.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Siz bu merkezde bir eğitim hizmeti veriyorsunuz sağlık değil…
Serpil ALPTEKİN: Evet kesinlikle eğitim hizmeti veriyoruz. Sağlık çalışanlarımızın yardımcı olacağı alanlar muhakkak var ancak eğitim olmadan bu çocukların, bağımsız yaşama katılabilmeleri mümkün değil.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Ücret noktasında nasıl bir durum söz konusu?
Serpil ALPTEKİN: Özel eğitim hizmetleri noktasında ayda 4 saat eğitim alan biri 210 TL. Saat artıkça ücret artıyor. Fizyoterapi ise ayda 4 seans 340 TL. Dışarıda verilen aynı hizmetlerin çok altında bir ücretlendirme söz konusu.
Burcu DÜZGÜN ÇOBAN: Çok teşekkür ederiz.
Röportaj: Burcu DÜZGÜN ÇOBAN / Fotoğraf: Pirsu DÜZGÜN