MENU

Kodlamaya Farklı Bir Açıdan Bakış
20 Mart 2019, Çarşamba - 16:36
Güncelleme: 06 Şubat 2020, Perşembe - 13:57
A+ A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi, “Kültür, Bilim ve Sanat Söyleşileri” kapsamında, Fakültenin Konferans Salonu’nda “Kodlama! Sarmal Esaret ve Kimlik İpotekleri” konulu bir konferans düzenledi.

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Eker’in konuşmacı olarak yer aldığı söyleşiye; akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Bilgisayar teknolojisinin ilerlemesiyle son dönemde gündemde olan ve gençlerin yoğun ilgi gösterdiği kodlama hakkında bilgi veren Dekan Prof. Dr. Metin Eker, kodlamanın tanımı, içeriği ve diğer ülkelerde kullanımı ile ilgili bir sunum yaptı.

“Kodlama ve yazılım gençlerin kariyer planlamasında öne çıkmaya başladı”

Kodlamanın ve yazılım alanlarının, özellikle bilgisayara ilgi duyan gençlerin kariyer planlamasında ön plana çıkmaya başladığını ifade eden Prof. Dr. Metin Eker “Bu ilginin birden ortaya çıkmasını ve ekonomik hedef olarak diğer unsurların önüne geçmesini anlamaya çalışıyorum. Kurdukları bilgisayar şirketleri ya da sosyal medya markalarıyla bu işin küresel ticaretini en yüksek düzeyde yapan isimler, gençlerimizde böyle bir mesleki trend (eğilim) oluşmasına yol açtı. Bunun onların meslek seçiminde daraltılmış, kanalize edilmiş bir çizgisellik başlattığını düşünüyorum.” dedi.

Metin Eker “Okullarda da robotik ve yazılım dersleri verilmeye başlandı. Bu dersler eklenirken çocukların spor faaliyetlerini ve ruhsal gelişimini destekleyen derslerin sayısının azaltılmaması gerekiyor.” diye konuştu.

“Kodlamanın zararlarını konuşmada öncü adım atıyoruz”

Kodlamanın faydaları konuşulurken zararları hakkında henüz hiçbir şey söylenmediğine dikkat çeken Dekan Metin Eker, bu açıdan öncü bir adım attıklarını belirterek şöyle devam etti “Bilgilerin yan yana dizildiği ama aralarında ilişkilendirmenin yapılamadığı, kavramsal düşünmenin unutulduğu bir döneme girdik. Görsel ve popüler unsurlar, öğrendiklerimiz arasında bağlantı kurmanın önüne geçti. Görselliğin bilinçaltımızda bir alt yapı oluşturarak tüketim alışkanlıklarımızı belirlediğine dair birçok örnek var. Örneğin yıllarca Japon çizgi filmlerinde ve animasyonlarında geometrik yapı ve robotik unsurlar barındıran karakterleri izledik. Şu an pek çok Japon araba markası, arabaları geometrik ve robotik şekillerde tasarlamaya başladı. Böylece araba alırken farkında olmadan bu tarz arabaları satın almaya meyilli oluyoruz. Bu çizgi filmlerin yayınlanmaya başlandığı 20 sene önceden zihnimizin, programlanmaya başlandığını görüyoruz. Aynı durum bilgisayar oyunları için de farklı bir açıdan geçerli. Oyunlara yerleştirilen İslamfobik kodlamalar, o oyunu oynayanları olumsuz yönde etkileyebilir. Yakın bir zamanda Yeni Zelanda’da yaşanan terör saldırısında bunu gördük.”

Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin Eker’in konuşmasının ardından konferans sona erdi.

X
Secure Login

This login is SSL protected