Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ondokuz Mayıs Üniversitesince Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen, "KKTC'nin Türk Dünyası İçerisindeki Stratejik Önemi" konferansa konuşmacı olarak katıldı.
Samsun’da gün boyu temaslarda bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ondokuz Mayıs Üniversitesinin (OMÜ) davetlisi olarak AKM’de "KKTC'nin Türk Dünyası İçindeki Stratejik Önemi" konulu konferans verdi. Konferansın sonrasında OMÜ’nün Fahri Doktora payesini kabul eden Cumhurbaşkanı Tatar, bu unvanın kendisi için büyük bir onur olduğunu söyledi.
OMÜ Gençlik Topluluğunun katkılarıyla düzenlenen programa; Vali Orhan Tavlı, Samsun Milletvekili Murat Çan, Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın, Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanı Tuğamiral Ahmet Bahadır, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Alper Kesten, Prof. Dr. Çetin Kurnaz, Prof. Dr. Ayşe Pınar Sumer, Üniversite Genel Sekreteri Doç. Dr. Erhan Burak başta olmak üzere Samsun protokolü, Kıbrıs Gazileri, Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, OMÜ senato üyeleri, akademisyenler ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Konferansta önemli değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuşmasında, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu, Türk insanının bağımsızlığına, hürriyetine en zor koşullarda bile bedeller, şehitler vererek sahip çıkmasının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne de ilham kaynağı olduğunu söyledi.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, “Milli bilincimizi koruyabilmek adına büyük mücadele verdik”
Milli bilinçlerini koruyabilmek adına büyük mücadele verdiklerini vurgulayan Tatar, "Hamdolsun, milletimiz hep yanımızda oldu. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında buradan oraya öğretmenler gönderildi. Buradan oraya askeri ve siyasi yapıyı örgütleyebilmek için komutanlar, sancaktarlar gönderildi. Her yerde Kıbrıs Türkü'nün varlığını, güvenliğini koruyabilmek, Türk Mukavemet Teşkilatı'nın oluşması için çok çalışmalar yapıldı." diye konuştu.
Bu çalışmaların gerçek manada milli stratejinin yansımaları olduğuna işaret eden Tatar, şöyle devam etti:
"1071 Malazgirt Savaşı, 1453 İstanbul'un fethi, 1571 Kıbrıs'ın fethi ile bu coğrafyadaki varlığımıza Güneydoğu'dan Tekirdağ ve İstanbul ötesi, en güneydeki bağımsız bir Türk devleti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de buralardaki Türk Dünyası vazgeçilmez unsurları ve artık bizlerin kökleri olan soyuyla, köküyle, milli birliğiyle, değerleriyle, maneviyatıyla, kültürüyle ve geçmişten gelen o gönül birliğiyle Orta Asya'dan, Kazakistan'dan, Özbekistan'dan, Kırgızistan'dan, Azerbaycan'dan, Kafkasya'dan, Anadolu'ya ve en güneydeki Türk devleti olan Akdeniz'deki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile işte büyük Türk dünyasının temel parametrelerini oluşturmaktadır. Bunlar evet, konuşuyoruz konuşması kolay. Bunlar, binlerce yıllık büyük mücadelelerin neticesi olarak ortaya çıkmıştır."
“Türk dünyasının daha da güçlü olabilmesi için dil birliğini önemli”
Türk dünyasının daha da güçlü olabilmesi için dil birliğinin önemine işaret eden Tatar, Türk Akademisi ve Türk Dil Kurumu tarafından geçtiğimiz eylül ayında Bakü'de düzenlenen Ortak Alfabe Komisyonu Toplantısında Ortak Türk Alfabesi projesi üzerinde mutabakata varılması tarihi bir adım olduğunu ifade etti. Tatar "Yeni 5 harfin eklenmesiyle milli birliğin güçlenebilmesi için aramızdaki o potansiyel gücün daha da pekişebilmesi için dil birliği çok önemli." diye konuştu.
“Türk milleti binlerce yıllık bir geleneğe sahip”
Tatar, Türk milletinin binlerce yıllık bir geleneğe sahip olduğunu ifade ederek, binlerce yıllık milli varlığıyla, her türlü geleneğiyle soyuyla, sopuyla, köküyle, değerleriyle maneviyatıyla varlığını sürdürebilen ve Doğu Akdeniz'e kadar, Kıbrıs'a kadar gidip orada 350 yıl kesintisiz Osmanlı Devleti'nin hükümdarlığında oradaki varlığını sürdürebilen bir gelenekten gelen soylu bir milletin evlatları olduklarını vurguladı.
“Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyılında gençlerin aldığı eğitimle milletine büyük hizmetler verecek”
Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılında gençlerin aldığı eğitimle milletine büyük hizmetler vereceğine inandığını ifade eden Tatar, "Türkiye Cumhuriyetimizin daha müreffeh yarınlarına imza atabilecek gençlere bu konuşmayı yapmaktan dolayı mutluyum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de bizlerin ve sizlerin ayrılmaz kopmaz bir parçası. Bir bütün olarak bu coğrafyada milli varlığımızı sürdürmek için birlikte geleceğe yürürken gençler aranızdaki bağları bu iletişim çağında daha da güçlenmesini temenni ediyorum. Çünkü biz bir bütünüz biriz ve beraberiz. Daha güçlüyüz daha da güçlü olacağız. Çünkü binlerce yıllık değerlerimizle bu günlere geldik. " şeklinde konuştu.
