Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Akademide Kadın Buluşmaları” etkinliğinin birincisi Dr. Öğr. Üyesi Senem Gürkan’ın önderliğinde gerçekleştirildi.
Bundan böyle Dr. Öğr. Üyesi Senem Gürkan önderliğinde gerçekleştirilecek etkinliğin birincisi “Cinsiyete Duyarlı Okuryazarlık” olarak belirlenen “Akademyada Okuryazarlık Buluşmaları-1” paneli ile başladı.
OMÜ Merkez Kütüphane Seminer Salonu’nda düzenlenen etkinliğe üniversitenin akademik ve idari personelinin yanı sıra, lisansüstü öğrenciler katılım sağladı.
Moderatörlüğünü Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Senem GÜRKAN’ın yaptığı panelde Gürkan şu açıklamalarda bulundu:
“Toplumsal cinsiyet bilinci oluşturma, toplumsal cinsiyet bakış açısını akademiye entegre etme, eleştirinin ve okuryazarlığın rolü; bunun nasıl yapılacağını anlamak, anlamlandırmak, cinsiyete duyarlı araştırma yapmanın sonuçlarını kabul etmek, cinsiyetin sosyal olarak inşa edildiğini ve değiştirilebileceğini vurgulamanın, kısacası cinsiyete duyarlı okuryazarlık yaklaşımının, cinsiyet stereotiplerini yıkmayı, cinsiyet eşitliğini teşvik etmeyi ve her iki cinsiyetten insanların farklı yetenekler ve ilgi alanları olduğunu kabul etmeyi amaçlaması bakımından önemli bir yerde durduğunu düşünüyoruz.”
OMÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden Prof. Dr. Nuray Ertürk Keskin, “ne okumalıyız?”, “nasıl okumalıyız?” sorularından hareketle okuryazarlıkta farkındalık ve duyarlılığı örneklerle anlattı. Keskin, insan hakları, siyaset, ekonomi, kamu hizmetleri, bütçe, medya, edebiyat, sinema gibi alanlar itibarıyla veri, endeks, gösterge, politika okuryazarlığında cinsiyet eşitliğine duyarlı olmanın önemini vurguladı. Eşitliğin dengeli, huzurlu ve müşfik bir toplumun gereği olduğunu belirten Keskin, cinsiyet duyarlılığı üzerine yapılan çeşitli araştırmaların sonuçlarını da dinleyicilerin bilgisine sundu.
OMÜ İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Ahmet Oktan, “Sinemada Erkekler, Babalar ve Oğullar” temalı konuşmasında erkeklik kavramından yola çıkarak Türk sinemasında 1970li yıllardan başlayarak 2000li yıllara kadar olan dönemde erkeklik imgesinin geçirdiği dönüşümü örneklerle ele aldı. Oktan, konuşmasını erkek kimliği ne kadar dönüşüm gösterse de 2000'li yıllara geldiğimizde bile eril söylemlerin farklı şekillerde devam ettiğini vurgulayarak sonlandırdı.
OMÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı’nda görevli kütüphaneci Burcu Yılmaz ise, cinsiyete duyarlı okuryazarlık konusunu kütüphaneler perspektifinden değerlendirerek kütüphanelerin cinsiyet okuryazarlığı açısından farkındalık yaratabilmek adına hangi adımları atabileceğini örneklendirmiş ve bu kapsamda kütüphaneler bünyesinde gerçekleştirilebilecek etkinliklere değindi. Yılmaz ayrıca toplumsal cinsiyet okuryazarlığı farkındalığını oluşturmak adına kütüphanecilik mesleği bakımından koleksiyon geliştirme, cinsiyet duyarlılık eğitimi ve topluluk işbirliklerinin yapılabileceğini belirtmiştir.
Program, Alman filozof ve filolog Friedrich Wilhelm Nietzsche’nin kültür eleştirisi üzerine, panelin konusu bağlamında sarf ettiği “Ve dans ederken görülenler deli sanıldı, müziği duy(a)mayanlar tarafından.” sözünden yola çıkılarak yapılan müzik dinletisiyle son buldu.