Ondokuz Mayıs Üniversitesinin, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 103. yıl dönümü dolayısıyla şehitlerimizin aziz hatırasını anmak ve Çanakkale ruhunu yaşatmak için düzenlediği "18 Mart Şehitler Yürüyüşü", Üniversitenin, Samsun protokolünün ve Samsunluların geniş katılımıyla gerçekleşti. 10 bin dolayında kişinin bir araya geldiği yürüyüşte Samsun sokakları ay yıldızlı bayraklarla kırmızı beyaza boyandı.
Çocuk, genç, yaşlı her kesimden vatandaşın, şehitlerimiz için tek yürek olduğu yürüyüşe; Samsun Valisi Osman Kaymak, Samsun Milletvekilleri Hasan Basri Kurt, Kemal Zeybek ve Hayati Tekin, Garnizon Komutanı Topçu Albay Recep Ali Üstün, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Kuran ve Prof. Dr. Mehmet Ali Cengiz, İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz, Genel Sekreter Doç. Dr. Menderes Kabadayı, Fakülte Dekanları, akademisyenler, idari personel, öğrenciler ve Samsun halkı katıldı.
Samsun Devlet Su İşleri 7. Bölge Müdürlüğünün önünden başlayan yürüyüş, şehitlerimiz ve ülkemiz için atılan sloganlarla Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı’na kadar sürdü. Anıta kadar süren yürüyüş, civardaki vatandaşlardan da büyük ilgi görerek alkış alırken, üniversite-şehir buluşmasının en güzel örneklerinden biri de sergilenmiş oldu. Vatandaşların bir kısmı da evlerinin balkonlarından salladıkları Türk bayraklarıyla yürüyüşe destek verdi.
"Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet", "Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez", "Çanakkale Ruhu Dimdik Ayakta” gibi sloganlarla ve "Allahü ekber" nidalarıyla kortejin Samsun sokaklarını inlettiği yürüyüşte âdeta yer gök Türk bayrağının rengi kırmızı beyaza büründü. Yürüyüşte Çanakkale şehitlerimiz ve Çanakkale ruhu muhteşem bir duygu yoğunluğu ile anılırken, Zeytin Dalı Harekâtı kapsamında kahramanca mücadelelerini sürdüren ve mazlumların umudu olan askerlerimiz de sık sık sloganlarla selamlandı.
Atatürk Anıtı’nın önünde ise Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu. Ardından Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, günün anlam ve önemine binaen bir konuşma yaptı.
18 Mart gibi anlamlı bir günde yürüyüşe katılarak böylesine güzel bir tablonun oluşumuna destek veren herkesi sevgi ve saygıyla selamladığını ifade eden Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç "Bu yürüyüşle tarihe sökülmez bir şekilde kazınmış o anlamlı günü hatırlamak istedik. 18 Mart, tarihe Çanakkale'nin geçilmez olduğunu silinmez bir şekilde yazdığımız, Türk Milleti’nin dirilişinin destanlaştığı günün adıdır. Aynı zamanda 18 Mart, her türlü yokluğa, yoksulluğa ve imkânsızlığa rağmen iradenin, inancın ve imanın nelere kadir olduğunun gösterildiği günün adıdır. 18 Mart bu nedenle adının sadece bir günde geçileceği bir gün değildir. Bu günü tertiplememizin sebebi, o gün ölüme gül bahçesine girer gibi giden kahramanlarımızın koşuşlarını hatırlamamız ve nedenlerini bilmemiz içindir. Bir vatan kanla sulanmadıkça vatan olamıyor. Bunun destanlaştığı günün adıdır 18 Mart. 18 Mart'ta şehit ve gazi olan tüm kahramanlarımızı rahmetle ve minnetle anıyorum." dedi.
