MENU

TEKNOFEST 2022’nin Paydaşı OMÜ’de TEKNOFEST Genel Sekreteri Ömer Kökçam ile Kariyer Ufku
15 Aralık 2021, Çarşamba - 20:31
Güncelleme: 15 Aralık 2021, Çarşamba - 23:08
A+ A-

Sanayi ve Teknoloji İşbirliği Kurulunun (SANTEK) Otomotiv, Makine ve Metal Sektörü Buluşmaları için Samsun'da bulunan Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Müdürü ve TEKNOFEST Genel Sekreteri Ömer Kökçam, “TEKNOFEST Karadeniz 2022 Kariyer Buluşması” adlı konferansıyla Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) öğrencilerle bir araya geldi.

Samsun merkezli düzenlenecek Karadeniz TEKNOFEST 2022’nin paydaşlarından OMÜ’nün TEKNOFEST bilgilendirme ve hazırlık faaliyetleri doğrultusunda gerçekleştirdiği etkinliğe OMÜ Mühendislik Fakültesi ev sahipliği yaptı.

Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu’ndaki kariyer buluşmasına; Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fehmi Yazıcı, Üniversite Genel Sekreteri Prof. Dr. Hüseyin Gençcelep, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yıldıray Topcu, Samsun Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Selahattin Altunsoy, OMÜ Senato üyeleri, akademisyenler ile çoğunluğu Mühendislik Fakültesinden olmak üzere kalabalık bir öğrenci kitlesi katıldı.

Konferans öncesinde söz alan Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, konuk Ömer Kökçam’a davete teveccühünden ötürü teşekkür ederek TEKNOFEST 2022’in Samsun ve bölge için verimli geçeceğine ve OMÜ’nün de bu organizasyondan ciddi kazanımlar elde edeceğine inandıklarını söyledi.

Rektör Ünal “AR-GE ile üretilen bilgi sayesinde verilen eğitim ve bu bilgi ışığında yetişecek öğrencilerle bir döngüyü sağlamak en büyük arzumuz”

OMÜ’nün bir yıl önce başlattığı revizyon çalışmalarından bahseden Rektör Ünal, bu değişimdeki temel amacı “Gittiğimiz revizyon doğrultusunda istihdam alanının beklentisini büyük oranda karşılayacak, bünyesindeki kurumun yükünü sırtlanacak ve bu kurumu geleceğe taşıyacak bir mezun profili öngördük. Buna bağlı olarak müfredat ve içeriğinin, ölçme ve değerlendirme yönteminin bütünüyle gözden geçirilmesi gerekiyordu. İkinci adımda ise standart bir OMÜ kültürü oluşturmak adına bir vizyon değişikliği oldu. Her ikisinin de sürdürülebilmesi için mutlaka araştırma geliştirme (AR-GE) ayağının güçlendirilmesi zorunluluk arz ediyor. Zira AR-GE ile desteklenmeyen bir eğitimin, yaşam şansı bulsa bile sürdürülebilme imkânının olmadığını biliyoruz. AR-GE ile üretilen bilgi sayesinde verilen eğitim ve bu bilgi ışığında yetişecek öğrencilerle bir döngüyü sağlamak en büyük arzumuz. Bunun için de Üniversitenin AR-GE’ye yönelik bütçesini tam 5 katına çıkardık. Yeni araştırmacıların bu sürece katılmasını engelleyen düzenlemeleri de ortadan kaldırdık.” sözleriyle özetledi.

“TEKNOFEST’i Truva Atı olarak kullanmak istiyoruz yani zihinsel değişim ve dönüşümün altyapısı olarak görüyoruz”

TEKNOFEST 2022’ye dair düşüncelerini aktaran Rektör Ünal, bu organizasyon süreci hakkında “Biz Türkiye’nin en eski ve en dinamik üniversitelerinden biriyiz, bu gücün ve potansiyelin farkındayız. TEKNOFEST’in festival tarafıyla değil, teknik tarafıyla ilgileniyoruz çünkü TEKNOFEST’i ‘Truva Atı’ olarak kullanmak istiyoruz yani bir zihinsel değişim ve dönüşümün altyapısı olarak görüyoruz. TEKNOFEST ülkemiz ve şehrimiz adına çok çok önemli. Zira bu organizasyonun; her şeyden önce bizim öz güvenimizi yeniden kazanmamızı, geleceğe daha emin bakmamızı ve tam bağımsızlığımızı sağlayacak en güçlü argüman ve enstrüman olduğunun bilincindeyiz. TEKNOFEST’i gerçekten önemsiyoruz ama bunun festival tarafının geçici olduğunun farkındayız, bizim için esas olan TEKNOFEST’in teknik yönü. Özellikle Mühendislik Fakültesinin; bu anlamda sadece kendi projeleriyle değil, Üniversitenin diğer fakülte ve birimleriyle bir araya gelmek suretiyle motor gücü üstlenmesini bekliyoruz. Mühendislik Fakültesi sahada görünür olmalı, buna dair bir kimlik kazanmalı ve kendine özgü bir kültür oluşturmalı.” dedi.

