MENU

Rektör Ünal: “Unutmayalım ki Bir Milletin En Büyük Gücü, Birlik ve Beraberliğidir”
16 Temmuz 2024, Salı - 15:23
Güncelleme: 17 Temmuz 2024, Çarşamba - 14:01

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü programları kapsamında Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Önder Duman'ın konuşmacısı olduğu "FETÖ'nün Sınır Ötesi Boyutu: Almanya Örneği" temalı konferans düzenlendi.

OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen söyleşiye Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selim Eren, fakülte dekanları, rektör danışmanları, akademisyenler ve idari personel katıldı.

Rektör Ünal: “15 Temmuz, milletimizi derinden etkileyen bir mankurtlaştırma sürecinin sonucudur”

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda konuşan Rektör Prof. Dr. Rektör Yavuz Ünal, “15 Temmuz, milletimizi derinden etkileyen bir mankurtlaştırma sürecinin sonucudur. Bu süreç, geniş kitleleri ele geçirirken bireylerin eleştirel düşünme yetilerini ellerinden almıştır. İnsanları sorgulamadan uzaklaştırarak belirli bir ideolojiye bağlı kılmayı amaçlayan bu hareket, toplumu otomatik bir şekilde yönlendirmiştir. Bu süreçte 3 temel faktör öne çıkmıştır. İlkin müzahir (arka çıkan, destek olan, yardım eden) olarak adlandırılan bir grup ortaya çıkmıştır. İkinci olarak hareketi desteklemese de karşı çıkmayan orta sınıfın etkisi önemlidir. Bu grup, idare makamında olanların etkisizleştirilmesiyle güç kazanmıştır. Üçüncü olarak ise hareketi engelleyebilecek insanların itibarsızlaştırılması ve itibar suikastine maruz kalmalarıdır.” ifadelerini kullandı.

“15 Temmuz Türkiye'nin tarihinde Çanakkale'den sonra en büyük olaylardan biridir”

15 Temmuz’un Türkiye tarihinde Çanakkale'den sonra yaşanan en büyük olaylardan biri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Rektör Yavuz Ünal, “Çanakkale Savaşı askerî güçle milletimizi yok etme girişimiyken, 15 Temmuz içten çökertme ve işgal etme girişimidir. Bu darbe girişimi milletimizi içten çökertmeye yönelik bir çabadır ve unutulmaması gereken bir olaydır. Unutmak ve unutturmamak, gelecekte benzer trajedilerin yaşanmasına zemin hazırlamamak için hayati önemdedir. Bosna unutulmasaydı Gazze olmayacaktı; Gazze unutulursa yarın başka bir millet aynı acıları yaşayacaktır. Dolayısıyla 15 Temmuz'un hatırlanması ve anılması, benzer olayların tekrarlanmaması için kritik bir öneme sahiptir.” dedi.

“Görevimizin bilinciyle milletimize ve geleceğimize sahip çıkmalıyız”

“Görevimizin bilinciyle, milletimize ve geleceğimize sahip çıkmalıyız” diyen Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal sözlerine şöyle devam etti:

“Akademi ve eğitim camiası olarak gençlerimizi millî ve manevi değerlerle yoğurarak yetiştirmeliyiz. Bu değerlerle donatılmamış bireyler, kolayca başka ideolojilere çekilebilir ve milletimize zarar verebilir. FETÖ'nün akademiyi hedef alması da bu yüzden tesadüf değildir. Eğitimli bireyler aracılığıyla devletin kademelerine sızmayı başarmışlardır. 15 Temmuz'un ardından, millet olarak gösterdiğimiz birlik ve beraberlik her zaman korunmalıdır. Bu vesileyle akademinin stratejik önemini ve millî değerlere bağlı bireyler yetiştirmenin gerekliliğini bir kez daha vurgulamak isterim. Görevimizin bilinciyle, milletimize ve geleceğimize sahip çıkmalıyız. Unutmayalım ki bir milletin en büyük gücü birlik ve beraberliğidir. Geçmişte çiçeklerimiz koparıldı, ancak daha güçlü ve onurlu meyveler verdik. Kurtuluş Savaşı'nda yeni bir devlet ve daha güçlü bir yapıyla ortaya çıktık.”

