Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kadın ve Toplum Uygulama ve Araştırma Merkezi (OKTAM), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde depremzede kadınlarla buluşarak dayanışma, dirayet ve metanetin güzel bir örneğini sergiledi.
Türkiye’de büyük bir yıkıma ve acıya sebep olan Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerin ardından afetzedeler, Türkiye’nin farklı illerinde misafir edilirken, OKTAM da düzenlediği dayanışma yemeğiyle OMÜ Konukevi’nde kalan kadın depremzedelerle dayanışarak umudu yeşertti.
OMÜ Konukevi Restoran’da düzenlenen ve kucak açılan depremzede kadınlarda büyük felaketin psikolojik etkisini azaltmak amaçlı programa; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevim Alışır, Rektör Danışmanları Prof. Dr. Nalan Kızıltan ve Doç. Dr. Şener Şentürk, OKTAM Müdürü Prof. Dr. Hatice Kumcağız ve OMÜ’lü kadın akademisyenler katıldı.
Dayanışma programında ilk olarak söz alan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevim Alışır, konuşmasında kadının ailede ve toplumdaki başat rolünü "Öncelikle katılım sağladığınız için çok teşekkür ederim. Kadının emeğini birkaç cümleyle ifade etmek yetersiz kalacaktır. Evet, 8 Mart kadınlar için simge bir gün, ama ben bu farkındalık ve şuurun tek güne sığacağını düşünmüyorum. Kadınlar, yıkıldığında ayağa kalkan ve küllerinden doğan Anka kuşu gibidir. Bu yüzden kadın olmaktan gurur duyuyorum. Kadınlar her yerde; bazen annenin babanın yanında, her zaman evladının arkasında ve eşinin yanında, bazen yarım kalan yolculukta. Ben kadının bir dayanak olmayacağı bir yer bilmiyorum. Hastalıkta eşin yanındadır, bakıma muhtaç olursun, anne çocuğunun baş ucundadır. Desteğe ihtiyaç varken anne babanın kolu kanadı olur. Yaşın, gücün ve kabiliyetin anlamının olmadığı yerde ve yıkılıp ayakta durman gerektiğin her noktada kadın var. Anlamı nasıl tamamlanır bilmiyorum ama yoklukta var olan noktadır kadın. Üzgünüm, kadınlar güçsüzdür diyenlere inat, hep varız ve var olacağız. Bir gün değil, her gün kadının günüdür. Hatırladığınız için hepinize çok teşekkür ederim." sözleriyle ifade etti.
Kendisinin de bir deprem felaketi atlattığını belirten Rektör Danışmanı Prof. Dr. Nalan Kızıltan da "Bu acıların bir daha yaşanmamasını diliyorum. Ben bir depremde doğdum ve 6 ay çadırda yaşadım. Kirişler dostlarımız, gökyüzü çatımız olmuştu. Şu an sahip olduğumuz eşyalarımız sadece makyaj. Temennim odur ki sevdiklerimizle birlikte sağ olalım, her günümüz dostluklarımızla geçsin. Umudumuz yok olmasın. Bugün ben bu masada bir bütün olduğumuzu gördüm. İyi ki varsınız. Birliğimiz ve dostluğumuz daim olsun." diyerek insan hayatındaki en önemli kavramların sevgi ve birlik olduğuna işaret etti.
Son olarak duygu ve düşüncelerini dile getiren OKTAM Müdürü Prof. Dr. Hatice Kumcağız ise paylaşım ve dayanışmanın önemini vurgulayarak şöyle konuştu:
"Bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Merkez olarak planladığımız etkinliklerimizi, ülkemizi ve dolayısıyla her birimizi derinden etkileyen deprem felaketi nedeniyle erteledik. Arkadaşlarımızla birlikte sizleri ziyaret etmek, sizlere misafir olmak istedik. Bizleri kabul ettiğiniz için öncelikle arkadaşlarım adına teşekkür etmek istiyorum. Sizleri ziyarete gelirken de -bizim adetlerimizdendir- elimiz boş gelmeyelim istedik. Evlerimizde bazı yiyecekler hazırladık ve bu hazırladığımız yiyecekleri sizlerle paylaşmak ve sizlerle sohbet etmek için buradayız. Umarım ki yanınızda bulunduğumuzu ve ulaşılabilir olduğumuzu sizlere hissettirebiliriz. Merkezimiz bugüne kadar birçok faaliyet gerçekleştirdi, ben kendi adıma en anlamlı etkinliğin şu an sizlerle birlikte paylaştığımız bu anın olduğunu vurgulamak istiyorum. Tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyor, her birinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.”
Programda Rektör Danışmanı Doç. Dr. Şener Şentürk, eğlenceli küçük oyunlarla deprem mağduru çocuklara moral verdi.
Etkinlik, düzenlenen yemeğin ardından kadın depremzedelere çiçek ve mağdur çocuklara hediye takdiminin ardından sona erdi.