TEKNOFEST Genel Sekreteri Ömer Kökçam “Temel hedefimiz; teknoloji üreten bir Türkiye ve bu üretkenliği bir kültür hâline getirmek”

Ardından konferansını veren Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Müdürü ve TEKNOFEST Genel Sekreteri Ömer Kökçam, temel hedeflerinin teknoloji üreten bir Türkiye olduğunu ve Millî Teknoloji Hamlesi’ni bir kültür hâline getirmek olduğunu dile getirdi.

“Üniversitelerimiz, AR-GE ve tasarım merkezlerimizle çok önemli bir ekosisteme sahibiz”

Millî Teknoloji Hamlesi’nin önemi ve hayatiliğini vurgulayan Kökçam ‘’Siz ne kadar bir şeyler yapmak isteseniz de önemli olan husus, ülkenizde de bir ekosistemin varlığı. Siz ne kadar akademik çalışma yapmak isterseniz isteyin, üniversitenizde bu altyapı yoksa burada da eksik kalırsınız. Bugün aslında Türkiye’de çok önemli bir ekosistemimizin olduğunu görüyoruz. 207 üniversitemiz, bin 500’ün üzerinde AR-GE ve tasarım merkezimiz var. 10-15 yıl önce iki elin parmağını geçmeyen teknopark sayımız şu anda 89’a ulaştı ve henüz kurulma aşamasında olan birçok teknoparkımız var. Yanı sıra, hem devam eden hem de üretilen proje sayımız önemli sayıda. Grafikler, yükselen bir AR-GE kapasitesine sahip olduğumuzu gösteriyor. İnsan kaynağımızın sektörel dağılımında da her geçen gün artan bir grafik görüyoruz. 84 milyonluk nüfusumuzun ortalama yaşı 32 ve bu bizim en büyük gücümüz. Bize düşen de mücadele etmek, çok çalışmak ve bu çalışmalara katkı sunmak.” diye konuştu.

“10 yıl önce var olan şirketlerin bugün 225’i yok olmuş durumda”

Sunumunda yaşadığımız çağdaki teknolojik dönüşüme odaklanan Kökçam, iş gücü piyasasının değişime uğrayacağını ve yıkıcı teknolojilerin sektörleri dönüştüreceğini belirterek “Biz eğer hedefe varabileceksek sizin gibi gençlerimizin daha şimdiden bu konulara eğilmesi ve mutlaka bu alanlarda çalışması gerektiğini düşünüyorum. Dünyayı ve günümüz teknolojilerini takip eden ve mutlaka kendini yenileyen bir mantalite ve yapıda olmamız gerekiyor. Buna sadece şirket olarak bakmayın. Siz dönüşmediğiniz sürece şirket dönüşmez, siz kendinizi yenilemediğiniz sürece kurumunuzu ileriye taşıyamazsınız. 10 yıl önce var olan şirketlerin 225’i bugün yok. 2020 yılında şirketlerin ortalama yaşı 12. Hele günümüzdeki teknolojiyle önümüzdeki 10 yıl ya da 20 yıl içinde bu süreler çok daha kısa olacaktır. Aynı şekilde iş gücü piyasası da dönüşecek, öyle ki otonom araçlar, akıllı şehirler, yapay zekâlar, uzay projeleri, karanlık fabrikalar, insanın olmadığı, uçtan uca tamamen robotlarla üretim yapan fabrikalar artık yavaş yavaş öne çıkmaya başladı. Önemli olan; hangi bölümde olursanız olun, bulunduğunuz bölümün en iyisi olmanızdır. Dünyada yapamayacağınız hiçbir şey yok, yeter ki inanın, kendinize güvenin ve mutlaka o ülkenin ekosisteminde kullanılabilecek projeler üretin. Ne tür projeler üretirseniz üretin, aslolan; onu kültüre dönüştürmektir. Kültüre dönüştüremediğiniz bir işin bütün ülkeye hitap etmesi ya da başarılı olması mümkün değildir. O yüzden biz Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı olarak Millî Teknoloji Hamlesi ile bu kültürü filizlendirmek ve 7’den 70’e herkese yaymayı istiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

