Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ), Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi, Öğrenci Konseyi ve Ombudsmanlık Topluluğu’nun iş birliğinde düzenlenen "Anayasa Hukukunda Güncel Gelişmeler" konulu konferans, konuşmacı olarak davet edilen Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Prof. Dr. Engin Yıldırım'ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç, Samsun Baro Başkanı Kerami Gürbüz, Çarşamba Kaymakamı Mustafa Güney, Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Keçeligil, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan OMÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Muhsin Oğul, konsey olarak daima öğrencinin yanında olduklarını belirterek "Üniversite öğrencisi olmak, hele ki Hukuk Fakültesi öğrencisi olmak sadece bir meslek edinmek değildir zannımca. Bir düzen, bir nizam yani insanların hayatlarına dokunmak ve o insanların geleceklerine yön verebilmektir. Çünkü hukuk, hürriyet ve adalet demektir. Özellikle yanı başımızda mazlumların kanı akıtılırken bizler adalet diye haykırmalı ve adaletten şaşmamalıyız. Biz üniversite gençliği olarak adaletin savunucularıyız." dedi.
Hukukun en üst noktasında görev almış bir bilim insanını konuk etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Keçeligil de "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve bu özelliğini kuruluşundan bu yana hâkim kılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti devlet ve millet olarak demokratik bir hukuk devleti olmak için de bu zamana kadar her türlü çabayı gösterdi. Temel hak ve özgürlüklerin korunması konusunda da ülkemiz, demokratik hukuk devleti olarak her türlü merhaleden geçti." şeklinde konuştu.
Anayasa Mahkemesinin 1961 Anayasası'yla hayatımıza girdiğini belirten Prof. Dr. Keçeligil, 1982 Anayasası'yla da varlığını sürdüren Mahkemenin, kanunların denetlenmesi açısından çok kıymetli olduğunu sözlerine ekledi.
Öğrencilerin iyi yetişmesi için dersliklerin yeterli olmayacağının altını çizen Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç ise "Bu tür faaliyetler, hem kendi geleceğinize hem de ülkenin geleceği için vereceğiniz hizmetlere katkı sağlıyor. Sağlıklı ve mutlu bir toplum olmanın gereklerinden olan güvenlik, adalet, özgürlük dengesinde bu salondaki pek çok kişi önemli bir görev almaktadır. Gelecekte siz de bu dengenin sağlanmasında önemli görevler alacaksınız. Bu nedenle iyi yetişmeniz, kendiniz ve ülkeniz için çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Rektör Bilgiç, dünyada yaşanan haksızlık ve zulümler karşısında Türkiye olarak özellik güçlü olmamız gerektiğini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Mazlumun da zalimin de gözü bizim ülkemizin üzerinde. Bu gerçeği unutmadan vazifelerimizi iyi bilip çok çalışmalıyız. Hem mazlumlara yardım etmek hem de zalimlerin üzerimizde oynadıkları oyunlar karşısında güçlü durabilmek için ülkemize bunu borçluyuz."
Açılış konuşmalarının ardından "Anayasa Hukukunda Güncel Gelişmeler" konulu konferansını veren Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Prof. Dr. Engin Yıldırım, dünyada ve Türkiye'de anayasa yargısının ortaya çıkışı, Türk Anayasa Mahkemesinin yapısı, işleyişi ve amacı hakkında bilgiler paylaştı.
İlk olarak 1803 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde çıkan anayasa yargısının II. Dünya Savaşı sonrasında yaygınlaştığını ifade eden Prof. Dr. Yıldırım "Özellikle İtalya, Almanya gibi diktatörlükle yönetilmiş devletlerde oluşturuldu bu yargı. Akdeniz diktalarının, Sovyetler Birliği'nin yıkılmasıyla daha da yaygınlaştı. Tekrar diktatörlüğün oluşmasının önüne geçmek, insan haklarını korumak amacıyla devletler bu yargı sistemini kurdu." dedi.
Türkiye'deki Anayasa Mahkemesinin dünyadaki en eski anayasa mahkemelerinden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Engin Yıldırım, Türkiye'de Anayasa Mahkemesinin görevlerini sıralayarak şunları söyledi: "İş yükümüzün önemli bir kısmını bireysel başvurular oluşturuyor. 23 Eylül 2012 tarihinden bugüne kadar toplam 176 bin 677 adet başvuru olmuş. Sonuçlanan ise bu başvuruların 139 bin 338 adedi. Sonuçlanan başvuruların ise büyük bir bölümü kabul edilemez bulundu. Çok küçük bir kesimi kabul edilir bulunarak bölüme sevk edildi. Bu kadar az kabulün sebebi, Anayasa Mahkemesinin temyiz mahkemesi gibi düşünülmesidir. Oysa mahkememiz 'yargılanmada eksik var mı, usulsüzlük var mı, hak ihlali var mı?' Bunları inceler. Özellikle bireysel başvuru hakkı, herkesin adil yargılanma hakkını, temek hak ve özgürlüklerini korumak için var. Mahkemelerin kararına karışmaz."
Anayasa Mahkemesinin yapısı hakkında da bilgiler paylaşan Yıldırım, anayasa hukukundaki güncel gelişmeler konusunda da görüşlerini bildirdi. Gelecek dönemde gündemimizde olmayan konuların ve kavramların hukuksal alanda konuşulabileceğine dikkat çeken Engin Yıldırım "Mesela şu an hayatımıza yeni giren yapay zekâ, ileride hukuk alanında da gündemimize girebilir. Gelecekte yapay zekâya sahip robotların ifade özgürlüklerini, haklarını tartışmaya başlayabiliriz. Hatta belki de hâkimlerin yerini hukukun teknik alanlarında yapay zekâlar alabilir." diye konuştu.
Son olarak Türkiye için büyük bir kazanım olarak gördüğü bireysel başvuru hakkının korunması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Yıldırım "Bu sistem, 5 yıllık henüz emekleme sürecinde olan bir sistem. Başvuru sayısının çok olması ise yargıda ciddi bir reformun gerektiğini gösteriyor. Anayasa Mahkemesi olarak kişilerin hak ve özgürlüklerini korumaktan ve geliştirmekten başka görevimiz ve amacımız yok. Ama bu görev sadece bizim değil; yargı, yasama ile yürütmemenin de görevi ve sorumluluğundadır." dedi.
Konuşmasının sonunda katılımcılardan gelen soruları yanıtlayan Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Prof. Dr. Engin Yıldırım'a, Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç fidan sertifikası takdim ederek verdiği değerli bilgiler için teşekkür etti.
DİNLE