Engelli olmak, insanlar için birtakım zorlukların hasıl olmasına neden olabilir. Ancak, bunun daha da ötesinde ve daha önemli olmak kaydıyla engelli bireylerimiz için esas sorunun; toplumsal yaşama katılım, toplumsal algı ve farkındalık düzleminde var olan problemler olduğu kanaatindeyim.
Bu bağlamda; engelli kardeşlerimizin sosyal hayata optimum düzeyde dâhil olabilmesi, toplumsallığımızın bir parçası olmalarının ötesinde bu toplumsallığın üretilmesi sürecine azami düzeyde katılabilmesi hususlarında esaslı ve özlü bir dönüşümün hayata geçirilmesi, ülke ve millet olarak hepimizin temel vazifesi ve sorumlulukları arasında yer almaktadır.
Öte yandan, böyle bir dönüşümün fiili olarak yeşerebilmesinin ilk adımını da bu konuya yönelik toplumumuzun her kademesinde algı ve farkındalık düzeylerinde yaşanacak köklü bir paradigma farklılığı oluşturmaktadır.
Bu süreçte; ülkemizin her bir ferdi ya da her bir kurumu, böylesine köklü bir dönüşümün hayata geçirilmesi sorumluluğundan münezzeh değildir. Öyle ki; her birimiz, engelli bireylerimizin toplumsal, siyasal, kültürel, sanatsal ve sporla ilgili alanlarda var olmasında ve bu alanların üretilmesinin temel aktörleri olarak yer almasında var gücümüzle çalışmalıyız.
Ve bilmeliyiz ki; esas engelleri, fiziksel engellerden daha çok düşünce ve davranış biçimlerimizdeki bariyerler oluşturmaktadır.
Bu duygu ve düşüncelerle, tüm engelli kardeşlerimizin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü tebrik ediyor, engelli bireylerimizin haklarına azami saygı ile riayet edildiği ve onların sorunlarıyla her geçen gün daha fazla hemhâl olabildiğimiz bir toplumsal ortamın tesisini canıgönülden temenni ediyorum.
Prof. Dr. Sait BİLGİÇ
Rektör