Samsun'un Bafra ilçesindeki Asarkale'de geçen yıl başlatılan arkeolojik kazılarda, Pontus Kralı VI. Mithradates Eupator dönemine ait kalıntılar ortaya çıkarılıyor. Çalışmalar, Samsun Arkeoloji Müzesi Müdürü Kenan Sürül başkanlığında, Samsun Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Bafra Belediyesi iş birliğiyle yürütülüyor.
Kazının bilimsel danışmanlığını, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kasım Oyarçin üstleniyor. Ayrıca OMÜ’den 9 akademisyen ile 10 doktora ve yüksek lisans öğrencisi kazı ekibinde aktif olarak görev alıyor.
Kazı kapsamında kaleye ait birçok yapı ortaya çıkarıldı. Doç. Dr. Oyarçin, şu ana kadar iki sarnıç, bir hapishane, bir fırın ve çeşitli kale içi mekanların gün yüzüne çıkarıldığını belirtti. Ayrıca, basamaklı bir tünelin çıkış noktasını tespit etmek için çalışmalar devam ediyor.
Kazılarda dikkat çeken en önemli buluntulardan biri de, MÖ 5. yüzyıla ait açık hava kutsal mabedi oldu. Bu kutsal alanın, Paflagonya Kaya Mezarları ile eş dönemli olduğu belirtiliyor. Böylece Asarkale’nin, Pontus döneminden çok daha önce yerleşim ve inanç merkezi olarak kullanıldığı anlaşıldı.
"Kale, VI. Mithradates döneminde inşa edilmiş olsa da kutsal mabed, bu dönemden 400 yıl önce kullanılmış bir tapınak," diyen Oyarçin, bölgenin tarihi önemine dikkat çekti.
Kazılarda, Bizans-Pontus savaşlarına ait olduğu değerlendirilen çok sayıda savaş kalıntısı da ortaya çıkarıldı. Bunlar arasında gülleler, ok uçları ve sikkeler yer alıyor. Özellikle yangın sonucu zarar görmüş yaklaşık 150 gülle, dikkat çeken arkeolojik materyaller arasında.
Kale, sadece Pontus döneminde değil, sonrasında da aktif olarak kullanılmış. Doç. Dr. Oyarçin, Bizans döneminde kalenin yeniden yerleşime açıldığını, ardından da Selçuklular tarafından kullanıldığını ifade etti.
Kalenin Kızılırmak’a hâkim konumda yer alması, onu hem ticaret yolları hem de tarım arazileri açısından stratejik bir noktaya dönüştürüyor.
Bafra Arkeoloji ve Etnografya Müzesi Sorumlusu Hasan Dikmen, kazıların ilk etapta bitki temizliğiyle başladığını belirtti. Şu ana kadar kale mimarisinin büyük bölümü ortaya çıkarıldı. Kale surlarının korunması amacıyla, önümüzdeki ay geçici restorasyon çalışmalarına başlanacak.
“Geçici restorasyonla duvarların yıkılmasının önüne geçeceğiz,” diyen Dikmen, çalışmaların hızla sürdüğünü belirtti.
Bu arkeolojik kazı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi öğrencileri için aynı zamanda uygulamalı bir eğitim alanı işlevi görüyor. Lisansüstü öğrenciler, teorik bilgilerini sahada uygulama şansı bulurken, akademik ekip de bölgenin tarihsel katmanlarını bilimsel yöntemlerle ortaya çıkarıyor.