Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ), eğitimde kalite güvencesi ve kurumsal gelişim alanındaki istikrarlı çalışmalarıyla önemli bir başarıya daha imza attı. Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından yürütülen Kurumsal Akreditasyon Programı (KAP) kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda OMÜ, 5 yıl süreyle "tam akreditasyon" almaya hak kazandı.

50 yıllık geçmişiyle Türkiye’nin köklü üniversiteleri arasında yer alan OMÜ, bilimsel, kültürel ve sosyal alanlardaki katkılarını sürdürürken, aynı zamanda kalite güvencesi sistemini de uluslararası standartlara taşımayı sürdürüyor. Kurumsal akreditasyon süreci; eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme, toplumsal katkı ve yönetim sistemleri gibi birçok başlıkta yapılan kapsamlı değerlendirmeleri içeriyor.

YÖKAK tarafından Türkiye yükseköğretim sisteminin kalite güvencesini güçlendirmek amacıyla uygulanan Kurumsal Akreditasyon Programı; üniversitelerin eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme, toplumsal katkı, liderlik-yönetişim ve kalite yönetimi alanlarında dış değerlendirmeye tabi tutulmasını sağlıyor.

OMÜ, Kalite Yönetimini Kurumsal Düzeye Taşıdı

Süreç kapsamında OMÜ tarafından hazırlanan Kurum İç Değerlendirme Raporu (KİDR), stratejik planlar, akademik ve idari birim faaliyet raporları ile paydaş analizleri, değerlendirici ekiplerle şeffaf ve bütüncül bir yapı içinde paylaşıldı. Gerçekleştirilen saha ziyareti sırasında üniversite yönetimi, kalite komisyonları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve dış paydaşlarla yapılan görüşmeler sonucunda, üniversitenin kalite yönetim kültürünü kurumsal düzeyde içselleştirdiği tespit edildi.

Yapılan kapsamlı değerlendirmeler sonucunda OMÜ’nün kalite güvence sistemi, “tam akreditasyon” almak için yeterli bulundu. Böylece üniversite, 5 yıl süreyle geçerli olan Kurumsal Akreditasyon Belgesi almaya hak kazandı.

Bu başarıyla OMÜ, yükseköğretimde kalite odaklı yaklaşımını tescillemiş ve Türkiye’de 5 yıllık tam akreditasyon alan sayılı üniversiteler arasındaki yerini sağlamlaştırmış oldu.

Rektör Prof. Dr. Fatma Aydın: “Bu başarı hepimizin ortak emeğidir”

OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın, üniversitenin elde ettiği bu önemli başarıya ilişkin yaptığı açıklamada şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ondokuz Mayıs Üniversitesi olarak Kurumsal Akreditasyon sürecini başarıyla tamamlamanın gururunu yaşıyoruz. Bu belge, kurum kültürümüze yerleşen kalite anlayışının ve tüm bileşenlerimizin uyumlu çalışmasının bir sonucudur. Kaliteyi yalnızca bir hedef değil, gelişen ve sürekli yenilenen bir süreç olarak görüyoruz. Eğitimde, araştırmada, topluma katkıda ve yönetişimde kalite odaklı ilerlemeye kararlıyız. Bu süreçte emeği geçen Kalite Komisyonumuza, akademik ve idari personelimize, öğrencilerimize ve tüm dış paydaşlarımıza teşekkür ediyorum.”

OMÜ, kalite odaklı yükseköğretim anlayışını daha da güçlendirecek

OMÜ, aldığı bu akreditasyonla birlikte kalite odaklı yükseköğretim anlayışını daha da güçlendirerek; öğrenci memnuniyetini, bilimsel üretkenliği ve toplumsal katkıyı artırma yönünde kararlı adımlar atmaya devam edecek.

Kurumsal Akreditasyon Nedir? Ne Gibi Avantajlar Sağlar?

Kurumsal akreditasyon, Türkiye yükseköğretim sisteminde liderlik-yönetişim-kalite, eğitimöğretim, araştırma-geliştirme ve toplumsal katkı alanlarında üniversitelerin belirledikleri hedeflere ulaşıp ulaşmadıklarını değerlendiren ve kalite güvencesi sistemlerinin işlerliğini belgeleyen bir dış değerlendirme sürecidir. Bu süreç, YÖKAK tarafından yürütülmekte ve üniversitelerin kurumsal kapasitesi, paydaş katılımı ve şeffaflık düzeyleri temelinde ele alınmaktadır.

Kurumsal akreditasyon, yalnızca kalite sistemlerinin varlığını değil; bu sistemlerin etkin şekilde işletildiğini ve sürekli iyileştirme anlayışının kurumsal yapıya yerleştiğini belgelemektedir. Tam akreditasyon, bir üniversitenin tüm değerlendirme ölçütlerini yüksek düzeyde karşıladığını ve öğrenci odaklı, hesap verebilir, gelişime açık bir yönetim anlayışını benimsediğini ortaya koyar.

Akreditasyon süreci sonunda belge almaya hak kazanan üniversiteler; öğrenci geri bildirimlerini karar alma süreçlerine etkin biçimde dahil eden, çağın ihtiyaçlarına uygun olarak öğretim programlarını güncelleyen, akademik kadrolarının yetkinliklerini sürekli geliştiren ve araştırma ile toplumsal katkı faaliyetlerini sistematik biçimde yürüten kurumlar olarak öne çıkmaktadır.