MENU

İklim için İş Birliği ve Yeşil Mutabakat Çalıştayı Açılış Töreniyle Başladı
06 January 2022, Thursday - 19:02
Updated: 07 January 2022, Friday - 13:10
A+ A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezinin (ÇEVSAM), iklim değişikliğinin etkilerini tartışmak, farkındalık oluşturmak ve sürdürülebilir çözüm önerileri sunmak amacıyla düzenlediği "İklim için İş Birliği ve Yeşil Mutabakat Çalıştayı" açılış töreniyle başladı.

Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen açılış törenine; AK Parti Çevre ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç, Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, AK Parti İl Başkanı Av. Ersan Aksu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Fehmi Yazıcı ile Prof. Dr. Cengiz Batuk, Genel Sekreter Prof. Dr. Hüseyin Gençcelep, ÇEVSAM Müdürü Prof. Dr. Yüksel Ardalı, akademisyenler, ilgili kurum ve kuruluş temsilcileri ve öğrenciler katıldı.

“Gelinen noktada tüm aktörler olumsuz gidişatı durdurmak, imar ve ihyayı hedefleyen organizasyonlara yönelmek zorundadır”

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal yeşil mutabakat kavramı hakkında bilgi vererek şunları söyledi “Yeşil mutabakat kavramı, 2050 yılında Avrupa’yı iklimi nötr (karbon salınımı olmayan) hale getirmek düşüncesiyle ortaya atılmış, 2030 tarihi itibarıyla da yasal sonuçlarının oluşmaya başlayacağı bir sürece atıfta bulunmaktadır. Mutabakat; sera gazı emisyonunu azaltmayı, temiz bir ekonomiye geçerek iklim değişikliğini yavaşlatmayı, biyoçeşitlilik kaybını durdurmayı hedeflemektedir. Söz konusu düzenleme, ticareti de doğrudan etkileyecektir. Zira söz konusu düzenleme yapılmadığı takdirde, üretilen meta pazara giremeyecek ya da ciddi bedeller ödenecektir. Dolayısıyla dış ticareti güç ve gelişim kaynağı olarak gören yatırımcılar, iklim mutabakatına göre hazırlanmak zorundadır. Ancak bu süreçte yapılması gereken yasalar, sadece ekonomik kaygıyla yapılacak kadar basit; belirli çevrelerin insafına bırakılacak kadar sıradan bir mesele değildir. Çünkü sonuçları yaşadığımız evreni değiştirmeye başlamıştır. Bunun en temel nedeni, mahlûkatın en şereflisi olarak yaratılan ve akılla donatılan insanın, mevcudu korumak ve iyileştirmek yerine bencillik ve hırslarıyla ekosistemi sorumsuzca tahrip etmesidir. Doğal afetler, canlı türlerinin toplu ölümü gibi birçok sonuç, iklim değişikliğini gündemimizde öncelikli hale getirdi. Gelinen noktada tüm aktörler olumsuz gidişatı durdurmak, imar ve ihyayı hedefleyen organizasyonlara yönelmek zorundadır. Zira kapıdaki felaket tüm canlıları ve dünyayı doğrudan etkileyecektir.”

“Kaynaklar bize emanettir ve gelecek nesillere iyileştirilerek bırakmak insani bir sorumluluktur”

İklim değişikliği sonucunda tüm canlıların, sağlıklı hava ve suya ulaşamayacağına dikkat çeken Rektör Ünal “Bu durum savaşların nedenlerini dahi değiştirecek, insanları kitlesel göçe zorlayacaktır. Dünya üzerinde durumdan azade hiçbir bölge yoktur. Ancak bugün ekonomik olarak az gelişmiş ve mağdur olan toplumlar, iklim değişikliğinin olumsuz sonuçlarını daha erken göreceklerdir. Yeşil mutabakat kapsamında sihirli eylem; doğal olana yönelmek, atık üretmemek, kirletmemek ve kaynak kullanımında israfı terk etmektir. Kaynakların elimizde olması, istediğimiz gibi kullanabileceğimiz anlamına gelmiyor. Çünkü mülkün gerçek sahibi değiliz. Zengin olan bol bol tüketebilir algısını terk etmek gerekiyor. Kaynaklar bize emanettir ve gelecek nesillere iyileştirilerek bırakmak insani bir sorumluluktur.” dedi.