Vali Tavlı, “Kuzey Kıbrıs Türk halkının özgürlüğe kavuşmasını sağlayan Barış Harekâtı’nın 50. yıl dönümünü büyük bir onur, gurur ve coşkuyla kutluyoruz”
Programın açılışında konuşan Vali Orhan Tavlı, “Sayın Cumhurbaşkanım; Kuzey Kıbrıs Türk halkının özgürlüğe kavuşmasını sağlayan Barış Harekâtı’nın 50. yıl dönümünü büyük bir onur, gurur ve coşkuyla kutladığımız bu önemli yılda zat-ı alinizi Millî Mücadele’nin ilk adım şehri Samsun’umuzda misafir etmekten büyük bir mutluluk, onur ve gurur duyuyoruz. Karadeniz’in incisi Samsun’umuza hoş geldiniz, bereketler getirdiniz. Kıbrıs Türk halkının özgürlüğe kavuşmasını sağlayan Barış Harekâtı’nda can veren aziz şehitlerimiz ile birlikte Kıbrıs Barış Harekâtı’nın mimarları olan dönemin Başbakanı Sayın Bülent Ecevit’i, Başbakan Yardımcısı Sayın Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı, son nefesine kadar Kıbrıs davası için mücadele eden Sayın Alparslan Türkeş’i, Kıbrıs Türklerinin egemenlik ve özgürlük mücadelesinin önderleri merhum Dr. Fazıl Küçük’ü, merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı, diğer devlet ve siyaset adamlarımızı, ebediyete irtihal etmiş kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“21. yüzyıl Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yüzyılı olacaktır”
Kıbrıs Türkü’nün varlığı, hakları ve hürriyeti için cesaretle savaşan devlet adamlarına ve hayatta olan kahraman gazilere sağlık ve huzur dolu uzun ömürler dileyen Tavlı, “Cumhurbaşkanım, ilimizi teşriflerinizden dolayı zat-ı alinize şükranlarımı sunuyor, Ondokuz Mayıs Üniversitesi senatosu tarafından şahsınıza takdim edilecek Fahri Doktora payesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. 21. yüzyıl Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yüzyılı olacaktır. Cenab-ı Allah’ım yar ve yardımcımız olsun. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yaşasın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti, yaşasın Türk Milleti!” şeklinde konuştu.
Rektör Aydın, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, hepimiz için bedeli defaatle ödenmiş bir vatan toprağıdır”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde ağırlamaktan büyük onur duyduğunu dile getiren Rektör Prof. Dr. Fatma Aydın, "Bu onurun öğrencisinden öğretim elemanına, idari personelinden yönetime kadar çok özel bir anlamı var. Yavru Vatan'ın egemen bir devlet olarak kabul edilmesi için milli bir mücadele veriyorlar. Ondokuz Mayıs Üniversitesi de 1919 yılında milli mücadele meşalesinin yakıldığı ve bağımsızlığa giden yolda ilk adımın atıldığı şehrin üniversitesidir. Şairin dediği gibi ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.’ Hepimiz yürekten inanıyoruz ki tarihi, ekonomik, siyasi, kültürel ve jeopolitik bakımdan çok önemli bir konumda bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, hepimiz için bedeli defaatle ödenmiş bir vatan toprağıdır." diye konuştu.
"Türkiye Cumhuriyeti, ihtiyaç duyulduğunda inisiyatif alma noktasında gerekli iradeyi ve kararlılığı ortaya koymuştur"
Üç kıtanın birleştiği bir konumda bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Türkiye için önemli bir prestij meselesi olduğunu söyleyen Rektör Aydın, "Türkiye Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti aynı zamanda Anadolu'nun doğal ve coğrafi bir uzantısı olması bakımından da ciddi bir güvenlik noktası anlamı da taşımaktadır. Anadolu'nun, Türk dünyasının dünyaya açılan en önemli kapısı olduğu dikkate alındığında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bütün Türk devletleri için taşıdığı stratejik önem de ortaya çıkmış olur. Diğer taraftan Rusya'dan Amerika'ya, İngiltere’den Fransa'ya kadar bütün küresel güçler için Kıbrıs, Orta Doğu'nun ve Doğu Akdeniz’in anahtarı ve kilidi konumundadır. Bu bağlamda Türkiye'ye sadece 70 km mesafede bulunan Kıbrıs'a yüzlerce, binlerce kilometre mesafedeki güçlerin ilgisini doğru değerlendirmek gerektiği kanaatindeyim. Sayın Cumhurbaşkanım, saygıdeğer misafirlerimiz Kıbrıs, en huzurlu dönemini Osmanlı hâkimiyetinde yaşamıştır. Ne var ki Rum kesimi ve destekçileri tarafından tarihsel süreçte birçok entrikaya ve sinsi plana sahne olmuştur. Buna karşılık Türkiye Cumhuriyeti başta 1974 Barış Harekâtı olmak üzere, gerekli müdahaleleri yaparak Kıbrıs Türklerinin günümüzde hepimizin derin bir üzüntüyle, öfkeyle ve şaşkınlıkla şahit olduğumuz Gazze'dekine benzer bir soykırım yaşamasına engel olmuştur. Benzer biçimde Karabağ'ın Ermeni işgalinden kurtarılması sürecinde önemli katkılarda bulunan Türkiye Cumhuriyeti, ihtiyaç duyulduğunda inisiyatif alma noktasında gerekli iradeyi ve kararlılığı ortaya koymuştur. Bizler de Türkiye Cumhuriyeti'nin yüksek öğretim kurumları olarak üzerimize düşen her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. Kaldı ki son derece anlamlı ve özel mesajlar içerdiğini düşündüğümüz bu programla da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Türk dünyasındaki stratejik önemini ortaya koymayı ve bunu kamuoyuna duyurmayı hedeflemiş bulunuyoruz." şeklinde konuştu.
