Nescafe’nin davetlisi olarak Ondokuz Mayıs Üniversitesine (OMÜ) gelen Türkiye’nin ünlü fotoğraf sanatçılarından Mehmet Turgut ile müzik grubu Model’in solisti Fatma Turgut öğrencilerle keyifli bir söyleşiye imza attılar.

Söyleşi öncesi OMÜ Yaşam Merkezi önünde kurulan stantlarda öğrenciler birbirinden renkli, eğlenceli ve ödüllü oyunların yanı sıra yarışmalarla da sınavlar öncesi stres attı.

OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen etkinlik öğrencilerle soru-cevap biçiminde tamamen interaktif hâlde gerçekleşti. Mehmet Turgut’un sohbet, fotoğraf ve eğlence içerikli “Falan Filan” programının konsept olarak uyarlandığı etkinlikte Mehmet Turgut ve Fatma Turgut, hayranlarından gelen soruları içtenlikle yanıtladılar. Programda fotoğraf, müzik, ilham, yaşanmışlık, ileriye dönük projeler vb. birçok konu izleyicilerle paylaşıldı.

Fatma Turgut müzikle tanışma macerasını anlatarak Model grubunu İzmir’de kurduklarını ve son 7 yıldır İstanbul’da müzik hayatına devam ettiğini dile getirdi. Ünlü sanatçı müzik yaparken ilham denilen olgunun göz ardı edilemeyeceğini ancak bunu besleyen unsurun ise yaşanmışlık olduğunu vurguladı.

Model grubunun solisti ileriye dönük projeleri hakkında da ipuçları vererek “Yaz ayları içerisinde çok farklı bir projeyi hayata geçirmek istiyoruz. 1990’ların müziğini çok seviyorum ve de bu müziğe çok hâkim olduğumu düşünüyorum. İşte bir Fatma Turgut Project adıyla tamamen 90’ları canlı çalıp dolaşmak istediğim ufak tefek yerler var. Çok da güzel müzisyenlerle çalışacağız.” dedi.

Fatma Turgut kendisi için en önemli ve özel olan şarkıya dair soruyu “Hepsini ayrı ayrı seviyorum ya da hepsi benim çocuğum demeyeceğim. Tabii bütün şarkılarımı severek söylüyorum sahnede ama bunların dışında “Antidepresan Gülümsemesi” adlı şarkı var, benim için yeri ve anlamı çok büyük. Bu şarkıda naçizane benim de katkım da var. Sözleri itibariyle benim için çok şey anlatan ve çok zor zamanlardan geçerken yaptığım bir şarkı.” şeklinde cevaplandırdı.

Fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut da fotoğrafçılığın aile meslekleri olduğuna dikkat çekerek “100 seneyi aşkın bir süredir fotoğrafçılığın içindeyiz. Rahmetli babaannemden dedeme, babamdan amcalarıma kadar bizde herkes fotoğrafçı. Kendimi fotoğraf sanatına biraz kaptırınca mesleği önce çok sevdim sonra âşık oldum. Şimdi de diyorum ki yavaş yavaş herhalde fotoğraf makinesine dönüşüyorum. Çünkü insanlar beni gördüğü anda akıllarına gelen ilk şey fotoğraf oluyor. Bu durum da benim içim oldukça sevindirici. O yüzden böyle devam edecek gibi görünüyor. “ ifadelerini kullandı.

Mehmet Turgut da fotoğraf sanatçısı Mustafa Seven ile planladıkları projenin detaylarını öne çıkararak “İstanbul’da çok büyük bir fotoğraf platformu kurmayı düşünüyoruz. İçinde gençlerin kendilerini yetiştirecekleri sadece fotoğrafla ilgili dev bir kütüphane, karanlık odalar, stüdyolar, sinema salonları olacak.” şeklinde konuştu.

Söyleşide ayrıca kura çekimi sonrası belirlenen şanslı öğrenciler sahnede Mehmet Turgut’un objektifinden o anları ölümsüzleştirdiler. Söyleşi hatıra fotoğrafları çekimi ile sona erdi.