Dr. Öğr. Üyesi İbrahim İnanç: “TTO’nun varlığıyla birlikte kalitenin arttığını görüyoruz”
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (OMÜ-TTO) yeni yapılanması ile birlikte çalışmalarına hız vererek akademisyenlere, sanayicilere, girişimcilere ve öğrencilere ilgili olduğu konularda destek sağlıyor. Akademisyenlere proje ve fonlar konusunda destek olan TTO’yu akademisyenlerin gözünden dinlemek istedik ve hocalarımızın kapısını çaldık. Bu söyleşimizi OMÜ Mühendislik Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi İbrahim İnanç ile gerçekleştirdik ve kendisine sorularımızı yönlendirdik.
Merhaba hocam. İlk olarak OMÜ-TTO’yu nereden duyduğunuzu ve nasıl bağlantı kurduğunuzu öğrenerek başlamak istiyorum…
OMÜ-TTO’dan çalışma arkadaşlarımızın vasıtasıyla haberdar olduğumu söyleyebilirim. Anabilim Dalında birlikte olduğumuz hocaların anlatması ve bizi yönlendirmesi vasıtasıyla irtibata geçtim.
OMÜ-TTO’dan hangi konularda destek aldınız ve size katkılarından bahsedebilir misiniz?
OMÜ-TTO’dan projeler konusunda destek almayı düşünüyorum. Özellikle patent, proje ve üniversite-sanayi iş birliği konularında destek alacağımızı umuyorum. TTO’nun düzenlediği bilgilendirme toplantıları ile yaptığı eğitimler ve beyin fırtınaları bize katkı sağlıyor.
Gerçekleştirdiğimiz etkinlikler ve bilgilendirme günlerinden oldukça memnunsunuz. Peki, bu süreçlerden sonra OMÜ-TTO’dan beklentileriniz nelerdir?
Sanayi ile hocaların eşleştirilmesi noktasında beklentilerimiz var. Sanayiden gelen istek ve talebin hangi akademisyene uygun olabileceğinin iyi belirlenmesi gerekiyor. Üniversite-sanayi iş birliği biriminin aktif olarak çalışması gerektiğini düşünüyorum. Üniversite-sanayi iş birliği kapsamında görüşmeleri zaten yapıyoruz. Sanayi kuruluşlarının da istek ve taleplerini, listeler şeklinde alarak bir havuz oluşturulabilir ve akademisyenlerin, bu havuzdan yararlanarak ‘Ben bu konuda katkı sunabilirim’ demeleri sağlanabilir. Bunun dijital ortamda olması daha iyi olur tabii ki. Bilgilendirme günlerinin ve toplantıların faydalı olacağı kanaatindeyim. Özellikle tecrübeli hocaların, başarılı insanların davet edildiği toplantılar verimli oluyor. Patentle ilgili bilgilendirme toplantılarının faydası yadsınamaz. Web sayfası çok güncel ve güzel. Güncelliğini kaybetmeden faaliyet ve etkinliklerden haberdar olmamız beklentilerimiz arasında.
Peki Hocam, TTO’nun varlığıyla birlikte Üniversitede nasıl bir değişim gözlemliyorsunuz?
Güzel değişimler hissediyoruz. TTO’nun varlığıyla birlikte kalitenin arttığını görüyoruz. Geleceğe yönelik projelerin çıkacağına dair beklentilerimiz oluştu ve bu yönde güvenimiz arttı. Bizim için OMÜ-TTO, bazı konularda kapıyı çalıp destek alabileceğimiz, daha güvenli hissederek talepte bulunabileceğimiz bir oluşuma dönüştü. Fakat konu sadece bizim tarafımızdan olumlu karşılanmamalı, somut adımlar için bir şeyler yapmalıyız. Şirketleri bu konulara nasıl ısındıracağız? Akademisyenlerin iş yükünü azaltıp nasıl daha çok katkı vermelerini sağlarız? Bunları da konuşmamız lazım. Bunlar zaman alacak şeyler elbette. Fakat dijital bir platform olması daha iyi olabilir. Sanayici ve akademisyenin bir araya getirilmesi kolay bir süreç değil, bunu yapıyorsunuz fakat daha etkili çözümler ve işimizi kolaylaştıracak formüller bulmalıyız. Akademisyenlerin iş yükü azaltılmalı, sanayici daha ılımlı yaklaşmalı ve iş birlikleri bu şekilde oluşturulmalı, kısacası yapısal reform gerçekleştirilmeli. Aksi takdirde çok yol katedemeyiz. Tabii sizin katalizör olmanızla birlikte bu süreç daha hızlı ilerlemeye başlayacak ki bu gözle görülür bir şekilde ortada. Demem o ki yapısal dönüşümle birlikte bu mantaliteyi de değiştirmemiz lazım.
Söyleşi ve Fotoğraf: Ergün Alver (OMÜ-TTO)