Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) akademik aşama kaydeden öğretim üyeleri Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle binişlerini (cübbe) giydi.
Tören programı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından başlarken Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal tebrik konuşmasıyla akademik hayatlarına yeni unvanları ışığında devam edecek olan öğretim üyelerine hitap etti.
Biniş takdim törenine katılan akademisyenler ve ailelerini selamlayarak sözlerine başlayan Rektör Ünal “Ailelerimizin böylesine mutlu bir günde bizimle birlikte olması, bizleri gururlandıran ve mutlu eden bir durum. Sizin burada bulunmanız sadece yakınlarınıza göstermiş olduğunuz destek değil, aynı zamanda bizim için bir motivasyon kaynağıdır.” dedi.
Biniş takdim töreninin, Üniversitenin gelenekselleşen etkinliklerinden olduğunu belirten Prof. Dr. Yavuz Ünal “Değerli hocalarım OMÜ’nün biniş giyme töreni, gelenekselleşen değerli ve anlamlı etkinlerinden birisidir. Akademik kariyeri düşünen her hocamızın zihninde elbette bu süreçleri sağlıklı şekilde tamamlamak var. Elde olmayan nedenlerle süreç boyunca yaşanan beklemelerin strese sebep olduğunun farkındayız. Bu süreçte oluşan stresin geriye dönük olarak verimi düşürdüğünü, iletişimi zaafa uğrattığını ve sağlıklı iletişimin önünü kestiğini biliyoruz. Bu nedenle göreve geldiğimiz günden bu yana mümkün olduğu kadar geriden başlamak suretiyle kadroların verilmesini sağladık. Bugün 107 profesör, 61 doçent hocamızın biniş törenini gerçekleştireceğiz.” diye konuştu.
Üniversite yapılarının aileye benzediğini belirten Rektör Ünal “Araştırma görevlisi olarak ya da farklı bir şekilde OMÜ’de sürece katılan her bir bireyi, ailenin güçlü bir ferdi olarak, aileyi geleceğe taşıyan en güçlü arterler olarak algılıyoruz. Bu nedenle her bir arkadaşımızın süreçte olabildiğince hızlı, akademik verimi yüksek, çevresine güven veren ve pozitif enerji yayan bir birey olarak sürecin içerisinde yer alması arzu etmekteyiz. Dolayısıyla unvanda yükselen akademisyenlerimizi OMÜ’nün yükünü paylaşacak bireyler olarak görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
OMÜ’nün vizyonu ve geldiği nokta üzerinde duran Rektör Ünal, bu sürece dair şöyle konuştu: “Hepinizin bildiği gibi OMÜ yarım asırlık mazisiyle bölgenin en köklü ve en güçlü yapılarından biri konumunda. Bu pozisyon, sadece insan kaynağı açısından değil, bünyesinden 3 üniversite çıkması ve birçok üniversitenin rektörünün OMÜ öğretim üyesi olmasından da kaynaklanıyor. Bu konum aynı zamanda bizim işimizi kolaylaştırıyor çünkü beraber çalışma noktasındaki iyi niyetimiz, arzumuz çok daha kolay karşılık buluyor. Amasya Üniversitesi ile bir protokol imzaladık, birkaç gün önce de Samsun Üniversitesi ile yine bir protokol çerçevesinde iş birliğine gittik. Bizler bu doğrultuda güçlerimizi birleştirmek istiyoruz. Özellikle de araştırma geliştirme (AR-GE) yeteneğini, girişimci ruhu güçlendirmek zorundayız. Üniversiteleri genel bir kavram olarak düşünürsek, bu kurumlar güçlerini birleşmek suretiyle gelecek adına daha güçlü ses vermeli ve emin adımlarla yol alabilmeliler. Özellikle teknik anlamdaki imkânları elimizden geldiğince ortak kullanacağız. Dolayısıyla kaynaklarımızı cihazlar için ya da fiziki mekânların yapımına harcamayacağız. Elimizdeki insan kaynağını ve ekonomik gücü daha düşük maliyetle daha güçlü çarpan etkisi olan çalışmalara yöneltmek istiyoruz.”
