Ondokuz Mayıs Üniversitesinin evsahipliğinde 11-14 Haziran tarihleri arasında düzenlenen "100. Yılında 19 Mayıs ve Milli Mücadele Uluslararası Sempozyumu" sonuç bildirisi yayınlarak sona erdi.
Prof. Dr. Kaya Tuncer Çağlayan’ın başkanlığında yapılan değerlendirme oturumunda Prof. Dr. Tuncer Baykara Prof. Dr. Zafer Toprak Prof Dr Cemil Hasanlı Prof. Dr. Cezmi Eraslan’dan oluşan kapanış oturumu Prof. Dr. Nuri Köstüklü’nün okuduğu sonuç bildirisiyle sona erdi.
40’ı yurtdışından 170 bilim insanının katıldığı sempozyum 4 gün sürdü.
* "100. Yılında 19 Mayıs ve Milli Mücadele Uluslararası Sempozyumu" sonuç bildirisini ekteki dosyayı tıklayarak indirebilirsiniz.
Türk Tarih Kurumu, Samsun Valiliği ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi işbirliği ile 11-14 Haziran 2019 tarihlerinde Samsun’da “100. Yılında 19 Mayıs ve Millî Mücadele Uluslararası Sempozyumu” toplanmış bulunmaktadır.
Milletimizin kurtarıcısı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Millî Mücadele’yi başlatmasının 100. yılını idrak ediyoruz. Biz Türkler, tarihimiz boyunca büyük badirelerle karşılaşmış ve her birinin üstesinden gelmeyi başarmış bir milletiz. 1815 Viyana Konferansı’nda dönemin emperyalist devletleri tarafından “Şark Meselesi” olarak adı konan ve netice itibariyle Anadolu’da Türk siyasi hâkimiyetine son vermeyi amaçlayan proje, Mondros Mütarekesi’nin imzalanması ile neredeyse gerçekleşme aşamasına gelmişti. Ancak, Şark Meselesi heveslisi emperyalist güçlerin tam ‘Hedefe Ulaştık !’ dedikleri anda, hesaplarını alt- üst edecek gelişmeler yaşanmaya başlandı.
Bundan yüz yıl önce, 19 Mayıs 1919’da yazılmaya başlanan Millî Mücadele destanı ile Türk Milleti, kendisine vurulmak istenen esaret prangalarını birer birer kırarak hürriyet bayrağını hiçbir zaman yere düşürmemiş; tabiî ömrünü tamamlamış bir Osmanlı çınarından yeni bir filiz olarak, medenî milletler camiasının saygın bir üyesi olmaya aday gösterilen genç Türk Devleti’ni, Türkiye Cumhuriyeti’ni inşa etmiştir. Bu büyük başarıyı, milletimizin dirayet ve metanet gücüne olduğu kadar, büyük bir yol göstericiye ve lidere borçlu olduğumuzun bilincindeyiz. Bu yol gösterici, sadece Türk İstiklal Savaşı’nın değil, aynı zamanda modern Türkiye’nin kurucusu ve Türk çağdaşlaşmasının önderi Büyük Atatürk’tür. Hatta bu liderlik sınırlarımızı aşmış, sömürge altında yaşayanlara da moral kaynağı ve ümit ışığı olmuştur.
İstiklal mücadelemizin işaret fişeğinin atıldığı 19 Mayıs 1919 tarihinin 100. Yılını idrak ettiğimiz bu fevkalade anlamlı günlerde, meşalenin yakıldığı şehirde, bu tarihi olayı her boyutu ile bilimsel olarak ele almak üzere toplanmış bulunuyoruz. Sempozyumumuz, Büyük Atatürk’ün mirası olan Türk Tarih Kurumu’nun rehberliği ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi ev sahipliğinde, bu güzel ve kutsal şehrin, Samsun’un mülki ve mahalli yöneticilerinin destek ve himayelerinde başarı ile tamamlanmış bulunmaktadır. 100. Yılında 19 Mayıs ve Millî Mücadele Uluslararası Sempozyumu’na Türkiye’nin her yerinden ve yurt dışından alanında yetkin bilim insanları katılmış; I. Dünya Savaşı’ndan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna kadar ülkemizin geçirmiş olduğu büyük değişim ve inkılabı bilimsel verilerin ışığında ayrıntılı olarak ele almışlardır. Üç gün boyunca burada, her biri son derece kıymetli tebliğler sunulmuş ve ülkemizin yüz yıl önce geçtiği ateşten gömlek daha iyi idrak edilmiştir.
Günümüz Türkiye’si, yüz yıl önceki şartlarda yaşamıyor ancak, o günlerin zorluklarını göğüslemiş olan kuşakların ve başta Atatürk olmak üzere kurucu kadronun bizlere emanet ettiği kutsal vatanın huzur ve refahı içinde bu günlere ulaşmış bulunuyor. Bu durum tabiî ki rehavete düşmemiz anlamına gelmemelidir. Gizli antlaşmalar, Mondros ve Sevr’de açığa çıkan Türk Milleti’ne ve Türkiye’ye yönelik art niyetlerin, günümüz emperyalizminin şuuraltında tortularının kalmadığını asla düşünemeyiz. Tarihin bize bıraktığı mesajı günümüzün farklı senaryoları içinde doğru anlayabilmek ve buna göre politikalar geliştirebilmeliyiz. Bugün elbette çağın gereği olan birçok sorunla karşı karşıyayız. Hayatın ve eşyanın tabiatı icabı, bu durum, bütün milletler ve kuşaklar için geçerli bir süreçtir. Ancak bugün karşı karşıya bulunduğumuz hiçbir sıkıntı veya zorluk bundan yüzyıl önceki problemlerle kabil-i kıyas değildir. Türk Milleti yüz yıl önce adeta nesil olarak var olma-yok olma çizgisine gelmişti. Onuncu Yıl Marşı’nda on yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan mısraları ile coşkuyla övünmemizin sebebi de budur. Aradan geçen yüz yıl içinde kurduğumuz yeni Türk Devleti’nin hak ettiği saygınlığa ulaşması yolunda engellemelere rağmen hayli mesafe alındığını iftiharla söyleyebiliriz.
Büyüyen ekonomisi, istikbal vaat eden genç ve dinamik nüfusu ile Türkiye, bölgesel ve küresel olarak bilimde ve sanatta da ileriye gidecektir. Bu konuda en büyük güvencemiz yetişmiş insan kaynağımız ve özellikle geleceğimizi emanet edeceğimiz Millî ve manevî duygularla donanmış, evrensel değerlere açık, bilimi rehber edinen gençlerimizdir. Büyük Atatürk’ün ifadesiyle, istikbal gençlerimizin omuzlarında yükselecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle, kurumlar arası dayanışma ve işbirliği ile gerçekleştirilen uluslararası sempozyumun, millî davanın ateşinin yakıldığı güzel Samsunumuzda toplanmasını önemsiyor, sunulan bildirilerin geçmişten geleceğe ışık tutması ümidiyle, katkılarından dolayı katılımcılara teşekkür ediyoruz.
Samsun, 13.06.2019