Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu önceleyen yakın süreçte Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıkışı, yeni Türk devletinin doğuşuna zemin teşkil eden Millî Mücadele’nin kıvılcımını ateşleyen en önemli dinamik olarak tarihteki yerini almıştır.
Bir milletin ve vatanın, düşman işgaline ve ülkenin parçalanmasına karşı koyma ve istiklalini eline alma iradesinin âdeta teminat altına alındığı gün olan 19 Mayıs’ın 100. yılını 2019 yılında idrak ettik ve büyük bir coşku ve gururla kutladık. Bir asrı geride bırakırken, ikinci asrın ilk yılına kavuştuk. Zaman dilimleri içinde esasında kavuşulan ve yeniden idrak edilen şey; o günlerin tüm yokluk, sıkıntı ve imkânsızlıklarına rağmen bağımsızlık ülküsünün kuvveden fiile çıkarılabilmiş olması ve hiçbir zorluk karşısında yılmadan, azimle, inançla, özveriyle ve dehayla bu sürecin son raddesine kadar yürütülmüş olmasıdır. O çetin, zor, fedakârlık ve kahramanlıklarla örülü günlerdir ki; binlerce şehidi ebediyete uğurlarken, Türk milletine üzerinde varlığını birlik ve bağımsızlık içinde sürdürebileceği ve egemenliğini eline alabileceği bir vatanı armağan etmiştir.
19 Mayıs 1919’daki irade, öylesine kudretli bir maneviyatı, zihniyeti ve ruhu bağrında taşımaktadır ki; Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Millî Mücadele’nin sonraki yıllarında Birinci İnönü Muharebesi’yle ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yaptığı konuşmada söylediği sözler, bu ruha en özlü biçimde anlam vermiştir. Gazi Paşa, bu konuşmasının bir kesitinde vatan ve hürriyet şairi namıyla anılan Namık Kemal’in “Vatan Mersiyesi”ne referans vererek şunları söylemiştir:
“Milletimiz bugün bütün geçmişinde olduğundan ve atasından daha çok ümitlidir. Bunu ifade için şunu söylüyorum: Kendilerinin tabiri ile cennetten vatanımıza bekçi olan merhum Kemal demiştir ki:
“Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yok mudur kurtaracak bahtı kara mâderini”
“İşte bu kürsüden bu Yüce Meclis’in başkanı sıfatıyla yüce Heyetinizi oluşturan bütün üyelerin her biri adına ve bütün millet adına diyorum ki:
“Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini
Bulunur kurtaracak bahtı kara mâderini”
İşte, 19 Mayıs’ta kurtuluşa atılan “ilk adım” ve sonrasındaki mücadele, vatanın bağrına dayanan düşman hançerini kırıp atarak ve Türk milletinin kaderini, en temel karakteristiği olan bağımsızlıkla buluşturarak tarih yapmıştır. Bu tarihi yapanlar; cephede ve masada Türk milleti için savaşan ve hakları ödenemeyecek olan kahramanlardır. O günün kahramanlarının emanetini, bugün taşıyan ve gelecekte de taşımaya devam edecek olan en temel dinamik ise Türk gençliğidir. Milletinin değerleriyle hemhâl olarak eğitimle, bilimle, teknolojiyle, görev ve sorumluluklarını en iyi şekilde icra etme bilinciyle çalışan, üreten, vatan ve millet sevgisiyle dolu Türk gençliği…
Bu duygu ve düşüncelerle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı canıgönülden kutluyorum. 19 Mayıs’ın, Kurtuluş Savaşı’nın ve bağımsızlığın mimarı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, aziz silah arkadaşları ve kahraman Mehmetçiklerimizi rahmet, minnet ve saygıyla yâd ediyorum.
Prof. Dr. Sait BİLGİÇ
Rektör