"Hayasız akınlara ve planlara karşı uyanık olmak ve ülkemiz için işimize canla başla çalışmak, hepimizin öncelikli görevidir"
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklı davasını bütün dünyaya duyurma noktasındaki çalışmaları sebebiyle Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'a fahri doktora verileceğinin altını çizen Prof. Dr. Fatma Aydın, "Halihazırda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk Devletleri Teşkilatında Macaristan ve Türkmenistan'la birlikte gözlemci ülke konumundadır. Dileğimiz; bütün dünyaca egemenliği tanınmış bir ülke olarak en kısa zamanda Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan gibi tam üye ülke konumunu kazanmasıdır. Hatırlayacağınız üzere 2004 yılındaki referandumda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki soydaşlarımız, Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan ve kamuoyunda Annan Planı olarak bilinen çözüm önerilerine yüzde 65 oranında evet derken, Rum tarafı yüzde 75 oranında hayır diyerek adadaki çözümsüzlüğün hangi taraftan kaynaklandığını somut biçimde ortaya koymuşlardı. Buna rağmen Avrupa Birliği, referandum öncesinde verdiği bütün sözleri unutarak Birleşmiş Milletler'in çözüm önerilerine hayır diyen Rum kesimini tam üyeliğe kabul etmiştir. Bizim bu süreçlerden çıkaracağımız sonuç, milli marşımızda ‘Arkadaş! Yurduma alçaklar uğratma, sakın, siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın’ mısralarla somutlaşmış uyarıyı akıldan çıkarmamaktadır. Dolayısıyla hayasız akınlara ve planlara karşı uyanık olmak ve ülkemiz için işimize canla başla çalışmak, hepimizin öncelikli görevidir. Bu duygu ve düşüncelerle Ana Vatan'dan Yavru Vatan'a istiklâlimiz ve istikbâlimiz uğrunda mücadele edenleri ve bu yolda canlarını veren aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor, hepinizi saygı ile selamlıyorum." ifadelerini kullandı.
OMÜ Gençlik Topluluğu Başkanı Turna, “Genç arkadaşlarımızla birlikte daha iyisi için çalışmaya devam edeceğiz”
OMÜ Gençlik Topluluğu Başkanı Aslıhan Turna ise, “2010 yılında kurulan topluluğumuz, düzenlediğimiz etkinliklerle üniversitemizin en aktif öğrenci topluluklarından biri olmayı başarmıştır. Pandemi sürecinde çevrimiçi platformlar üzerinden etkinliklerimize devam ederek, aramızdaki bağı hiç koparmadık. Pandemi döneminde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar, başta olmak üzere birçok değerli ismi sizlerle buluşturduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın katılım sağlaması bizi çok onurlandırdı. Bu vesileyle, üniversitemiz ve ülkemiz için genç arkadaşlarımızla birlikte daha iyisi için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
OMÜ’den KKTC liderine fahri doktora
Konferans ardından KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın tarafından Fahri Doktora binişi ve diploması sunuldu. Cumhurbaşkanı Tatar’a fahri doktora unvanı, OMÜ Senatosunun 02.10.2024 tarih ve 2024/289 sayılı kararı uyarınca verildi. OMÜ Senatosunun, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin uluslararası diplomasi alanındaki üstün hizmetleri, Kıbrıs sorununda 'iki devletin egemen eşitliği' prensibine olan bağlılığı ve Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ilişkileri güçlendirmedeki katkıları nedeniyle KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a fahri doktora unvanı verme kararı aldığı açıklandı.
Tatar, yoğun ilgi gören programdan sonra öğrenciler başta olmak üzere katılımcılarla fotoğraf çektirdi. Tatar, daha sonra Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın'ı makamında ziyaret ederek bir süre görüştü.