“İklim sorunu akademinin gündemine öncelikli alan olarak sokulmalı, çok boyutlu eylem planları hazırlanmalıdır”

Kaynakları israf etmeden kullanmanın önemini Hz. Muhammed’in “Akan bir nehirden bile alsan, israf vardır” hadisiyle açıklayan Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal “Kaynaklar, yerinde ve gereği kadar kullanılmalı. Günlük hayatın içerisinde normaller yeniden sorgulanmalı, iklim sorunu akademinin gündemine öncelikli alan olarak sokularak çok boyutlu eylem planları hazırlanmalıdır. Bu kaygıyla başlattığımız yeşil mutabakat çalışmalarından öncelikle farkındalık oluşturmayı ardından da stratejik hedeflerin planlanmasını hedeflenmekteyiz. Bu çalıştayı, çok boyutlu bir kongrenin öncesi olarak düzenledik. Daha sonra yayınlanacak bir raporla da çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Konu ile ilgili her kırılımı; tez, proje, makale konusu yapmak suretiyle üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek arzusundayız.” ifadelerini kullandı.

Tıbbi aromatik bitkiler, kenevir gibi Karadeniz Bölgesinin ekosistemini normalleştirecek, kurtaracak ürünlere yönelik çalışmaları Üniversite yönetimi olarak desteklediklerini kaydeden Rektör Ünal “Yeşil üniversite indeksinde OMÜ’nün, kendine yakışan bir noktaya gelmesi için de alt yapı çalışmalarımızı hızlandırdık. Green indekste bu yıl sayımızı 600 puan arttırmış olsak da bir sonraki yıl, çok daha ciddi bir sıçrama yapacağımızı ümit ediyoruz.” diye konuştu.

Üniversitede Ar-Ge kültürünün yerleşmesi için gayret ettiklerini de ifade eden Rektör Ünal, bilimsel araştırma projelerinin 2021 yılında yüzde 80 oranında arttığını, 2022 yılında ise yüzde 100’lük bir çıkışla OMÜ’nün Türkiye’de olması gerektiği yeri hedeflediklerini belirtti. 

İklim değişikliği hususunda farkındalık yaratacak "İklim için İş Birliği ve Yeşil Mutabakat Çalıştayı"nı düzenlediği için OMÜ’ye teşekkür eden Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu da “Ticaret Bakanlığı olarak akademisyenlerinizin ve öğrencilerinizin bu konuda yaptığı çalışmalardan istifade edeceğimizi belirtmek isterim. Sayın milletvekilimiz Çiğdem Karaaslan’ın da bu konuda çok değerli çalışmaları var.” dedi.

“Samsun’un üretim planının, yeşil dönüşüme göre değişmesi gerekecek”

Sanayi Devrimi gibi önemli bir değişimin ve tarihsel döngünün içerisinde bulunduğumuzu işaret eden Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu “Artık kalkınma, yeşili ve sürdürülebilirliği merkeze koyan politikaların gelişerek dijital araçlarla desteklenmesiyle mümkün. Türkiye de çok önemli bir ihracat ülkesi. Dünyanın en büyük 20 ihracatçısından biriyiz ve ihraç ettiğimiz ürün çeşitliliğiyle OECD ülkeleri arasında önde geliyoruz. En çok ihracat yaptığımız ülkeler de Avrupa Birliği ve ekonomisi gelişmiş ülkeler. Yeşil dönüşümle ilgili gündemlerini en yoğun hissettiren de bu ülkeler. İhracat artışımızı daha kalıcı hale getirmek için üretim ve ticaret yapımızı, bu güncel paradigmaları iyi okuyarak geliştirmemiz gerekiyor. Samsun da yaptığı yaklaşık 1 milyar 200 bin dolarlık ihracatla, Türkiye’nin en çok ihracat yapan illerinden biri oldu. İhracat kalemleri ise çelik, çimento, tarım ürünleri gibi yeşil dönüşümle ilgili Avrupa Birliğinin öne çıkardığı alanlar. Bu nedenle Samsun’un üretim planının, yeşil dönüşüme göre değişmesi gerekecek. Bu durum tüm Türkiye için geçerli.” şeklinde konuştu.

Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleriyle karbon salınımını önlemeye ve kontrol altına almaya yönelik bir takım kararlar aldıklarını kaydeden Mustafa Tuzcu, özel sektörü ve sivil toplum kuruluşlarını ulusal eylem planlarına katarak 2053 yılına kadar bu hedefe ulaşmayı planladıklarını belirtti.

“Ülkemiz, yeşil dönüşümü önceleyen ve sürükleyen lider ülkelerden biri olacak”

Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, karbon salınım kontrolünün, iklim değişikliği hususunda akademisyenlerin araştırması gereken öncelikli alanlardan biri olduğunu vurgulayarak bu alanda yapılan ulusal ve uluslararası çalışmaları ve eylemleri ayrıntılarıyla ele aldı.