Bölgenin uluslararasılaşma adımlarında üniversitelerle kurulan iş birliklerinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Ünal, devamında “Bölgemizde bulunan birçok üniversite ile Yabancı Öğrenci Sınavı (YÖS) konusunda iş birliği protokolleri imzalıyoruz. Yabancı öğrenci sınavlarını tek bir üniversitenin merkezinden yönetme şeklinde bir çalışmamız oldu. Bu yıl içerisinde belki de örnek olacak çalışmayı bölgemizdeki birçok üniversiteyle başlattık. OMÜ’nün yaptığı sınavlar, diğer üniversiteler tarafından tek sınav olarak kabul edilecek. Bizim yapmak istediğimiz; bölgede bulunan tüm üniversitelerin uluslararası arenada tanınır olması, onların bilinmesine katkı sağlaması. Öğrenci profilini belirli bir noktaya, birkaç ülkeye odaklamak yerine bunu dünyaya yayma odaklı bir hedefimiz var. OMÜ bu noktada öyle zannediyorum, nüfus ve öğrenci sayısına oranlandığında Türkiye’deki ilk üniversitedir. Öğrenci ve ülke sayısına bakıldığında ise 5’inci üniversiteyiz. Bu bir güçtür ama aynı zamanda ciddi bir sorumluluk yükleyen özel bir durumdur.” sözlerine yer verdi.
Biniş giymenin de ciddi bir sorumluluk olduğunu söyleyen Rektör Ünal “Araştırma görevlisi yahut öğrenci olduğunuzda bütün hatalarınız tolere edilir. Çünkü öğrencisinizdir ve bunu şu an öğrenmeniz gerekir. Araştırma görevlisi olduğunuzda biraz daha özel bir yükü omuzlarsınız ama hâlâ öğrencisinizdir. Hocanızın işaretine bakar ve ondan aldığınız onayla yolunuza devam edersiniz. Doktor öğretim üyesi olduğunuzda da artık siz yönetmeye başlıyorsunuz. Doçentlik veya profesörlük söz konusu olduğunda ise toplum sizi yönünü, yolunu tayin eden bireyler olarak görmeye başlıyor. İster öğretim üyeliği, doçentlik, profesörlük isterse idari bir mevki olsun, bunların anlamı nedir dediğinizde, artık bu pozisyona sahip kişiler toplumda sıradan bir birey olarak algılanmaz. Bahsettiğim kişiler; ne yapması, nerede durması ya da nasıl davranması gerektiğini bilen kutup şahıslardır ve toplum tarafından örnek alınırlar. Bu nedenle taşıdığımız bu unvan bize ciddi bir yük getirir. Bunun altında ezilmek de gerekiyor, bunu hissetmek de gerekiyor. Motivasyon gücü çok yüksek olan bir rolden bahsediyorum. Dolayısıyla değerli hocalarım kademe ve unvan yükseldikçe yük artıyor, unvan yükseldikçe bir taraftan hoşgörü de artmalı. Küçük şeylere takılarak çalışma barışını zedeleyecek ya da motivasyonu düşürecek davranışlardan uzak durmak gerekmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Başlattıkları eğitim revizyonunda son aşamaya gelindiğine işaret eden Rektör Ünal, OMÜ’nün gelecek perspektifine dair şunları dile getirdi: “Değerli hocalarım bugün güzel bir gün, kandilinizi kutluyorum. Kandil gününde biniş töreni gerçekleştiriyoruz. Bu süre içerisinde her bir hocamızın; Üniversitenin, mensubu oldukları fakültelerin ve de yaşadığımız coğrafyanın geleceği ile alakalı değerlendirmesi bizim için önemli. Daha önce paylaştığımız bir takvim vardı. Eğitimle alakalı revizyonun son aşamasına gelindi. Eylül ayı itibarıyla revize edilmiş bir sistem rehberliğinde öğrencilerimizle yeniden buluşacağız. Revizyon bitmiş, tamamlanmış bir süreç değildir, aksine sürekli olarak gelişime açık bir sistemi barındıracak. Mutlaka hatalar ve eksikler olacaktır ama bu periyotta bunları tolere edip, hızlı bir şekilde düzelterek daha güçlü bir eğitim sistemiyle var olacağız. Çok güçlü bir kadroya sahip, toplumla iç içe geçmiş, toplumdan destek alan ve topluma açık destek veren bir yapıyla güçlü bir üniversite olarak nitelikli öğrenciye talip olacağız. Nitelikli mezunlarla da toplumda kendi gücümüzü ve markamızı hissettireceğiz. Bunu ümit ediyor, arzuluyoruz. Bu noktada elimizden geleni yapacağımızı düşünüyorum. Her bir hocamı tebrik ediyor, saygılarımı arz ediyorum.”
Programa, Rektör Ünal’ın konuşmasının ardından OMÜ Devlet Konservatuvarı ve Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü öğrencilerinin gerçekleştirdiği dinleti ile devam edildi.
Dinletinin ardından biniş takdim törenine geçilirken Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal ve fakülte dekanları, akademik aşama kaydeden öğretim üyelerine binişlerini giydirerek kendilerini tebrik etti.
Program, hatıra fotoğrafı çekimiyle tamamlandı.