Afrin'de Zeytin Dalı Harekâtı'nda savaşan askerlerimizi de unutmayan Rektör Sait Bilgiç "Çanakkale Zaferi ile aynı günde, o neslin yeni jenerasyonunun Afrin'de gösterdiği kahramanlık yine bu millete yakışıyor. Bugün orada savaşan, o kahramanlıkları gösteren Mehmetçiklerimizi erinden komutanına kadar minnetle anmak istiyorum. Allah şu an Afrin'de ve yurdun her yerinde görevde olan askerlerimize güç versin; onları muzaffer kılsın ve sağlıkla aramıza katılmalarını, ailelerine kavuşmalarını sağlasın. Biz mazlum milletleri, mağdur milletleri özgür yaşatabilmek için kendi evlatlarımızı kahramanca feda edebilen bir milletiz. Bunu başka milletlerin anlaması mümkün değil. Kendi gelecekleri ve menfaatleri adına nice insanın kıyımına sebep olanların bizi anlaması mümkün değil. Biz var oldukça, ayakta durdukça mazlum milletlerin de umudu olmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
Türk Milleti’nin şartlar ne olursa olsun, her türlü yokluğa ve imkânsızlığına rağmen, söz konusu vatansa her türlü engeli aşacağına işaret eden Rektör Bilgiç sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunun tarihte nice örnekleri var. Ama biz sadece kahramanlık göstererek geleceğe daha güvenle ulaşamayız. Her türlü imkânsızlığa rağmen bu kahramanlıkları gösterebilmek büyük bir başarıdır. Bu kahramanlıklar, milletimizin takdire şayan bir özelliği olsa da gelişmiş ülkelerin kendi toplumlarının geleceği adına yaptıkları çalışmaları, başarıları görünce bizim de bu kahramanlıklarımızın yanında başka şeyler de yapmamız gerektiği görülüyor. Daha çok çalışmak ve daha doğru yaşamak ve birbirimizi sevip saymak zorundayız."
Birlik ve beraberliğin en güzel örneklerinden birinin bu yürüyüşte verildiğinin altını çizen Prof. Dr. Sait Bilgiç "Aramızda bazı konularda birbiriyle ayrı düşen nice insanımız var. Ama söz konusu vatan, millet ve bayrak olunca bu güzel tablo oluşabiliyor. Biz bu güzel tablonun devamını her zaman, her şekilde sürdürmek zorundayız. Birbirimizden farklığımız elbette olacak, hepsi bizim zenginliğimiz. Bizi farklılıklarımız üzerinden bölmeye çalışanların yazdığı senaryolara alet olmayı da bırakmak zorundayız. Suçu, sadece Türkiye üzerinde oynanan oyunları planlayanların üstüne atarak işin içinden çıkamayız. Bu senaryoların içinde yer almamak için birbirimizi itmeden, kırmadan, ayırmadan yaşamayı başarmak zorundayız. Biz bir ve beraber kaldığımız sürece bizi bölemeyecekler, parçalayamayacaklar, bize karşı besledikleri hiçbir düşmanca duyguyu hayata geçiremeyecekler. Allah birlik ve beraberliğimizi daim etsin." diye konuştu.
Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç'in konuşmasının ardından söz alan İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Yılmaz ise 103 yıl önce Çanakkale’de meydana gelen muharebelerin şiddetini hatırlatıp duygu ve düşüncelerini “İstiklal Şairimiz Mehmet Akif’in belirttiği gibi; eski ve yeni dünya bütün akvam-ı beşer; renkleri, derileri farklı olsa da vahşetleri denk olan, kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela olarak vasıflandırılan, neyi; ne için, ne amaçla gerçekleştirdiklerini bilmeyenlerin özgürlüğümüzü, varlığımızı, ülkemizi, bağımsızlığımızı yok etmek için gelip sınırlarımıza dayandığı o günde; 'garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var' nidalarıyla göğüslerini siper etmiş, bu vatan için hayatlarını feda etmiş şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.” sözleriyle aktardı.
Dekan Prof. Dr. Yılmaz, Anafartalar’da beraberindeki askerlerle gösterdiği kahramanlıkla destanlaşan Mustafa Kemal Atatürk’ü yâd ederek “Kahraman arkadaşlarıyla düşmanla göğüs göğüse mücadele eden Gazi Mustafa Kemal ve bu toplumun temeli olan ve adlarını dahi bilmediğimiz, kabirlerinde isimleri bile yazmayan aziz şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz." sözlerine yer verdi.
Dekan Yılmaz konuşmasının ardından tüm şehitlerimiz için Kur'an-ı Kerim okuyarak alanı dolduran vatandaşlarla birlikte dua etti; ülkemiz ve milletimiz için esenlik ve dirlik temennisinde bulundu.
Duanın sonrasında Ondokuz Mayıs Üniversitesinin düzenlediği ve Samsunluların yoğun ilgi gösterdiği "18 Mart Şehitler Yürüyüşü" sona erdi.