Kaynakların doğru kullanımı ve atıkların ticari olarak yeniden değerlendirilmesine de değinen Bakan Yardımcısı Tuzcu, yeşil dönüşüm ile ilgili Ticaret Bakanlığının çalışmalarını aktararak “Sanayimiz de bu dönüşümün Avrupa Birliği ve gelişmiş ülkeler pazarına girmek için bir zorunluluk olduğunu kavramış durumda. Bu yönde AR-GE ve inovasyon çalışmalarını yapıyor.  Devletimizin de kaynaklarıyla bu dönüşümü destekleyeceği bir sürece giriyoruz. Önümüzdeki dönemde ülkemizin, yeşil dönüşümü önceleyen ve sürükleyen lider ülkelerden biri olacağını düşünüyorum. Özellikle Avrupa Birliğiyle uyumlu bir ticaret alt yapısı olan Türkiye’nin, bu konuda çok daha öne çıkacağına ve kısa zamanda da bunun faydalarını göreceğine inanıyorum.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

“Yeşil dönüşümde Belediyemizin, yerel yönetimler arasında lider olma sorumluluğu var”

İklim değişikliği nedeniyle yaşanan su sıkıntılarına dikkat çeken Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir de “ Hükümetimizin iklim değişikliğini önleme yönündeki gayretine destek olmak için Samsun Büyükşehir Belediyesinin de bu alanda, yerel yönetimler arasında lider olma gibi bir sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Çünkü üniversitelerimiz de biz de bu konuda oldukça duyarlıyız. Ayrıca Samsun bir ilk adım şehri ve Türkiye’nin ikinci büyük üretim havzası. Özellikle karbon salınımında tüm tespitleri yaparak proje üretmeli, sahada yapılacak doğru uygulamalarla da çözüm sürecine ciddi katkılar sunmalıyız.” diye konuştu.

Samsun Büyükşehir Belediyesinin iklim uyum çalışması hususunda paydaşlarıyla yaptığı projeler hakkında da bilgi veren Büyükşehir Belediye Başkanı Demir “2023 yılına kadar tamamlanması planlanan bu projeyle, 2050 yılı hedefinin yol haritasını da belirlemiş olacağız.” dedi.

Yenilenebilir enerji projeleri gibi tüm projeleriyle; çevreye duyarlı, havayı, toprağı, suyu ve tüm canlıları korumayı öncelikli kriterleri olarak belirleyen bir kurum olduklarını ifade eden Başkan Mustafa Demir, OMÜ ile birlikte her konuda uyumlu bir iş birliği içinde olduklarının da altını çizdi.

“Önlem alınmazsa yüzyılın sonunda dünya sıcaklık artışı 4 dereceyi bulacak”

Dünya ve Türkiye için son derece önemli bir konu alan iklim değişikliğini ele aldığı için başta Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal olmak üzere OMÜ’ye teşekkürlerini sunan AK Parti Çevre ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan da yaşadığımız dönemi küresel tehditler çağı olarak tanımlayarak şöyle devam etti “Covid 19 gibi 100 yılda bir yaşanabilecek bir tehditle bugün hem küresel ölçekte hem de hanemizde mücadele ediyoruz. Diğer bir tehdit de iklim değişikliği. Bu değişikliğin eriyen buzulların çok ötesine geçerek bugün yaşadığımız şehirde ve aslında hayatımızın merkezinde olduğunu ne yazık ki görüyoruz. Yaptığımız araştırmalar da vatandaşlarımızın bu konuyu oldukça önemsediğini ve yaşadığı doğal felaketlerle bağdaştırdığını ortaya koyuyor. Nitekim küresel iklim değişikliği sonucu dünya sıcaklığının sadece 1,1 derece artması bile yaşadığımız doğal felaketlere sebep oldu. Eğer ülkeler hiçbir önlem almazsa, yüzyılın sonunda bu artışın 4 dereceyi bulacağı öngörüsü, felaket senaryosunun bizi ne kadar derinden etkileyeceğini gözler önüne seriyor. Alınan önlemler ve ülkelerin verdiği taahhütler yerine getirilse bile sonuç olarak eskiye dönmek mümkün değil. Tüm anlaşmalar sıcaklığı bu seviyede tutmak ve 2 derecenin üzerine çıkmasının önüne geçmek üzerine kurulu.”

