Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) “Üniversiteli Akil Gençlik Topluluğu” (ÜNİAK) tarafından düzenlenen “28 Şubat Postmodern Darbesi” konulu panel, AK Parti İstanbul Milletvekili ve Parlamentolararası Birlik Türk Grubu Başkanı Ravza Kavakçı Kan’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele Kavakçı’nın yanı sıra Rektör Vekili Prof. Dr. Vedat Ceyhan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran, Genel Sekreter Doç. Dr. Menderes Kabadayı, Rektör Danışmanı İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Yılmaz, Eğitim Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Tevfik Yılmaz Demir, fakülte dekanları, AK Parti teşkilat üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren ÜNİAK Başkanı Resul Kazanbaş, Kavakçı’ya ve programın düzenlenmesine katkı sunanlara teşekkür etti.
Daha sonra kürsüye gelen Rektör Vekili Prof. Dr. Vedat Ceyhan, 28 Şubat’la dinî ve millî değerlerin erozyona uğratıldığı o günlerin hatırlanması ve dersler çıkarılması gerektiğini ifade etti. Ceyhan ayrıca, programa katılamayan Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç’in mesajını katılımcılarla paylaştı. Rektör Bilgiç mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Üniversitemizde gerçekleştirilen ‘28 Şubat Postmodern Darbesi’ konulu panelde konuşmacı olarak birlikte olmayı planlamıştık. Ancak Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile 2019 yılının ‘Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı‘ olarak ilan edilmesi dolayısıyla daha önce programımda olmayan, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Tarihi Araştırmaları Vakfı, Kırıkkale Üniversitesi ve Üniversitemiz arasında gerçekleştirilecek olan iş birliği protokolü kapsamında düzenlenen bir program nedeniyle İstanbul’da olmam gerektiğinden birlikte olamadığımız için üzüntümü ifade etmek istiyorum.
Bin yıl süreceği iddia edilerek bugün öğrenci olarak bu salonda yer alan gençlerimizin çoğunun henüz dünyada olmadığı 1997 yılında uygulamaya konulan, ülkemiz tarihinin en karanlık günlerinin yaşandığı, irticayla mücadele adı altında gençlerimizin en temel haklarından olan okuma haklarının ellerinden alındığı, başörtülü olduğu bahanesiyle üniversitelere alınmadığı, ikna odalarında sorgulandığı, yüzlerce kamu görevlisinin işinden atıldığı zulmün üzerinden 22 yıl geçti.
28 Şubat sürecinin bazı dönemlerinde en sert şekilde uygulandığı kurumlardan birisi de ne yazık ki Üniversitemizdir. O günlerde yaklaşık 80 öğretim elemanı, ülkemizin bilim insanına ihtiyacı olmasına rağmen işinden atıldı. Başörtülü öğrencilerimiz derslere alınmadı, ibadet için camiye gitmek isteyenler kimlik kontrolü ve kamera kayıtları ile yıldırılmaya çalışıldı. Yaşananlardan ders çıkartmak ve unutmamak için o dönemde yaşananları yeni nesillerimize aktarmamızı çok önemsiyorum.
28 Şubat’ta emellerine ulaşamayan şer odakları, küresel güç olma yolunda hızla ilerleyen ülkemizin önünü kesmek için 15 Temmuz hain kalkışma planını sahneye koymuştur. Milletimizin canı pahasına demokrasiyi sahiplenmesi sonucu bir kez daha hüsrana uğramışlardır. Ancak bu şer odakları emellerinden vazgeçmeyecek, her fırsatta benzer oyunları sahneye koymak için fırsat kollayacaktır. Bu nedenle siz gençlerimizin çok bilinçli olması gerekmektedir. Şer odaklarının emellerine ulaşamaması için ülkemiz güçlü olmak zorundadır. Bunun yolu da hangi görevi ve vazifeyi yürütürsek yürütelim işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışmamız, ülkemizi ve milletimizi canımızdan çok sevmemizden, hak yolundan ayrılmamamızdan geçmektedir. Zalime, fırsat vermemeliyiz. Unutmayalım ki bu coğrafyada Türkiye Cumhuriyeti güçlü şekilde durduğu müddetçe huzur ortamı olacaktır. Bu nedenle siz gençlerimizin geçmişten çok iyi dersler çıkarmanız, zalimlere fırsat vermemeniz, aklınızı iyi kullanmanız gerekmektedir.
