“Milli Egemenlik Zirvesi: Cumhuriyet” Konferansı Samsun’da Düzenlendi
Cumhuriyetin Temel Taşları Samsun'da Değerlendirildi
Bir Asırlık Cumhuriyetin Hikayesi
Çağlayan, Cumhuriyetin Türk Milliyetçiliğinin Bir Eseri Olduğunu Vurguladı
“Mücadele’nin her evresinde ‘Milli İrade’ Atatürk için vazgeçilmez temel şiar olmuştur’’
101. yılında Cumhuriyetimiz artık çok güçlüdür
Ondokuzmayıs Üniversitesi (OMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, Samsun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlama Etkinlikleri kapsamında “Milli Egemenlik Zirvesi: Cumhuriyet” konulu konferans verdi.
Samsun Valiliği ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi iş birliğiyle Samsun Müzesi Konferans Salonunda düzenlenen konferansa; Samsun Valisi Orhan Tavlı, Samsun Büyükşehir Belediyesi(SBB) Başkan Vekili Nihat Soğuk, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın, Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Ahmet Bahadır, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mustafa Bakçepınar, İl Emniyet Müdürü Ahmet Arıbaş, OMÜ Genel Sekreteri Doç. Dr. Erhan Burak Pancar, Gençlik ve Spor İl Müdürü Feyzullah Dereci, İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, İl Protokolü, OMÜ fakülte dekanları, akademisyenler, üniversite öğrencileri ve Samsun halkı katıldı.
OMÜ Atatürk ilkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan, açılış konuşmasında Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşlarına şükranlarını sundu. Türkiye Cumhuriyeti’nin asırlık bir çınar haline geldiğine şahitlik ettiklerini belirten Çağlayan, 101. Yıl dönümünü mutlulukla kutladıklarını vurguladı.
Prof. Dr. Çağlayan, ”Aziz ecdadımız binlerce yıllık dünya tarihinde müspet derin izler bırakmış, 15’i imparatorluk olmak üzere 100’ün üzerinde devlet kurmuştur. Türk devletlerinin tamamının ortak gayesi adalete ve insanlığa hizmet etmek olmuştur. Cumhuriyetimizden önceki son büyük devletimiz Osmanlı Devleti de 6 asrı aşan ömründe Türklüğe şan katmış, İslam’a ve insanlığa büyük hizmetleri olmuştur. Farklı Hristiyan mezheplerinin Avrupa kentlerinde yan yana yaşayamadığı çağlarda İstanbul ve Kudüs başta olmak üzere Osmanlı şehirlerinde farklı din ve mezhep mensupları yan yana insanca yaşama imkânı bulmuştur. Tabii bu ideal toplum ve devlet yapısını hayata geçirmek çok çalışarak, emek harcayarak mümkün olmuştur.” dedi.
“Cumhuriyet, Türk milliyetçiliğinin bir eseridir”
Cumhuriyeti uygulanabilirliğe kavuşturmak için olağanüstü şartlara ve olağanüstü bir lidere ihtiyaç olduğunu vurgulayan Çağlayan, “Cumhuriyet, modernleşmenin bir yansıması olarak Türkiye’nin gündemine girmiş, aynı zamanda Batı emperyalizmine tepki olarak Millî Mücadele sürecinde gelişen Türk milliyetçiliğinin bir eseri olmuştur. Tabi bu eserin ortaya çıkmasında Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın liderliği ve ona inanan bir avuç kahraman arkadaşının gözü pek fedakârlığı lokomotif olmuştur. Hepimizin bildiği ve unutmamamız ve unutturmamamız gereken Sevr Projesi ile batılı devletler, Türk Milletini Anadolu’da küçük bir alana hapsederek Doğu Türklüğü ve İslam Dünyası ile bağını koparmak istemiştir. Bu tehdidi iyi okuyan Gazi Mustafa Kemal Paşa, sadece milli vicdana güvenerek çıktığı yolda iki amaç taşımıştır. Birincisi vatanı düşman işgalinden kurtarmak ve tam bağımsızlık, ikincisi ise egemenliğin kayıtsız-şartsız millete ait olacağı Türkiye Cumhuriyeti’ni inşa etmek. Bu hedeflerini 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun’a çıktığında İstanbul Hükümetine çektiği 22 Mayıs 1919 tarihli telgrafında ‘Millet işgalleri kabul etmeyecektir; Milli Egemenlik ilkesini ve Türklük duygusunu benimsemiştir.’ diyecekti. Nitekim hedeflerini doğuştan gelen sezgilerini okuduğu kitaplardan edindiği bilgilerle birleştirerek başarıyla hayata geçirmiştir.” ifadelerini kullandı.
