Samsun Valiliği ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) tarafından organize edilen ve Millî Mücadele kahramanlarından Kazım Karabekir’in kızı Timsal Karabekir’in katılımıyla düzenlenen “Babamın Gözünden Atatürk ve Millî Mücadele” adlı söyleşi, geniş katılımla gerçekleştirildi.
Kent merkezindeki Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salon'da yapılan söyleşiye; Samsun Valisi Osman Kaymak, Garnizon Komutan Vekili Diş Tabip Albay Güneş Şahinkesen, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, OMÜ genel sekreter yardımcıları, daire başkanları, öğretim üyeleri, öğrenciler ve Polis Okulu öğrencileri katıldı.
Programın açılışında konuşan OMÜ Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu “İnsan topluluklarını bir araya getiren değerler vardır. Bizi de bir araya getiren değerlerimizin başında 19 Mayıs, Millî Mücadele ve Samsun bulunmaktadır. Bu amaçla Millî Mücadele’nin 100. yılı kapsamındaki etkinlikler çerçevesinde Üniversitemiz, çeşitli toplantılara ev sahipliği yapmaktadır. Bugün sağlık problemleri bulunmasına rağmen sayın Timsal Karabekir Hanımefendi bizi şereflendirdi, ‘100. yıl coşkusuna katılmak istiyorum’ dedi. Timsal Karabekir Hanımefendi'ye davetimize icabet ettiği için teşekkür ediyorum. Yine 100. yıla dair çeşitli toplantılarımızın devam edeceğini de belirtmek istiyorum.” diye konuştu.
Daha sonra kürsüye gelen OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç ise “19 Mayıs 1919’un 100. yılında ve Samsun’da Atatürk’ün ilk adımı atarak başlattığı Millî Mücadele’nin önemli kahramanlarından Kazım Karabekir Paşa'nın gözünden Atatürk ve Millî Mücadele'yi, onun en yakını Timsal Karabekir Hanımefendi'den dinleyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna ve kurtuluşuna giden yolun nasıl başladığını, hangi güçlükler, hangi zorluklar içerisinde bu mücadelenin verilerek bugün bize bağımsız bir devletin teslim edildiğini unutmamamız ve hep hatırlamamız gerekiyor. OMÜ olarak biz de bu 100. yıl coşkusu içerisinde o günü sadece hatırlamak için değil, anlamak bakımından da gündeme taşımak adına birçok etkinlik ve faaliyet düzenledik. Bunları özellikle kampüs içerisinde düzenliyor olmakla birlikte bu toplantının şehir merkezinde olmasını istedik. Böyle önemli bir toplantıya ulaşımı daha kolay tutmak için. Başta Atatürk olmak üzere, Kazım Karabekir Paşa'yı, bütün şehitlerimizi rahmetle ve minnetle bir kez daha yâd etmek istiyorum. Allah onlardan razı olsun. Bu önemli ve anlamlı toplantıda birlikte olmaktan dolayı duyduğum mutluluğu belirtiyor, hepinize katılımınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Ayrıca Timsal Karabekir Hanımefendi'ye davetimizi kabul ettiği için teşekkür ediyorum, sağ olun, var olun.” ifadelerini kullandı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile babası Kazım Karabekir'in hayatını ve Millî Mücadele yıllarını, kronolojik olarak çok özel fotoğraflar eşliğinde anlatan Timsal Karabekir, babasının kurtuluş mücadelesine nasıl katıldığını dinleyicilerle paylaştı.
