Anadolu'daki Gladyatör Arenası Gün Yüzüne Çıkartılacak
07 Şubat 2025, Cuma - 15:27
Güncelleme: 07 Şubat 2025, Cuma - 15:29

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde bulunan, geçmişte gladyatörlerin savaştığı Sebastapolis Antik Kenti, başlatılan çalışmalarla tamamen gün yüzüne çıkartılacak. 

Kazı başkanlığını yürüten Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Akın Temür, antik kentin tamamen açığa çıkarılması için kazının daha uzun sürelere yayılması gerektiğini, kazıya yeterli destek sağlanması durumunda kentin açığa çıkartılarak bilim dünyasına kazandırılmasının mümkün olacağını belirtti.

“Yeterli destek sağlanması durumunda antik kent açığa çıkartılabilecek”

Kentle ilgili yapılan ilk çalışmaların 1980'li yıllara kadar uzandığını belirten Doç. Dr. Akın Temür, bu çalışmaların Tokat Müzesi Müdürü Birsel Özcan tarafından gerçekleştirildiğini ifade etti. Temür, 20 yıl ara verildikten sonra 2010 yılında Fransız bir ekip tarafından ve son olarak 2013-2018 yılları arasında ise Şengül Dilek Ful tarafından kazılara devam edildiğini söyledi. 2021 yılında tekrar Tokat Müzesi başkanlığında ve bilimsel danışmanlığında başlayan Sebastapolis Antik Kenti kazısının 2023 yılından itibaren kendisinin başkanlığında Cumhurbaşkanlığı kararnameli kazılar statüsünde devam ettiğini belirten Doç. Dr. Temür, kazıya yeterli destek sağlanması durumunda kentin açığa çıkartılabileceğinin altını çizdi.

"Büyük bütçeler gerekmektedir"

Kentte şu anda kazısı yapılan 2 yapının olduğunu söyleyen Doç. Dr. Akın Temür, "Bunlardan bir tanesi Roma Hamamı, diğeri de Bizans Kilisesi'dir. Önceki yıllarda ağırlık olarak buralarda çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Biz de aynı yapılarda kazılara devam ediyoruz. Bu iki yapının dışında kentin kitabelerinden, gymnasium, stadium, Herakles, Zeus, Hadrian ve Traian'a adanan tapınakların, tiyatro, agora, asklepion, nekropol alanları ve sur duvarlarının olduğunu biliyoruz. Tabi bunların hepsi modern Sulusaray Kenti'nin altında bulunduğu için kazmak uzun bir zaman alacak. Çünkü üzerinde modern yerleşim bulunuyor. Bunların kamulaştırılması, mevcut evlerin yıkılması ve kazıların genişletilmesi gerekiyor. Bu noktada büyük ölçüde iş yerel yöneticilere ve iş adamlarına düşüyor.” ifadelerini kullandı.

“Bölgenin turizm potansiyeli gelişecek”

Kazılar için en önemli şeyin kaynak temini olduğunu söyleyen Doç. Dr. Temür, “Şu ana kadar devam eden kazılar, hep Özel İdarenin ve Kültür Bakanlığı'nın vermiş olduğu bütçe ile gerçekleştirilmiş durumdadır. Kazıların daha uzun soluklu olması ve restorasyon sürecinin başlayabilmesi için daha büyük bütçeler gerekmektedir. Antik kent, yakınından geçen Çekerek Irmağı'nın taşkın alanında kaldığı için yer yer 10 metreyi bulan toprak dolgusunun altında bulunmaktadır. Bu durum kentin korunma düzeyini artırmakla birlikte beraberinde büyük bir iş yükü, çok fazla işçi ve zaman gerektirmektedir. Kentte elde edilen keşifler yerleşimin MÖ 3 binden günümüz modern yerleşimine kadar, sürekli iskân geçirdiğini göstermesi açısından oldukça önemli veriler sunmaktadır. Kazıya yeterli destek sağlanması durumunda kentin açığa çıkartılarak bilim dünyasına kazandırılması ve bu sayede bölge turizm potansiyelinin artırılması mümkündür." dedi.