Fen-Edebiyat Fakültesi’nin öncülüğünde düzenlenen “Kültürel Miras Bağlamında Arkeoloji ve Sanat Tarihinin Yeri” adlı atölye çalışmasında (workshop) farklı disiplinlerden akademisyen ve uzmanlar bir araya geldi.
Fen – Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Davut Yiğitpaşa ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. N. Tuba Yiğitpaşa’nın düzenleyicisi olduğu buluşmaya; Arkeoloji, Sanat Tarihi, Sosyoloji, Coğrafya ve El Sanatları Bölümlerinden öğretim üyeleri, öğretim görevlileri, Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü yüksek lisans öğrencileri ve uzmanlar katıldı.
“Kültürel Miras” araştırmalarına yer vermek, farklı disiplinlerden bilim insanlarını bir araya getirmek, sorunlara değinmek ve bu konularda çözüm önerileri sunmak amaçlı workshop’ta; önceki kuşaklar tarafından oluşturulmuş ve evrensel değerlere sahip olduğuna inanılan eserleri kapsayan ‘kültürel miras ve onun ürünleri olan somut ve somut olmayan kültür mirasları’ üzerinde duruldu.
Workshop’ta öne çıkan bir başka konu ise “kültür varlığı kaçakçılığı” olurken bu anlamda Osmanlı Devleti döneminde kültür varlıklarının yağmalanmasını önlemek adına bazı yasaların çıkarılmış olmasına rağmen Anadolu’nun tarihsel ve kültürel geçmişini yansıtan birçok eserin hâlen yurt dışında olduğuna işaret edildi. Akademisyenler bu çerçevede; ilgili kurumlarla iş birliği ile yapılan kapsamlı çalışmalar ve ısrarlı girişimler sonucunda birçok eserin ülkemize iadesinin sağlandığını da dile getirdi.
Katılımcılar; küreselleşmenin bir sonucu olarak giderek değişen dünya düzeni ve yaşam koşullarının insanları yeni arayışlara yönelttiğini kaydederek insanoğlunun; artık iletişimi, kaynaşmayı ve değişimi kolaylaştıran modernizmin yol açtığı tüketim ve bilgi kirliliğine, yerel değerlerini koruyarak ve geliştirerek karşı koymaya çalışır hâle geldiğine vurgu yaptılar. Katılımcı akademisyenler devamında şu bilgiye yer verdiler: “Bu workshop ile de yerel değerlere sahip çıkılması, bu değerlerin korunması ve geliştirilmesi amacıyla “Sakin Şehir” (Citta Slow) kavramı ve bu hareketin kültürel mirasın korunması ve aktarımındaki etkinliği ön plana çıkartılmıştır.”
Çalışmada yer alan bilim insanları ele alınan, tartışılan düşünce ve öneriler doğrultusunda izlenim ve beklentilerini şu ifadelerle aktardılar: “Binlerce yıllık bir süreçten süzülerek günümüze kadar gelen kültür mirası insan uygarlığının hafızasının görsel yansımalarıdır. Bunlar aynı zamanda genç kuşaklara aktarılması, bunlardan yararlanılmasının sağlanması ve sahip çıkılma bilincinin aşılanması gereken önemli değerler bütünüdür. Burada önemli olan geçmişle geleceğin bir bütün olarak değerlendirilmesi, kültür mirasımızın gençliğe kazandırılarak korunmasının temin edilmesidir. Sosyal kazanımlarla gençliğin; geçmişten alacağı güç ve kuvvetle düşünce ufkunun genişlemesi ve çok şeyler başarabileceği inancını kazanması sağlanabileceği gibi gerek yurt içi gerekse yurt dışı kültür turizmiyle ekonomik yönden bulunduğu coğrafyaya ayrı bir değer katması mümkün olacaktır. Bu bağlamda arkeoloji geçmişle geleceğin buluşma noktasında önemli bir role sahip bir bilim dalıdır.”
Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Davut Yiğitpaşa ülke olarak üyesi olduğumuz UNESCO'ya kurumların da katılabildiğini belirterek bu minvalde OMÜ'nün de üyelik çalışmaları için ön hazırlık yaptığını ve gerekli kriterleri sağlama noktasında çalışmalar yürüttüğünü sözlerine ekledi.