Prof. Dr. Önder Duman: “Türkiye’de örnek olan bu direniş mücadelesi hafızalardan silinmemelidir”

"FETÖ'nün Sınır Ötesi Boyutu: Almanya Örneği" adlı sunumunu gerçekleştiren Prof. Dr. Önder Duman ise “15 Temmuz 2016 tarihinde ülkemize yönelik hain darbe girişimine karşılık olarak milletimizin ve devletimizin omuz omuza verip girdiği mücadelenin zaferle sonuçlanmasının üzerinden tam 8 yıl geçti. Türkiye’de örnek olan bu direniş mücadelesi hafızalardan silinmemelidir. Kahraman şehitlerimizi ve gazilerimizi milletimiz unutmamalıdır.” ifadelerini kullandı.

“Almanya, FETÖ’nün en güçlü olduğu ülkelerden biridir”

FETÖ örgütünün dünya çapında 160 ülkede faaliyet gösterdiğinin bilindiğini söyleyen ve Almanya’nın FETÖ örgütü için neden önemli olduğuna vurguda bulunan Prof. Dr. Önder Duman, konuşmasının devamında şu sözleri dile getirdi:

“Almanya, FETÖ’nün en güçlü olduğu ülkelerden biridir. 1991-1992 ve 2021-2022 yılları arasında Almanya’daki FETÖ yapılanması üzerine çalışmalar yaptık. Öncelikle neden Almanya? Almanya ve Türkiye arasında derin ekonomik, siyasi ve kültürel bağlar bulunmaktadır. Almanya’daki yaklaşık 3 buçuk milyon Türk nüfusu, FETÖ için hem eleman kazanma hem de finansal destek sağlama açısından cazip bir hedef oluşturmuştur. Ayrıca Almanya, Avrupa’nın en güçlü ekonomisine sahip bir ülke olarak FETÖ’nün çıkarları doğrultusunda önemli bir konuma sahiptir.”

“Almanya’daki FETÖ yapılanması 3 halkadan oluşmaktadır”

Prof. Dr. Önder Duman, konuşmasını şöyle noktaladı:

“FETÖ’nün Almanya’daki faaliyetlerine baktığımızda, diğer İslami gruplardan farklı bir strateji izlediğini görüyoruz. Almanya’daki İslami cemaatler genellikle cami inşa etmek veya dinî eğitim vermek amacıyla faaliyet gösterirken FETÖ, seküler eğitim kurumlarına odaklanmıştır. FETÖ, Müslüman kimliğini öne çıkarmaktan kaçınmış, aksine kendisini diğer muhafazakâr gruplardan uzak tutmuştur. Örgüt, daha çok kültürel etkinlikler düzenlemiş ve özellikle kiliselerle iş birliği yapmıştır. Almanya’daki FETÖ yapılanması 3 halkadan oluşmaktadır. En dış halkada, örgüte sempati duyan veya toplantılarına katılan bireyler bulunur. Orta halkada örgütün finansal desteğini sağlayan iş adamları yer alır. Bu kişiler, örgütün çekirdek kadrosunun maaşlarını ödemekte ve finansal destek sağlamaktadır. En iç halkada ise akademisyenler, gazeteciler, diplomatlar ve STK (sivil toplum kuruluşları) temsilcileri gibi FETÖ lideri tarafından görevlendirilmiş kişiler bulunmaktadır.”

Program, Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal tarafından Prof. Dr. Önder Duman’a teşekkür belgesi verilmesiyle tamamlandı.

X
Secure Login

This login is SSL protected