Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Kurt, Psikoloji Bölümü öğrencilerine “Nöropsikoloji ve Nöropsikolojide Kariyer Fırsatları” konulu seminer verdi. Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’ndaki seminere bölüm öğrencileri katıldı.
Seminerinde genel olarak Nöropsikoloji’nin uygulama alanları ve avantajları hakkında bilgi veren Kurt, diğer inceleme tekniklerinde bulguların en basite indirgenmiş şekilde ortaya konmasına rağmen nöropsikolojik testler sayesinde bulgu ve verilerin süreç hakkında daha çok bilgi verir nitelikte olduğuna vurgu yaptı.
“Test uygulamak basit bir şey, sadece test uygulayarak kendinizi nöropsikolog ilan edemezsiniz, böyle bir şey pratikte mümkün değildir.” diyen Doç. Dr. Kurt nöropsikologların en güçlü enstrümanlarından birinin beyin ve davranış ilişkilerini ortaya koyan nöropsikolojik testler olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Murat Kurt, testlerin uygulanmasından o testlerin hazırlanışına ve bunlara aracılık eden süreçlerin ne olduğuna ilişkin ciddi anlamda kuramsal bilgiye ihtiyaç duyulduğunu belirterek, “Nöröpsikolojideki uzmanlık hem psikometrik düzeyde hem de bilişsel psikolojideki okumalarla mümkün olacak. Nöropsikoloji; normal sağlıklı bireylerdeki zihinsel süreçler ile bunlara aracılık eden beyin yapıları arasındaki ilişkiyi araştırmaktır.” dedi.
Sunumunda klinik nöropsikologların görevleri hakkında da bilgiler veren Kurt, bu uzman kişilerin; beyin hasarı sonrasında ortaya çıkan zihinsel yetersizlikleri tespit edip değerlendirmeleri ve gerekiyorsa buna uygun bir rehabilitasyon görevi geliştirmeleri gerektiğinden söz ederek, “Hatta klinik nöropsikologlar, beyin ameliyatı olacak hastalara dair ameliyat öncesinde bir nöropsikolojik değerlendirme yaparak beyindeki yetersizliğin yeri hakkında ameliyat ekibine tavsiyelerde bulunabilir.” şeklinde konuştu.
Nöropsikolojinin birçok kişinin hak mahrumiyetini engelleyebilecek bir dalının da adli nöropsikoloji olduğuna dikkat çeken Kurt sözlerine şöyle devam etti: ’’Örneğin yaşlı bir kişinin mallarına el koymak için çocukları, akıl sağlığı yerinde değil iddiasıyla dava açabiliyor ve söz konusu yaşlı kişi hastaneye gönderilip basit testler uygulanarak onun geleceğine yönelik kararlar alınıyor. Ancak daha kapsamlı bir nöropsikolojik değerlendirme yapılarak bu kişilerin hayatını kurtarabilir ya da en azından bu konuda karar verecek olan insanlara sağlıklı veriler sunabiliriz. Dolayısıyla bu etkenler göz önüne alındığında nöropsikoloji ve diğer uygulama alanları, önü çok açık ve gelecek vadeden bölümler olarak karşımıza çıkıyor.”
Verdiği seminerde nöropsikoloji eğitiminin başarılı bir şekilde verilebilmesi için genel klinik nöropsikoloji, insan ve hayvan nöropsikolojisi, nöroanatomi ile nörofizyoloji bilmenin elzem olduğunu kaydeden Doç. Dr. Kurt, bunun yanı sıra da gerek bilişsel psikoloji gerekse de klinik nöropsikoloji ve genetik nöropsikolojiye vâkıf olmanın önemine işaret etti.
Türkiye’de bu alanda verilen yüksek lisans eğitimi hakkında da öğrencileri aydınlatan öğretim üyesi Murat Kurt, bilişsel nöropsikolojide yüksek lisans eğitiminin şimdilik Bahçeşehir Üniversitesinde gerçekleştiğini söyleyerek nöropsikoloji alanında ülke olarak henüz emekleme aşamasında olduğumuzu belirtti.
Nöropsikolojik değerlendirme maliyetinin yurt dışındaki bir üniversitede ortalama 3 bin dolar civarında olduğunu ifade eden Doç. Dr. Murat Kurt geleceğe dair nöropsikoloji ile ilgili değerlendirmelerini şu şekilde paylaştı: “Gelecek açısından bakıldığında bu disiplinde daha sofistike ve daha ekonomik değerlendirme yöntemleri geliştirilebilir. Nöropsikolojik bir test yurt dışındaki bir üniversitede 3 bin dolar. Eğer yurt içinde ve yurt dışında kendinizi yetiştirir, donatır ve de bu işe dönük uygulamalar yaparsanız önü çok açık ve yeni bir alan. Bundan ötürü de ileride büyük bir öneme sahip bir bilim dalı olarak karşımıza çıkıyor.”
Seminer, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.