İklim değişikliğine karşı birlikte hareket etmenin son derece önemli olduğunun altını çizen Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan “Bu konudaki en kritik kavram iş birliği. İklim sorunu; küresel, bölgesel, sektörel iş birliklerinin yanı sıra kamu kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve vatandaşların iş birliği olmadan aşabileceğimiz bir sorun değil. Sorun olduğu kadar önemli gelişim alanları, yeni ve yenilikçi teknolojilere erişim ve yeni iş alanlarını kapsasa da sorun kısmi aşılmadan bunların hiçbir anlamı yok.” dedi.

“Türkiye 2020 yılında iklim değişikliği nedeniyle 987 doğal afet yaşadı”

Türkiye’de 2020 yılında 987 doğal afet yaşandığını vurgulayan Çiğdem Karaaslan, sel, yangın gibi felaketlerin iklim değişikliği nedeniyle ülkemizde ve dünya genelinde yaşandığına dikkat çekti.

Avrupa Birliği yeşil mutabakatının, iklim değişikliğine karşı atılmış önemli bir adım olsa da dünyanın bu duruma gelmesinde Avrupa Birliği ülkeleri ve sanayisi gelişmiş ülkelerin büyük payı olduğunu kaydeden Samsun milletvekili Karaaslan “Dünyayı en çok kirletenler, bugün bizim gelişmiş ülke olarak adlandırdığımız, sanayisini dünya kaynaklarını hunharca kullanarak geliştirmiş ülkelerdir. Bugün de bu ülkelerin öncülüğünü yaptığı bu sistemdeki adaletsizliğe vurgu yapmak gerekiyor. Bu adaletsizliğe karşı Sayın Cumhurbaşkanımızın, Birleşmiş Milletlerde sergilediği iklim değişikliği hususundaki dünya beşten büyüktür duruşu; küresel iş birliğinin çok önemli bir parçası olduğumuzu ve bu konuda dünyanın ortak hareket etmesi gerektiğini vurgulaması açısından çok değerli. Dünyanın ihtiyacı olan da bu. Çünkü bu ülkeler, kendi ülkelerinde çevreci uygulamalar yaparken, dünyanın geri kalanını kirletmeye devam ediyorlar.” ifadelerini kullandı.

“Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla yeşil kalkınma devrimini gerçekleştiriyoruz”

İnsanların üretmeye ve inşa etmeye temiz ve çevreci uygulamalarla devam edeceğini söyleyen Karaaslan, Türkiye’nin çevreci üretim hususunda yaptığı çalışmaları da aktardı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla, Türkiye’nin 2053 yılı temel hedefinin yeşil kalkınma devrimini gerçekleştirmek olduğunu açıklayan Çiğdem Karaaslan “Türkiye’nin içine girdiği ve iddialı olduğu bu yeni kulvarda artık döngüsel ekonomiyi merkezine alan, güneş, rüzgâr, atıklar başta olmak üzere tüm kaynaklarını koruyarak çevreyi kirletmeden ekonomisini geliştiren bir model oluşturduk. Yeşil kalkınma devrimi, tüm şehirlerimizi dönüştüren ve geliştiren bir devrimdir ve akademi ve bilim bunun çok önemli bir parçasıdır. Bu nedenle bu çalıştay çok değerli.” sözlerine yer verdi.

Türkiye’nin yoğun bir şeklide devam eden temiz enerji, sıfır atık ve ağaçlandırma çalışmalarına da değinen Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, ülkemizin TOGG, İHA, SİHA gibi sanayi ve teknoloji hamleleri hakkında da bilgi verdi.

“İklim için İş Birliği ve Yeşil Mutabakat Çalıştayı”nın açılış töreninin sonunda Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal; AK Parti Çevre ve Kültürden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, AK Parti İl Başkanı Av. Ersan Aksu ve Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç’a günün anlamına ithafen tıbbi aromatik bitkilerden oluşan bir hediye takdim etti.

Çalıştay'da 7 Ocak Cuma günü  akademisyenler, paydaşlar ve öğrenciler, Sınırda Karbon Düzenlemeleri, Yeşil ve Döngüsel Ekonomi, Temiz, Ekonomik ve Güvenli Enerji Arzı, Sürdürülebilir Tarım, Sürdürülebilir Akıllı Ulaşım, İklim Değişikliği ile Mücadele, Avrupa Yeşil Mutabakatı Bilgilendirme ve Bilinçlendirme Faaliyetleri, Yeşil Girişim-Start Up konularını 8 ayrı çalışma grubunda tartışacak. Samsun Büyükşehir Belediyesi, Samsun Üniversitesi ve Samsun Çevre, Şehircilik ve iklim Değişimi İl Müdürlüğü, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarından da katılımcılar çalıştaya katkı sunacak. 

 

Çalıştayın açılış törenini izlemek için: https://youtu.be/WO4fF12v2us

X
Secure Login

This login is SSL protected