Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ), Samsun Çölyak ve Glütensiz Beslenme Derneği ve Samsun Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle “Glütensiz Yaşam Paneli” gerçekleştirildi.
Dünya Çölyak Haftası kapsamında düzenlenen panelde, çölyak hastalığına ilişkin toplumsal farkındalık oluşturmak, glütensiz beslenmenin önemi hakkında bilgi paylaşmak ve çölyaklı bireylerin yaşam kalitesine katkı sağlamak amaçlandı.
Gerçekleşen panele; OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çetin Kurnaz, OMÜ Genel Sekreteri Prof. Dr. Erhan Burak Pancar, Samsun Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Şube Müdürü Atilla Genç, Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Nihan Kaya ve Samsun Çölyak ve Glütensiz Beslenme Derneği Başkanı Sara Kosif katıldı.
Düzenlenen panelde; Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Gören “Çölyak Tanı ve Tedavisi”, Prof. Dr. Pınar Sökülmez Kaya “Çölyak ve Beslenme”, Prof. Dr. Münir Anıl “Bilimsel Çalışmalar”, Beyza Tutku Emen “Benim Hikayem” ve Arş. Gör. Nedime Doğan Özdemir “Benden Biraz” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdi.
Dünya Çölyak Günü kapsamında düzenlenen panelde konuşan Prof. Dr. Çetin Kurnaz, çölyak hastalığıyla yaşamanın yalnızca bireylerin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğu olduğunu vurguladı. Tanı alan bireylerin hayatlarının tamamen değiştiğini belirten Kurnaz, “Çölyak sadece bir beslenme düzeni meselesi değil; sosyal yaşamdan eğitime, iş hayatından psikolojik sürece kadar pek çok alanı etkiliyor.” dedi.
Çölyak Derneği’nin 2019 yılında kurulduğunu hatırlatan Kurnaz, derneğin kısa sürede önemli farkındalık çalışmaları gerçekleştirdiğini ifade ederek, “Çölyak bir hastalık değil, bir yaşam biçimi. Bu yaşam biçimine uygun koşulları oluşturmak sadece çölyaklı bireylerin değil, hepimizin görevidir,” diyerek toplumsal destek çağrısında bulundu.
Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Münir Anıl, panelde yaptığı sunumda, OMÜ olarak çölyak ile ilgili çeşitli çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Glütensiz cips, kek, tarhana ve baklaşekeri gibi ürünler geliştirdiklerini ifade eden Anıl, “Çocuklarımıza neşeli gıdalar üretmemiz lazım. Glütensiz ürünlerde kıvam artırıcı ve bağlayıcı olarak buğday unu yerine farklı malzemeler kullanıyoruz. Glutene karşı hassasiyeti olan bireyler için eser miktarda gluten bile zararlı olabiliyor. Bu nedenle alternatif formüllerle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.
Baklaşekeri için patent başvurusunda bulunduklarını ve leblebi unundan yapılan kekin büyük beğeni topladığını belirten Anıl, “Ürünlerimiz sadece çölyaklılar için değil, sağlıklı bireyler tarafından da sevilerek tüketiliyor.” ifadelerini kullandı.
Samsun Çölyak ve Glütensiz Beslenme Derneği Başkanı Sara Kosif, panelde yaptığı konuşmada, bir araya gelmenin mutluluğunu ve sorumluluğunu taşıdıklarını söyledi. Çölyak tanısı alan bireylerin özellikle tanı sürecinde yalnızlık, kaygı ve belirsizlik yaşadığını belirten Kosif, “Derneğimizi kurarken yalnız olmadığımızı görmek ve hissetmek istedik. Sosyal medya aracılığıyla bir araya gelerek ‘Bu mücadeleyi neden birlikte vermeyelim?’ dedik,” dedi.
Dernek olarak dayanışma sağlamak, glütensiz beslenme olanaklarını artırmak ve kamuoyunda farkındalık oluşturmak için çaba gösterdiklerini vurgulayan Kosif, “Biz çölyaklılar yalnız değiliz; birbirini anlayan, destekleyen, yol gösteren bir topluluğuz” dedi.
Panelde konuşan Samsun Büyükşehir Belediyesi Engelliler Şube Müdürü Atilla Genç, çölyak hastalarının tedavisinin temelini glütensiz beslenmenin oluşturduğunu belirterek, bu beslenme biçiminin maliyetli ve erişimi zor bir süreç olduğunu ifade etti. Büyükşehir Belediyesi olarak vatandaşların yaşamını kolaylaştırmayı hedeflediklerini belirten Genç, “Belediye Başkanımız Halit Doğan, seçim sürecinde çölyak hastalarının sosyal yaşamını kolaylaştırmak adına Glutensiz Kafe sözü vermişti ve bu sözü yerine getirdi.” dedi.
İlkadım ilçesindeki Adnan Kahveci Parkı’nda hizmet veren kafenin sadece çölyak hastalarına değil, herkese hitap ettiğini belirten Genç, Ramazan ayında da çölyak hastalarına özel gıda kolilerinin dağıtıldığını söyledi. Genç, “Belediyemiz çölyak hastalarının yanında olmaya devam edecek ve özellikle glütensiz gıdaya erişim konusunda öncü olmayı sürdürecektir.” diye konuştu.
Panelde bulunan çölyak hastalarından Beyza Tutku Emen ise 23 yıldır çölyak hastası olduğunu belirterek, şu ifadelere yer verdi:
"Karın ağrısı, demir eksikliği, kansızlık gibi şikayetlerle başlamış hastalığım ve gelişimimde bir duraksama olmuş. Çölyakın tipik belirtileri de bu şekilde, birçok doktora gidildikten ve tetkikler yapıldıktan sonra çölyak teşhisi konmuş. 23 yıl önceki süreçle şu anki süreci kıyaslayamam, o zamanlar çölyak hastalığı bu kadar yaygın olmadığı için çok bilinmiyordu ve ürün çeşitliliği azdı. Şu an marketlerde ürün bulabiliyoruz."
Panel, plaket takdimi ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.