Bu yıl Samsun’da düzenlenen “6. Karadeniz Dermatolojide Yenilikler Sempozyumu”nda sağlık alanında yaşanan son gelişmeler tartışıldı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) öğretim üyesi dermatoloji (cildiye) uzmanı Prof. Dr. Müge Güler Özden’in kongre başkanlığını yaptığı sempozyumda cilt kanserleri ve hastalıklarıyla alakalı yenilikler, tedavi yöntemleri, tanı ve bu hastalıklarla mücadele yöntemleri masaya yatırıldı.

Prof. Dr. Özden: “Yeni tedavi imkânları artık ülkemizde de var”

OMÜ Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Müge Güler Özden, Amerika'da sağlık otoriteleri tarafından ‘çığır açan tedaviler’ olarak onay alan yeni tedavi imkânlarının şiddetli alerjik egzaması olan hastalara yönelik çok başarılı sonuçlar verdiğini ve uygun hastalar için OMÜ'de uygulandığını vurgulayarak şunları dile getirdi:

“Karadeniz Dermatolojide Yenilikler Sempozyumu’nun bu yıl 6’cısını Samsun'da gerçekleştiriyoruz. Ülkemizden 100’ün üzerinde hekim katılımcı ve 50’nin üzerinde konuşmacı, dermatoloji ve kozmetoloji (kozmetik dermatoloji) bilimindeki yenilikleri tartıştığımız sempozyumumuzda buluştu. Bu yılki sempozyumumuzda geçen yıllarda olduğu gibi sedef hastalığının tedavisindeki yeniliklerin yanı sıra, alerjik egzama olarak bilinen ‘atopik dermatit’ hastalığının tedavisinde çok büyük yenilikler paylaşılacak. Amerikan sağlık otoritelerinin 'çığır açan tedaviler' vurgusuyla onayladığı bu yeni tedavi imkânları artık ülkemizde de var. Alerjik egzaması şiddetli olan hastalara Üniversite Hastanemize başvurmalarını ve bu tedaviler hakkında bilgi almalarını öneriyorum. Sempozyumda ayrıca kozmetik dermatoloji alanında da yenilikler, yeni yaklaşımlar ve yeni uygulama teknikleri tartışılacak.”

“Sempozyumumuz, bölgemize çok büyük bir katkı sunmakla birlikte bölgeden katılan uzmanlara da ücretsiz burs sağlıyor”

Sempozyum sayesinde birçok yeniliğin kamuoyuna duyurulduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Müge Güler Özden, “6. Karadeniz Dermatolojik Yenilikler Sempozyumu'nda Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen akademisyenler, uzmanlar ve asistanlarla bir arada olmaktan dolayı çok mutluyuz. Sempozyumumuz, bölgemize çok büyük bir katkı sunmakla birlikte bölgeden katılan uzmanlara da ücretsiz burs sağlıyor, bu açıdan gerçekten gurur duyuyoruz. Bu yıl gerçekten çok önemli konular, çok önemli yenilikler tartışılacak. Sedef hastalığının yanı sıra, başka hastalıklara ilişkin de önemli gelişmeler oldu. Örneğin 'vitiligo', yani halk arasında ‘ala’ olarak bilinen alerjik egzamalı hastalıklar için de yeni gelişmeler, yeni tedaviler tartışılacak bu sempozyumda.” dedi.

“Sedef ve alerjik egzama hastalarının tedavilerinde çok büyük gelişmeler oldu”

Cilt ve cilt altı kanserlerinde uygulanan tedavi ve tanı yöntemlerinde çok büyük yenilikler yaşandığının altını çizen Özden, “Tekrar bir kez daha bu sene, bu vesileyle sedef ve alerjik egzama hastalarının tedavilerinde çok büyük gelişmeler olduğunu bilmelerini, bu konuda uzman merkezlere mutlaka başvurmalarını tekrar hatırlatmak istiyorum.” şeklinde konuştu.

“Tırnak dibinde görülen siyah leke, cilt kanseri öncüsü olabilir”

Tırnak dibinde görülen siyah lekenin bir cilt kanseri öncüsü olabileceğini ve geç kalındığında çok hızlıca ölümcül olabilecek bir tümöre dönüşebileceğini belirten Prof. Dr. Özden, konuşmasına şöyle devam etti:

“Sempozyumumuzun ana konularının ilkinde çıban ya da ‘köpek memesi’ hastalığı olarak bilinen hastalıkların tedavisindeki büyük gelişmelerden bahsedeceğiz ki bu da söz konusu yeniliklerden biri. Tırnaklarda lekeler, daha doğrusu siyah çizgilenmeler cilt altı kanserinin bir bulgusu olabilir. Cilt kanseri, aynı cildin herhangi bir yerinde görülebileceği gibi tırnak dibinde de gelişebilir. Dolayısıyla vücutta bir ben görüldüğünde, bunun bir dermatolog tarafından bilgisayar desteğinde muayene edilmesi gerekir. Tırnak dibinde görülen bir siyah leke, gerçekten ciddi anlamda bilgisayarla muayene edilmesi gereken bir cilt kanseri öncüsü olabilir. Cilt kanseri, erken müdahale edilirse kurtulunabilecek ve hastanın yüzde 90 oranında şifa bulabileceği bir hastalık. Bu hastalığa neden olan tümör, tedaviyle düzelebilecek iyi huylu bir tümörken, geç kalındığında çok hızlıca ölümcül olabilecek, şiddetli ve agresif bir tümöre dönüşebilmekte. Bu nedenle erken teşhis çok önemli.”

Hekimler tedavi ve tanı yöntemlerindeki yenilikleri aktardı

120’den fazla katılımcının yer aldığı sempozyumda 58 uzman hekim sunum yaptı. Sunumlarda hekimler tarafından tırnak biyopsi teknikleri, flep teknikleri, hidradenitis suppurativa tedavisi, psoriasis (sedef) ve  çocuk psoriasis tedavisi, androgenetik alopesi tedavisi, lazerlerin kullanım alanları, botulinum toksinin kozmetik dışı endikasyonlarda kullanımı, biyostimulan dolgular, ürtiker hastasına yaklaşım, alerji testlerinin yeri, HPV aşılarında güncel gelişmeler, tırnak hastalıklarında alternatif tedaviler, akne-demodeks-rosacea’da (gül hastalığı) tedavi ve kozmetik bakım önerileri, dudak dolgusu uygulama teknikleri, ameliyatsız yağ yakma teknikleri gibi birçok konu işlendi.