“Mücadele’nin her evresinde ‘Milli İrade’ Atatürk için vazgeçilmez temel şiar olmuştur”
Büyük önder Atatürk 20.yüzyılın hanedanlar çağı değil Cumhuriyetler çağı olduğunun farkındadır diyen Prof. Dr. Çağlayan, “19 Mayıs 1919’dan 29 Ekim 1923’e kadar devam eden Millî Mücadele’nin her evresinde ‘Milli İrade’ Atatürk için vazgeçilmez temel şiar olmuştur. Osmanlı geleneğinde, devletin merkezinde ki padişah iradesine atıfta bulunmak için vurgulanan İrade-i Seniyye ifadesine karşılık Mustafa Kemal Paşa sürekli İrade-i Milliye vurgusu yapmıştır. Bu ifadeyle bir taraftan zihinleri millet iradesine hazırlamış, diğer yandan bütün uygulamalarında millî iradenin yansıması olacak kurumların hayata geçmesi için çalışmıştır. Amasya Genelgesi’nde Milli İradeyi ortaya çıkaracak bir Milli Kongre’nin Sivas’ta toplanması çağrısı yaparken de gösterdiği temel ilke “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” olmuştur. Erzurum ve Sivas kongrelerinde Milli İradeyi hâkim kılmak esastır, Milli Meclisin derhal toplanması ve hükümet işlerinin Meclis tarafından kontrol edilmesi kararları Atatürk’ün Milli İradeye bağlılığının kuvvetli göstergeleridir. Sivas Kongresini takiben neşredilen gazetenin adının ‘İrade-i Milliye’ ve Ankara’da neşredilecek olan gazetenin adının ‘Hâkimiyet-i Milliye’ olması tesadüf değildir.” şeklinde konuştu.
101. yılında Cumhuriyetimiz artık çok güçlüdür
101. yılında Cumhuriyetimizin artık çok güçlü olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çağlayan, “90 milyona yaklaşan nüfusumuz şehirli, eğitimli, genç ve dinamiktir. Yerli ve milli teknolojimiz hızla gelişmekte, takip eden değil takip edilen bir ülke konumuna gelmektedir. Ordumuz NATO’nun ikinci, Ortadoğu’nun birinci büyük ordusudur. Türk Devletleri Teşkilatı ile güçlenen ve güç veren Cumhuriyetimiz uluslararası politikaları etkileyen bir güce ulaşmıştır. Kültür, sanat ve sporda önemli başarılar elde edilmiştir. Mutlaka daha geliştirilmesi gereken alanlar vardır. Ancak artık Türk Milleti Cumhuriyet rejimi etrafında kenetlenmiş, demokrasiyi özümsemiş, Atatürk ve arkadaşlarına minnettarlıkta ittifak etmiştir.” diye konuştu.
Aziz Türk Milleti’nin Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun
Merkez Müdürü Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan sözlerini şöyle tamamladı:
101 yıl önce kurulan Türkiye Cumhuriyeti ve devamında yapılan inkılapları Türk halkı gönülden benimsemiş, genciyle, yaşlısıyla ülkemizi tehdit eden başı dışarıda terör örgütlerine geçit vermemiş ve vermeyeceğini bütün dost ve düşman herkese göstermiştir. Cumhuriyetimizin 101. yıldönümünde hepimize düşen en büyük görev; “Atatürk`ün en büyük eserim dediği, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Cumhuriyet`i anlamak, Cumhuriyet`in değerlerini her şartta korumak ve Türkiye Yüzyılını gerçekleştirmek için çok çalışmaktır. Bu vesileyle bir kez daha Milletimizin kurtarıcısı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Milletimize hizmeti geçmiş bütün gazi ve şehitlerimizi şükranla ve rahmetle anıyorum. Aziz Türk Milleti’nin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.”
Konferans Vali Orhan Tavlı'nın Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan'a hediye takdimi ve hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.