Kazım Karabekir Paşa’nın Millî Mücadele’ye katılımını ve desteğini aktaran Timsal Karabekir “Amasya Genelgesi ile dünyaya, ‘Vatan bir bütündür, bölünemez’ haykırıldı. Bu sözler İstanbul’da yankılanırken, İngilizler sinirlenir ve padişaha baskı yaparak derhâl Mustafa Kemal Paşa’nın tutuklanmasını isterler. Paşa, tutuklanacağını duyunca istifa eder. Padişah, tutuklanma emrini Kazım Karabekir’e verir. Kazım Karabekir saraya ‘Hayır, o bu vatan için çalışmakta' der. Erzurum’da o müze olan evde Mustafa Kemal Paşa ile Rauf Orbay otururken, en güvendiği kurmayı Kazım Dirik içeri girer ve ‘Paşam, istifa ettiniz, bundan sonra kimden emir alacağım’ der. Yıkılmıştır Mustafa Kemal. Bir saat önce sen her şeysin diyen kişiler, artık sen yoksun demekte. O sırada yaveri Cevat Abbas içeri gelir, Kazım Karabekir’in bir bölük süvari ile gelmekte olduğunu söyler. ‘Millî Mücadele buraya kadarmış Rauf, biliyorum beni gelip tutuklayacak’ der. Kapı açılır, Kazım Karabekir içeri girer ve sivil Mustafa Kemal Paşamızın karşısında sert bir asker selamı çakar, ‘Paşam, dün olduğu gibi bugün de tüm kolordumla emrinizdeyim. Sizi koruması için bir bölük süvari, bir de araba getirdim’ der. İki dava arkadaşı gözleri yaşlı, birbirlerine sarılırlar. O gün bu konakta İstiklal Harbimiz başlamıştır, Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli atılmıştır.” diye konuştu.
Millî Mücadele yıllarında çocukların yaptığı işleri ve fedakârlıkları da fotoğraflarla anlatan Timsal Karabekir “Kazım Karabekir’e ‘Yetimler Babası’ derler. O kadar çok şehit vermişiz ki, analar-babalar hunharca öldürülmüş, bu evlatlar ölüme terk edilmişler. Perişan durumda, 4 bin erkek, 2 binden fazla kız evlat. Bundan 3 ay sonra onları kolordusunun himayesine almış. ‘Gürbüzler Ordusu’ adıyla vatan için kendileri ile yarışmaktalar. O karanlık günlerde 2 marş yazdı: ‘Hür Vatan Marşı’ ve ‘Türk Yılmaz Marşı.’ Sarıkamış’ta bando-mızıka öğrencilerine piyano başında marşları öğretiyor. Yine kayak kursu var. Sıhhiyeci kursunda evlatları, ufak tefek ameliyatları yapabilecek kadar bilgi sahibi oluyor. Sarıkamış’ta matbaacılığı öğrenen bu çocuklar Millî Mücadele’nin sesi olan Varlık gazetesini çıkarıyor. İş Ocağı fabrikalarında çalışıyorlar. Deri işlemeyi öğrenen çocuklar, 16 saat çalışarak bir çift asker postalı yapıyor. Ne kadar kuvvetli olursan ol, senden zayıf iki kişi seni yener; birlikten kuvvet doğar, tek bilek ve tek yürek vatana sahip çıkılacak diyor. Bunun yanında kimsesiz kalmış Ermeni çocukları var, onlara da sahip çıkmıştır. ‘Hangi milletin evladı olursa olsun çocuk kutsaldır’ diyor.” sözlerine yer verdi.
Millî Mücadele komutanlarının toplu hâlde bulunduğu bir fotoğrafı da paylaşan Timsal Karabekir “Mustafa Kemal Atatürk, İstiklal Harbimizin olmazsa olmazıdır. Allah, Türk’ün kurtulmasını istemiş, o ilahi kadroyu göndermiş. Biz onlara çok şey borçluyuz. Onlar bize altın bir tepside Türkiye Cumhuriyeti’ni armağan ettiler. Türk evlatları olarak bu Cumhuriyete hizmet etmemiz; beşikten mezara kadar borcumuzdur, görevimizdir, ibadetimizdir.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının ardından Timsal Karabekir, babasının yazıp bestelediği Türk Yılmaz Marşı’nı salonda bulunanlara dinletti.
Programın sonunda Vali Osman Kaymak, Timsal Karabekir’e hediye sunarken, Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç ise kendisine bir OMÜ geleneği olan ‘fidan sertifikası’ takdim etti. Karabekir’e, özellikle öğrenciler yoğun ilgi gösterirken, program toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.