Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (OMÜSEM), Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünce koordine edilen “Ekranla Değil, Akranla Büyüsün Çocuklar” kampanyası kapsamında, “İnternet Bağımlılığı” başlıklı bir seminer düzenledi. Çocukların dijital ve sosyal medya ortamlarındaki kontrolsüz ve kötü amaçlı yaklaşımlardan korunması, alternatif fiziksel, sosyal ve kültürel yaşam alanlarının yaygınlaştırılması, çocukların bedensel aktivitelere yönlendirilmesi, ruhsal ve sosyal gelişimlerine destek verilmesi amacını güden semineri Öğr. Gör. Dr. Kemal Özcan verdi.

İnternet bağımlılığı nedir?

Özcan, Canik Kültür Merkezi’nde gerçekleşen seminerde internet bağımlılığını tanımlarken “Literatürde internet bağımlılığı; internetin yoğun bir şekilde kullanılması, sürekli internette bulunma arzusu, internette bulunma isteğinin önüne geçilememesi, internette geçirilmeyen zamanlardan keyif alınmaması,  internetten uzak kalındığında yoksunluk belirtilerinin göstermesi, bireyin ailesinden ve sosyal çevresinden uzaklaşması, bunun sonucu olarak da engellendiğinde öfke ve saldırganlık hali şeklinde kendisini ortaya koyan bağımlılık türü olarak yer alıyor” dedi.

İnternet bağımlılığı her yaşta görülebiliyor

Bağımlılıkların; internette oyun, alışveriş, sosyal medya kullanımı, kumar gibi çok sayıda alt türleri olduğunu da belirten Özcan; İnternet bağımlılığının her yaşta ve cinsiyette görülebilmekle beraber, ülkemizde bağımlılığının erkeklerde, kızlara oranla 2-3 kat daha fazla olduğunun altını çizdi. Günlük 3-4 saatten fazla internet kullanımının bağımlılık etkisi meydana getirebileceğini, yaş grubuna göre günlük yarım saat ile iki saat arasında bir sürenin aşılmaması gerektiğini de vurgulayan Dr. Özcan ayrıca,  İnternet-oyun vb. bağımlılıkların biyolojik, psikolojik ve akademik yönden pek çok olumsuz etkisi hakkında da katılımcıları bilgilendirdi.