Page 78 - OMÜ Bülten 88
P. 78
dil ve edebiyatın teorik kısmına dair akademik bil- kültür hayatına dair birçok bilgiyi bu eserde bula-
giler edinirken hem de yazarlık yolunda ufak adım- biliyoruz.”
larla ilerleme niyetindeyiz. Yazma arzusu duyan ar-
kadaşlarımız için hem yazar ve şairlerle tanışmak, Söyleşinin ilerleyen bölümlerinde Türkçeye kazan-
onların tecrübelerinden istifade etmek hem de Bö- dırdığı “Bir Kitaba Tutuldum: Dîvânu Lugâti’t Türk’ün
lümümüzün değerli hocalarıyla da farklı ortamlarda Romanı” adlı kitabının yazılış hikâyesini paylaşan
bir araya gelmek mutlaka fayda sağlayacaktır diye Türkolog Ersoy, yazdığı kitabın adını Ziya Gökalp’ın,
düşünmekteyiz.” dedi. Türkoloji çalışmalarıyla bilinen âlim Kilisli Rıfat’a hi-
taben Dîvânu Lugâti’t Türk ile ilgili sarf ettiği “Ya Rı-
“Prof. Dr. Ersoy, Dîvânu Lugâti’t Türk’ün bulunuş fat, ben sevda nedir bilmezdim, ben bu kitaba tutul-
hikâyesini eseriyle kanlı canlı hâle getirmiş oldu” dum” ifadesinden esinlenerek verdiğini dile getirdi.
Sözlerine Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünün son bir “Daha çok eserimizi romanlaştırmalı hatta film
yılda gerçekleştirdiği etkinlikleri hatırlatarak başla- hâline getirmeliyiz”
yan Bölüm Başkanı Prof. Dr. Selçuk Çıkla da yazdığı
kitapla Prof. Dr. Feyzi Ersoy’un büyük bir iş kotardı- Türk dili ve kültürünün zenginliğini temsil eden bir-
ğını vurgularken, “Çeşitli yayınlarda ve özellikle de çok eserin daha görünür ve bilinir olması adına bu
akademik metinlerde Dîvânu Lugâti’t Türk’ün bulu- tip çalışmalara ihtiyaç duyulduğuna vurgu yapan
nuş hikâyeleri ile karşılaşıyoruz ama Prof. Dr. Ersoy, Türkolog Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kita-
romanıyla bunu kanlı canlı hâle getirmiş oldu. Eser bımda anlattığım olaylar gayet ilgi çekici. Ben bir
sayesinde daha akılda kalıcı bir metinle karşılaş- romancı değilim, dilciyim. Hazırlık sürecinde yaz-
tık. Dîvânu Lugâti’t Türk’ün bulunduğu günlerde Ali dıklarım roman hacmine ulaştı. Ahmet Bican Erci-
Emirî Efendi’nin, Ziya Gökalp ve diğer ilgili kişilerin lasun Hocama da danışarak bunu kitaplaştırdım.
yaşadıklarını, hissiyatlarını ve düşündüklerini bu Yazdığım kitabın günümüzden geçmişe gelgitli bir
romanda görme imkânına kavuştuk. Bu bakımdan anlatımı var. Günümüzde geçen olaylar tamamen
hocamızın yaptığı işin çok büyük olduğunu düşünü- kurgusal ama geçmişteki olaylar hem Ali Emirî’nin
yorum. Bu çerçevede örneğin, İstiklal Marşı yahut hem Kilisli Rıfat’ın anlattıklarına dayanıyor ve ta-
Dede Korkut, Nasrettin Hoca, Karagöz ve Hacivat’ın bii bu bölümlerde de kurgulamalar mevcut. Dîvânu
ve daha nicesinin yazılış süreci de romanlaştırılma- Lugâti’t Türk gibi önemli bir eserimizin gelecek ne-
lı. Bunların hepsi o çağların olaylarını ve insanlarını sillere aktarılması bakımından böyle bir işe başla-
daha iyi anlamamız için önemli kazanımlar sağlaya- dım. Kitabıma her kesimden insanlar ilgi duydu,
caktır.” diye konuştu. örneğin tıp doktorları okudu. Hikâyesi veya romanı
yazılması gereken pek çok eser ve değerimiz var.
“Geçmişiyle Türkçe dünya dilleri arasında çok Hatta bu eserlerin filmlerinin yapılması gerekiyor.
önemli bir yere sahip” Usta kalemlerimiz var ama bu isimlerin dil tarihimiz-
den haberi yok. Diğer yandan dil tarihini bilen aka-
Söyleşisinin başında genel olarak Türkçenin yazı dili demisyenlerin de bu girişimler için vakti olmuyor.”
tarihi ve serüveninden bahseden TDK eski Başkan 02.06.2022
Yardımcısı ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi
Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğre-
tim Üyesi Prof. Dr. Feyzi Ersoy, Türkçenin geçmişinin
milattan önce 3. ve 4. yüzyıla kadar gittiğinin son
yapılan çalışmalarla ortaya çıkarıldığını belirterek
böylesi bir geçmişin, Türkçeyi dünya dilleri arasında
çok önemli bir konuma yükselttiğini vurguladı.
Türkoloji’nin babası; Kaşgarlı Mahmut
Alman asıllı Rus Türkolog Friedrich Wilhelm
Radloff’un, Kaşgarlı Mahmut’u Türkoloji’nin babası
olarak nitelendirdiğini anımsatan konuk Konuşma-
sında Türkolog (Türklük bilimi uzmanı), devamında
şöyle konuştu: “Kaşgarlı, yazdıklarıyla Türkoloji-
nin babası olduğunu gösteriyor çünkü o; ilk diya-
lektolog (lehçe uzmanı), ilk sözlükçü, ilk tarihçi, ilk
etnolog (ırk bilimci). Pek çok disiplini bünyesinde
barındıran biri. Ansiklopedik bir sözlük olan Dîvânu
Lugâti’t Türk’te sadece kelimenin anlamını verip
geçmemiş, yeri gelince söz konusu kelimeyle ilgili Mayıs-Ağustos 2022
şiirler, atasözleri, bazı anekdotlar nakletmiş. Yeme OMÜBÜLTEN
içmeden kıyafetlere kadar Türklerin 11. yüzyıldaki Sayı 88
77