MENU

Stop Motion Tekniği Işığında “Senaryo Eğitimi”
07 Mart 2019, Perşembe - 13:43
Güncelleme: 06 Şubat 2020, Perşembe - 14:59

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İletişim Fakültesinde Radyo Televizyon ve Sinema (RTS) Bölümü bünyesinde kurulan Sine-Düş Topluluğu tarafından üç aşamalı olarak planlanan “Stop Motion Atölyesi” kapsamındaki ilk etkinlik olan ‘Senaryo Eğitimi’, Fakültenin konferans salonunda gerçekleştirildi.

Yapılan etkinliğe katılanlar arasında; Sine-Düş Topluluğu Danışmanları Dr. Öğr. Üyesi Filiz Erdoğan Tuğran, Arş. Gör. Uğur Kılınç ve çok sayıda öğrenci yer aldı.

Etkinliğin önemini vurgulayarak sözlerine başlayan Dr. Öğr. Üyesi Filiz Erdoğan Tuğran "Hareketsiz nesnelerden stop motion tekniği ile güzel görüntüler çıkarmaya çalıştığımız bu etkinlik, sizin için gelecekte işinize yaraması bakımından önemli bir şans ve bu şansı değerlendirmek sizin elinizde. Etkinlik süresinde yapacağınız işler ise tamamen sizin hayal gücünüzde canlandırdığınız şeylerle ilgili olacak. Umarım verimli bir etkinlik olur." şeklinde konuştu.

Senaryo önemli bir eğitimdir

Sözlerine senaryonun önemine değinerek başlayan Arş. Gör Uğur Kılınç ise "Senaryo eğitimi, sizlerin fikir üretmenizi ve bu fikirle ilgili metin yazıp onu film hâline dönüştürebilmenizi amaçlamaktadır. Bu bağlamda senaryonun nasıl yazıldığını öğrenmek, siz öğrenciler için en önemli aşamalardan biri. Senaryo yazmak için illaki bir temaya ihtiyaç yok. Bir anda kafanızda bir karakter fikri belirebilir ve oradan çok güzel işler çıkabilir. Sizler de kafanızda beliren fikirler üzerine yoğunlaşın." dedi.

Fikir en temel nokta

Bulunan fikrin birçok etken ile desteklenebileceğini söyleyen Kılınç sözlerini “Film için önce bir fikriniz olmalı. Sonra karakterlerinizi belirlemelisiniz.  Daha sonra karakterin yaşadığı bir evreni olmalı. En sonunda da anlatım biçimi olarak tanımlayabileceğimiz öyküleme yapılıp sahneleme ile işinizi bitirebilirsiniz." şeklinde sürdürdü.

Fikir oluşum sürecinin kendi içinde üçe ayrıldığını belirten Kılınç "Bu üç aşama; deneyim, okumalar ve hayal gücüdür. İnsanlar hayatta bir şeyle karşılaştığında ilk başta kendi deneyimlerinden yararlanır. Örneğin yazarlar ilk kendilerini yazar, şairler ilk kendi duygularını kâğıda döker. Kendinizdeki malzeme bitince ister istemez çevrenize bakınmaya başlarsınız. O noktada da başkalarının hayatlarındaki deneyimlere odaklanarak hayal gücünüzün de yardımıyla yeni malzemeler bulabilirsiniz. Hayal gücünüz ve yazacaklarınız hakkında okumalar yaptıktan sonra ortaya çok sağlam şeyler çıkarabilirsiniz." değerlendirmesinde bulundu.

Senaryo yazımı ile ilgili tüyolar

Oluşturulan fikirde; karakterin evrenine uygun olmasının, senaryo yazımında önemli bir unsur olduğunun altını çizen Kılınç devamında "Oluşturacağınız karakter, coğrafyasına uygun olmalı. Bu senaryo yazımında önemli bir kaidedir. Karakteriniz kaba ise argo konuşmak zorundadır; onu kibar konuşturamazsınız. Karakterinizin duygu durumlarına, tavrına dikkat etmeli, ondaki iyi-kötü ayrımını yapmalısınız. Eskiden filmlerde karakter ya iyi olurdu ya da kötü. Günümüzde bu tip karakter pek kalmadı. Bunu iyi çözümlemek zorundasınız. Karakter keskin çizgilerle ne çok iyi ne de çok kötü olsun ki insanlar daima meraklı bir şekilde izlemeye devam etsin." sözlerine yer verdi.

Senaryo evreni karakter ile başlar

Hayalde oluşturulan karakterin zihinde atacağı ilk adım ile evrenin oluşmaya başlayacağını söyleyen Kılınç bu sürece dair düşüncelerini "Evren oluşturmak için karakterinizi hareket ettirin. Onu bir yolculuğa çıkarın. Genellikle bu yolculuk hep bir macera yolculuğudur. Böylece o yolculuk sayesinde karakterin içinde bulunacağı evren de şekillenmiş olur. Yolculuk deyince de aklınıza sadece aksiyon gelmesin, karakterin iç dünyasına yapacağı bir yolculuk da macera olarak değerlendirilir." ifadesi ile aktardı.

Verilen bilgiler ışığında, gelecek etkinliklerde daha çok üzerinde durulacak stop motion tekniğinden de bahseden Kılınç sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün sizlere senaryo yazmayı anlatmamızın sebebi, gelecek etkinliklerde stop motion tekniği ile yapacağınız filmleri sağlam bir şekilde planlamanız içindi. Bu teknik ile çekilen filmler; durağan bir nesne her seferde farklı açılardan çekildikten sonra eldeki fotoğrafların kurgu aracılığıyla bir araya getirilmesi ile ortaya çıkıyor. Bu yöntem bilinen film çekme tekniklerinin atasıdır. Masraflıdır ama masraftan ziyade zahmetlidir. O yüzden iyi bir fikir belirlemelisiniz ve senaryonuzu o doğrultuda yazmalısınız."

Daha sonra öğrencilere geçen sene yapılan etkinlik kapsamında stop motion tekniği ile çekilen kısa filmler izletildi ve yapılan hatalar üzerinde durularak katılan öğrencilerin daha dikkatli olması vurgusu yapıldı. Etkinlik, öğrencilerin gruplara ayrılarak diğer aşamada çekecekleri görüntüler ile ilgili senaryo yazmaları ve toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.

Haber: Cengiz Ortataş

X
Secure Login

This login is SSL protected