Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) 19 Mayıs Samsun Devlet Konservatuvarınca düzenlenen “Yerelden Güncele Tınısal Arayışlar” paneli ve sonrasında verilen konser farklı üniversitelerden müzisyen ve öğretim üyelerini bir araya getirdi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü Bilimsel/Sanatsal Etkinlik Düzenleme Programı kapsamında desteklenen panel ve konser 19 Mayıs Samsun Devlet Konservatuvarı Konferans Salonunda gerçekleştirildi. 6 ayrı üniversiteden besteci ve müzisyen olan akademisyenler müzikte timsal arayışları üzerine bilgi vermek ve bu arayışlara dair bakış açılarını paylaşmak amacıyla panelde yer aldı. Konserin içeriği ise akademik müzikten film ve eğitim müziğine kadar geniş bir yelpazede hazırlandı.
Panelin moderatörlüğünü yapan OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi 19 Mayıs Samsun Devlet Konservatuvarı Müzikoloji Bölümünden Doç. Dr. Muzaffer Özgü Bulut panelin başında, tını kavramının sözlük anlamlarını paylaşarak “Bugün burada bulunmamızın nedeni yerelden güncele tınısal arayışları bir defa daha değerlendirmek. Bu konu ilk defa değerlendirilmiyor veya bugüne ait bir konu değil. Tarih boyunca yerelden güncele tınısal arayışlar olagelmiş zaten. Bu tınısal arayışların sonucunda da birçok müzikal veriye ve sonuca ulaşılmış. Bugün de burada hepsi aynı zamanda besteci olan arkadaşlarımızla tarihsel tınısal hareketlerle onların tınısal hareketleri arasındaki bağı oluşturacağız. Bu bağ içinde benim gördüğüm herhangi bir yerel ezgiye bir tını atamak konusu var. Bir de özgün tını arayışı konusu var.” şeklinde konuştu.
Panelistlerden 19 Mayıs Samsun Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Eren Arın genel olarak müzikte temsiliyetten spektralizm ve minimalizme, Karmaşıklık Okulu’ndan sanat dışına taşmaya çalışan akımlara kadar geniş bir yelpazede katılımcıları aydınlattı. Arın, 500 yıllık bir Batı müziği çerçevesinde eser veren besteci ve gruplardan söz ederek bu akımların kendi müziğine olan yansımalarını anlattı.
İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşegül Kostak Toksoy da makam müziği ve bu müziği kullanan Türk bestecilerine değindi. Toksoy ayrıca Avrupa’ya gidip eğitim alan Türk bestecileri anımsatarak bu çerçevede Türk müzisyen Hasan Ferit Alnar’ı farklı bir yere koymak gerektiğini dile getirdi. Ayşegül Kostak Toksoy, genel olarak bu bestecilerin müziğe olan etkisinden bahsederek müzisyen Yalçın Tura’nın verdiği eserden ötürü 8 parmaklı kanun çalma tekniğinin ortaya çıktığını kaydetti.
Bir diğer panelist Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Berkant Gençkal ise müzikteki melezleşmeye atıfta bulunarak bir bestecinin halk müziği kullanmasındaki handikaplara işaret etti. Gençkal, “Neden halk türküsü istiyorlar sürekli benden?” sorusunu yönelterek “Halbuki halk türküsü dediğimiz şey kağıda aktarıldığında özelliğini kaybeden, kulaktan kulağa geçme özelliği olan bir türdür. Bu, ulusalcılık akımı çerçevesinde de çok kullanıldı.” ifadelerini kullandı. Gençkal ayrıca elektronik müzikle halk ezgisinin üst üste olduğu takdirde anlamlı bir ikili oluşturacağını vurguladı.
Kocaeli Üniversitesi Devlet Konservatuvarından Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Revnak Yengi de müzikte “çağdaş” ve “modern” kavramlarına dikkat çekip sonrasında Çağdaş Türk müziği bestecisi tanımını yaparak bununla ilgili detayları izleyicilerle paylaştı.
Bir başka panelist Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı Müzik Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yavuz Durak tınısal arayışları gerçekleştiren müzisyenlerin zihinsel ve psikolojik özelliklerini anlatarak besteciliğin taklit etmeyle başladığını ve eğitimle yaratıcılığın geliştirilebilirliğini vurguladı. Yrd. Doç. Dr. Durak sonrasında “koşullu besteleme” ve “koşulsuz besteleme” durumlarına açıklık getirdi.
Diğer panelist Selamsız Bandosu filmine müziği ile katkıda bulunan Besteci-Müzisyen Serdar Ateşer ise kendi müziğine oryantal olunmamalı mesajını vererek oryantalizmden çok çektiğimizi dile getirdi.
Panelin sonunda söz alan Kafkas Üniversitesi Devlet Konservatuvarından Kubilay Gürbüz ise çaldığı basklarnet hakkında bilgiler aktararak “Burada hocalarımın eser ve düzenlemelerine katkıda bulunacağım için çok mutluyum.” dedi.
Panel sonrası akademisyenler vermiş oldukları konserle dinleyicilerinden büyük beğeni aldı. Konserde marimba, altoflüt ve basklarnet; ney, kanun, ud ve kemençeyle ilk kez bir araya gelerek dikkat çekti.