‘Yeni Nesil Öğretmen’den Adaylara Tavsiyeler
01 Nisan 2019, Pazartesi - 17:49
Güncelleme: 04 Şubat 2020, Salı - 14:34

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Topluluğu tarafından ”Köy Öğretmeni Olmak” adlı konferans düzenlendi.

Eğitim Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleşen konferansın katılımcıları arasında; Temel Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Yaşar Çelik, akademisyenler ve öğrenciler yer aldı.

Düzenlenen etkinliğe davetli konuşmacı olarak katılan “Yeni Nesil Öğretmen” Caner Sarıoğlu, kısıtlı köy imkânlarıyla bir öğretmen olarak neler yapılabileceğini, gelecek yıllarda öğretmen olacak meslektaşlarıyla paylaştı.

“En ufak sorunda pes etmeyin “

Söyleşisinin başında öğretmen olarak atanıp köye gittiği zaman yaşadığı sıkıntıları anlatan Sarıoğlu “Hem sınıf ortamında hem de sınıf dışında çok farklı engellerle karşılaştım. Elektriği olmayan, interneti çekmeyen bir yerde öğrencilere eğitim vermek zorundaydım. Beni en çok zorlayan ise sınıf içinde yaşadığım sıkıntılardı. Örneğin 1. sınıf öğrencilerine okuma-yazma öğretmem gerekiyor ama hiç ilerleyemiyorum, çünkü içlerinde hiç Türkçe bilmeyenler var.”  dedi.

OMÜ'lü öğretmen adaylarına, yaşadıkları sıkıntılarda hemen pes etmemeleri gerektiği yönünde telkinlerde bulunan Sarıoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Eğer ben karşılaştığım ilk engelde her şeyi bırakıp memleketime dönseydim şimdi bu kadar güzel öğrencilere ışık olamayacaktım.” ifadelerini kullandı.

Önce gönül sonra akıl

Öğrencilerin dersten çok çabuk sıkılıp dikkatlerinin dağıldığına ve derslerden kaçmak istediklerine işaret eden Caner Sarıoğlu, ders saatlerini etkinliklerle zenginleştirerek öğrencilerin dersten zevk almalarını sağlamak istediğini belirtti.

Öğrencilerin gönüllerine girmeden akıllarına hitap etmenin mümkün olmadığını belirten Sarıoğlu ”Hepimiz çocuk olduk ve yapmaktan en çok zevk aldığımız iş oyun oynamaktı. Bunun farkında olarak, oyun ile çocuğun gönlüne girdiniz mi ona bir şeyler öğretebilmek daha kolay hâle geliyor.” şeklinde konuştu.

“Aile ile iletişiminizi güçlendirin”

Eğitim ve eğitimin bir parçası olan ahlak için her zaman aile ile birlikte çalışmak gerektiğine vurgu yapan Caner Sarıoğlu devamında şöyle konuştu: ”Köy öğretmenliğinin en zor yanlarından birisi de velilerin okula gelmemesidir. Ancak aile ile kurduğum iletişim sayesinde ben bu problemin üstesinden gelebildim. Size tavsiyem, velilerin davetlerine katılın, hastalarını ziyaret edin, cenaze merasimlerine katılın ki aranızdaki iletişim kuvvetli olsun.” 

“Öğrenmeyi öğretmek”

İyi öğretmenin, öğrencinin bağımsız olmasını ve kendi ayakları üzerinde durabilmesini sağlayan öğretmen olduğuna dikkat çeken Sarıoğlu "Birinci sınıfta öğrenciniz size bağımlı hâldedir. Eğer siz onu mezun ettiğiniz zaman size gereksinimi bittiyse siz iyi bir öğretmen olmuşsunuz demektir. Yani iyi bir öğretmen öğrencisine öğrenmeyi öğretebilmelidir.” sözlerine yer verdi.

Etkinlik, Sınıf Öğretmenliği Topluluğu Akademik Danışmanı Dr. Melek Baba Öztürk tarafından Caner Sarıoğlu’na fidan sertifikası takdiminin ardından sona erdi.

X
Secure Login

This login is SSL protected