29 Ekim Dünya Sedef Hastaları Günü, sedef ve/veya psöriyatik hastalığına yönelik toplumsal farkındalığı oluşturmak ve sedef hastalarının tedaviye erişimini arttırmak için her yıl kutlanıyor.
Günün anlam ve önemine istinaden Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilgün Şentürk, bir video yayınladı. Prof. Dr. Şentürk, hastalığın önemini ve tedavileri ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
“Psoriasis yani Sedef hastalığı üzerinde hastalığa ismini veren sedefi beyaz renk kepeklenmeler bulunan kızarıklıklar ile karakterize kronik bir hastalıktır. Ortaya çıkmasında genetik yatkınlık en önemli rol oynamaktadır. Genetik yakınlıkla birlikte bir takım çevresel faktörler de (enfeksiyon, stres, bazı ilaçlar) bu hastalığın ortaya çıkışını kolaylaştırmaktadır.
Lezyonlar deride, diz dirsek gibi bölgelerde ortaya çıkarlar. Dışardan görünebildiği için sedef hastalığı hastaların yaşam kalitesini oldukça olumsuz etkilemektedir. Sedef hastalığında farklı sistem tutumları da görülebiliyor. En sık gördüğümüz birliktelik eklem tutumu olarak karşımıza çıkıyor. Bunun yanı sıra sedef hastalığı; çölyak, şeker, kalp, obezite ve bağırsak hastalarında normal popülasyondan daha sık olarak karşımıza çıkmaktadır.
Obeziteye özellikle değinmek istiyorum, yapılan çalışmalarda sadece kilo vermenin bile sedef hastalığını azalttığı görülmektedir. Yine kilo vermek birçok tedavinin de etkin olmasını sağlamaktadır. Önceleri sedef hastalığı tedavisi olmayan bir hastalık olarak adlandırılmaktaydı. Günümüzde sedef hastalığı konusunda çok etkili tedaviler geliştirilmiştir. Bu tedavilerle hastaların tamamen iyileşmesi mümkün olmaktadır. Hastalık vücuttan tamamen silinmese de bu ilaçlarla lezyonsuz yaşamaları mümkün hale gelmiştir.
Son olarak sedef hastalığı tedavi edilebilir bir hastalıktır. Size uygun tedavinin planlanması için mutlaka dermatoloğunuza başvurunuz.”
Videoyu aşağıdaki bağlantıya tıklayarak izleyebilirsiniz.