“Teknofest, dünyanın en büyük organizasyonu hâline geldi”

TEKNOFEST'e başvurunun 200 bine yükseldiğine dikkat çeken Kökçam, devamında "TEKNOFEST açıkçası bizim için bir hayalin gerçeğe dönüşmesiydi. Gerçekten bu millete ‘ben de yapabilirim’ cümlesini düşündürten bir organizasyon olduğunu düşünüyorum. Geçen sene 5 milyon TL üzerinde ödül verildi ve 12 milyon TL’nin üzerinde malzeme desteği sunduk. Biz TEKNOFEST’in ilkini İstanbul Havalimanı'nda gerçekleştirdik. İlkinde tabii ki birçok endişemiz vardı. Bu yarışmaya ülkemizden başvurular olacak mı diye düşünüyorduk. İlk gün olmasına rağmen 550 bin ziyaretçi, 20 bin başvuru ve toplamda 2 bin finalistle beraber dünyanın 2. büyük festivali olduk. Dolayısıyla 20 binle başlayan serüvenimiz bugün 200 bine çıktı. TEKNOFEST, bugün açık ara dünyanın en büyük organizasyonu hâline geldi.” diye konuştu.

81 ilde 100 Deneyap projesi

T3 Vakfı bünyesindeki burs programları, projeler ve girişim merkezlerine dair detaylar paylaşan T3 Vakfı Müdürü Kökçam, sözlerini şöyle sürdürdü: “Girişim merkezleri, staj ve eğitim programları, teknik geziler, TEKNOFEST Kariyer, destek programları ile girişimci gençlerimize ofis imkânı, yatırım desteği ve burslar sağlayarak girişimciliği üreticiliğe taşıma gayretindeyiz. Girişim merkezlerinde otonom teknolojiler, yapay zekâ ve eğitim teknolojileri öncelikli alanlarımız olarak öne çıkıyor. Örneğin, Türkiye’de eğitim teknolojileri konusunda çok ciddi bir eksiğimiz var. Herkes distribütör ve bir şey istediğinizde herkes buluyor. Ama onu üretme noktasında maalesef çok zayıfız. Bu yüzden Deneyap merkezlerimizdeki bütün eğitim ekipmanlarımızı yerli ve millî yapma gayreti içindeyiz. 2022'nin sonunda Deneyap merkezlerinin 81 ilin tamamında kurmayı planlıyoruz. 2017 yılında İstanbul’da başlattığımız, 2018 yılı itibarıyla Cumhurbaşkanlığımızın 100 günlük eylem planına dâhil edilen, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile TÜBİTAK paydaşlığında 81 ili kapsayan 100 ‘Deneyap’ projesi olgunlaştı. Biz ‘Deneyap’ları bu ülkenin geleceğindeki mühendislik tabanlı insan kaynağının en önemli limanı olarak görüyoruz. Zira bu merkezlerde yapay zekâ, siber güvenlik, nanoteknoloji, enerji teknolojileri, havacılık ve uzay gibi 11 farklı alanda teknoloji eğitimi veriyoruz. Ortaokul 4. ve 5. sınıf ile lise 8. ve 9. sınıf öğrencilerimizi sınava alıyoruz ve sınav sonucunda aldığımız öğrenciler, bir uygulama sınavıyla beraber 3 yıl boyunca bu eğitimleri alma hakkı kazanıyor. Şu anda toplam 55 ilde bu merkezleri açtık ve inşallah 2022 yılının sonuna geldiğimizde 81 ilin tamamında bu atölyeler kurulmuş olacak.”

Etkinlik sonunda, Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal; T3 Vakfı Müdürü ve TEKNOFEST Genel Sekreteri Ömer Kökçam, T3 Vakfından Elvan Kuzucu ile Samsun Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Selahattin Altunsoy’a günün anısına el yapımı 3 boyutlu model uçak hediye etti.

Konferans bitiminde konuk Ömer Kökçam; Rektör Prof. Dr. Ünal, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yazıcı ve Genel Sekreter Prof. Dr. Gençcelep'in eşliğinde 2021 TEKNOFEST'te OMÜ'yü zirveye çıkaran çalışmaları yakından inceleyerek bu başarıyı yakalayan takımların akademik danışmanları ve öğrencileriyle sohbet etti. 

X
Secure Login

This login is SSL protected