Çok değerli misafirimiz Milletvekili Dr. Ravza Kavakçı Kan Hanımefendiye panelimize katkılarından dolayı özellikle teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Ayrıca paneli yöneten Eğitim Bir-Sen Başkanımıza, öğrenci topluluğumuza ve organizasyonda emeği geçenlere, 28 Şubat’la ilgili yaşadıklarını, duygu ve düşüncelerini paylaşan tüm katılımcılarımıza, ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Panele katılamadığım için üzgün olduğumu bir kez daha ifade eder, ülkemizin bir daha böyle acılar yaşamaması temennisiyle sizleri saygı, sevgi ve muhabbetlerimle selamlarım.”
Rektör Vekili Prof. Dr. Vedat Ceyhan’ın mesajı okumasının ardından “İnsan Haklarına Balans Ayarı” isimli sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. Daha sonra ise Eğitim Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Tevfik Yılmaz Demir moderatörlüğünde “Cumhuriyet Tarihinin Kara Lekesi - 28 Şubat Postmodern Darbesi” isimli panele geçildi.
Panelde söz alan İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Yılmaz “Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 28 Şubat darbesini iliklerine kadar hissetmiş, en büyük acıları yaşamıştır. 15 Temmuz’dan önce burada düzenlenen bir konferansta ‘tehlike kapıda’ demiştim. 15 Temmuz da 28 Şubat’ın bir mahsulüdür. 15 Temmuz da bize böyle bir mahsul bırakmasın. Rabbim o günleri bir daha yaşatmasın.” diye konuştu.
Daha sonra söz alan AK Parti İstanbul Milletvekili ve Parlamentolararası Birlik Türk Grubu Başkanı Ravza Kavakçı Kan, 28 Şubat’ın yaşandığı dönemlerin özellikle başörtülü kadınlar için çok zor dönemler olduğunun altını çizdi.
“28 Şubat bin yıl sürecek dediler, ama sürmedi" diyen Kavakçı Kan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun en canlı şahitlerinden biri olmayı Rabbim bana lütfetti. Sadece benim ailemde 4 neslin yaşadığı saçma sapan ayrımcılık artık ortadan kalkmıştır. Bugünlerin gelmesinde büyük emeği olan, 28 Şubat’ın mücadelesini veren asil insanlara selam olsun. Ayrıca bu yasakların kalkmasında büyük payı olan rahmetli Necmettin Erbakan Hocamızı da rahmetle anıyorum. Yine bu yasağın ve ayrımcılıkların kalkmasında büyük katkıları bulunan, dünya lideri, sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da sizlere selamlarını iletmek istiyorum.”
Kendisi için konunun, anlatılması zor bir konu olduğunu belirten Kavakçı Kan “Merve Kavakçı benim ablam. Ben bu olayı akademide de bahsedildiği gibi ‘Merve Kavakçı Olayı’ olarak anlatmak istiyorum. 28 Şubat, adı konmamış bir darbeydi. Ama asıl mesele, kendisine reva görülen olaydı. Çünkü orada insanlar, ailesinden birisini, yakın gördüğü bir arkadaşını gördü. Ona yapılan muameleyi gördü. Benim de hayatımda en zor günlerimden biri, TBMM’de yemin ettiğim gündü. Çok mutlu olmalıydım ama Merve Kavakçı’ya ‘had bildirildikten’ 16 sene sonra o koltukların olduğu yere ben girmiştim. Ne büyük şeref, ne büyük mutluluk. Başörtülü ilk yemin eden milletvekillerinden biriydim. Mutluydum, ama aynı zamanda kırgındım, öfkeliydim. Bu nedenle çok zordu. Mesele, başörtülü olduğu için zulüm gören insanlardı. Mesele, askeriyeye eşini arabanın bagajında sokmak zorunda kalan beyefendilerdi. Ceberrut devlet anlayışı vardı. Hukukun olmadığı, devletin bana sahip çıkmadığını düşündüğüm bir ülkede büyüdüm ben. Devletin bana sahip çıkmak yerine, beni ezmek için çalışan bir mekanizma ürettiği bir anlayışta büyüdüm. Ama şimdi baktığımızda millet hizmete layık, kendisine tepeden bakılmayan bir kesim oldu. Türkiye’de böyle bir değişim yaşandı.” şeklinde konuştu.
Panelin sonunda ise Rektör Vekili Prof. Dr. Vedat Ceyhan tarafından Dr. Merve Kavakçı Kan’a; Genel Sekreter Doç. Dr. Menderes Kabadayı tarafından İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Yılmaz’a; ÜNİAK Başkanı Resul Kazanbaş tarafından da Eğitim Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Tevfik Yılmaz Demir'e fidan sertifikaları takdim edildi.