12 - 18 Mayıs Hemşirelik Haftası kapsamında uluslararası katılımlı “V. Hemşireliği Güçlendirme Sempozyumu”, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünün ev sahipliği ve OMÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi (SUVAM) iş birliğiyle düzenlendi.
Sempozyum öncesinde İnovatif Hemşireler Derneği Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Yeliz Doğan Merih tarafından verilen “Hemşirelikte İnovasyon ve İnovatif Ürün Geliştirme” kursuna katılan yaklaşık 50 hemşire kursun, klinik süreçlere inovatif (yenilikçi) bir gözle bakılması konusunda farkındalık kazandırdığını belirtti. Ayrıca Dr. Öğr. Gör. Ayşe Metin, 10 öğrencinin katıldığı “Hemşirelik Öğrencileri için Bakım Davranışları Kursu”nun eğitmenliğini üstlendi.
Sempozyum 12 Mayıs 2022 Perşembe günü Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Özen Kulakaç’ın açılış konuşmasıyla başladı. Kulakaç, hemşirelerin; eğitim ve uygulamaları ile toplumsal katkılarını en üst düzeye çıkaracak şekilde düzenlemelerinin önünde sanılandan çok daha fazla ve derin engeller bulunduğunu ve pandeminin hemşirelerin karşı karşıya olduğu politik, ekonomik, kurumsal engelleri daha görünür hâle getirdiğini belirterek hemşirelerin haklarına ve hemşireliğe yatırım yapmanın gerekliliğine dikkat çekti.
Açılışa; OMÜ Sağlık Bilimleri Dekanı Prof. Dr. Murat Terzi, OMÜ Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Fatih Özkan, Hemşirelik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Şenay Arlı hemşireliğin ve günün önemine ilişkin konuşmalarıyla katıldı.
Sempozyumun ilk günü, açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Gülseren Kocaman’ın “Neden Hemşireliğe Yatırım Yapılmalı? Bakımın Bireylere, Topluma ve Ekonomiye Katkısı” konulu açılış konferansı ile başladı. Prof. Dr. Kocaman, dünya çapında yaşanan Covid-19 salgınında hemşirelerin öneminin bir kez daha anlaşıldığını vurgulayarak "Pandemi evrensel olarak göstermiştir ki hemşirelerin ciddi şekilde fiziksel, ruhsal, sosyal ve politik güçlenmesine ilişkin yatırımlar gelecekteki sağlık bakım hizmetlerinin en temel güvencesini oluşturmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Sempozyumda sonrasında oturumlara geçilirken birinci oturumda organize edilen “Pandemide Hemşirelik: Yatırımlar, Haklar ve Sonuçlar” konulu panelde ilk olarak Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Eğitim ve Sertifikasyon Hizmetleri Daire Başkanı Gülsen Topaktaş söz aldı. Daire Başkanı Topaktaş, Sağlık Bakanlığının; hemşirelikte uzmanlaşmayı güçlendirme stratejisi doğrultusundaki mevcut sertifikasyon programları ve bu programlara ilişkin uygulamalarda karşılaşılan sorunlara yönelik faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Panelin ikinci konuşmacısı Türk Hemşireler Derneği (THD) Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Azize Atlı Özbaş, pandemi döneminde Türk hemşirelerinin yaşadığı sorunlar ve TDH’nin, tüm süreçlerde hemşire haklarının korunması ve iyileştirilmesi adına yürüttüğü aktif çalışmalara dair bilgi verdi. Başkan Özbaş, konuşmasında hemşirelik hakları hususunda kamuoyu farkındalığı oluşturmak için Hemşirelik Haftası'nda yürütülecek olan sosyal medya kampanyasına dair detaylar da paylaştı.
Sempozyum programının öğleden sonraki ikinci oturumu Dr. Öğr. Üyesi Rüveyde Aydın’ın “Hemşireliğe Yatırım Yapın: Küresel Sağlığı Güvence Altına Almak için Haklara Saygı Gösterin” adını taşıyan ICN (International Council of Nurses - Uluslararası Hemşireler Konseyi) temalı sunumuyla başladı. Aydın, konuşmasında "ICN, hızla değişen dünyada hemşire haklarının iyileştirilmesi için maddi, politik ve sosyal yatırımların yapılmasının önemli olduğuna işaret etmektedir." dedi.
İkinci oturum, “Mesleki Bir Yatırım Olarak Özgürleştirici Bilme ve Hak Arama Davranışı” başlıklı panel ile devam etti. Panelin ilk konuşmacısı olan Dr. Glenn Valdez, özgürleştirici bilme sürecinin, doğrudan hemşireliğin etik kodları ve hasta hakları savunuculuğu rolü ile ilişkili olduğunu ancak bu sürecin, hemşirenin kendi haklarını ve kendi savunuculuğunu fark etmesiyle geliştiğini dile getirdi.
Ardından söz alan Doç. Dr. İlkay Boz, hemşirelerde özgürleştirici bilmenin gerçekleşebilmesi için bir değer okuryazarlığına (value literacy) sahip olmanın önemi üzerinde durarak hemşirenin profesyonel ve bireysel olarak hakkını savunmasının, ahlaki bir gereklilik ve profesyonel hemşirelik uygulamalarının bir parçası olduğunu bildirdi.
İkinci oturumun son konuşmacısı olan uzman hemşire Semra Mert Haydari ise temel hemşirelik eğitimi sürecinden başlayarak bireysel deneyimleri üzerinden aktif hak arama davranışının; bakım sürecinde, klinik ve organizasyonel süreçlerde nasıl şekillendiğini anlattı. Haydari, doğru hak arama davranışının, mezuniyet sonrası dönemde doğru kaynakların kullanımıyla ortaya çıkacağını vurguladı.
Sempozyumda ikinci günün sabah oturumunda Yönetici Hemşireler Derneği Başkanı Prof. Dr. Ülkü Baykal “Pandemi Döneminde Sağlıkta Eşitsizlik ve Hemşirelik” konferansı ile katılımcılara hitap etti. Baykal, sunumunda pandemiyle birlikte hemşirelerin zorlayıcı çalışma şartlarının daha da ağırlaştığına, özellikle pandemi döneminde mesleğe yeni başlayan hemşirelerin bu süreçte en çok travmatize olan grup olduğuna dikkat çekti.
Ardından programda “Hemşireliğin Geleceği: 'Burada' Olmak ya da Olmamak” konulu panele geçildi. Panelin ilk konuşmacısı OMÜ SUVAM Hemşirelik Hizmetleri Müdürü hemşire Şebnem Kayan, pandemi döneminde yönetici hemşire olarak deneyimini paylaştı. Müdür Kayan, devamında "Pandemi döneminde SUVAM'da hemşirelerin dilek ve taleplerinin yerinde alınması ve gözlenmesi, hemşire desteğinin gerekli olduğu durumlarda iş yükünün adil dağılımının göz önünde bulundurulması ve bu yönde planlamaların yapılması suretiyle yönetsel destek sağladık. Ayrıca bu dönemde en çok talep, kişisel koruyucu ekipmanın sağlanması yönünde oldu ve ve kurumumuz da buna en üst düzeyde buna yanıt verdi." dedi.
Panelin konuşmacılarından Memorial Sağlık Grubu Hemşirelik ve Hasta Bakım Hizmetleri Grup Müdürü uzman hemşire Ümmühan Dirican, pandemide hemşirelerin güçlendirilmesi ile ilgili özel hastane yönetici deneyimini katılımcılara aktardı. Dirican, bu süreçte özellikle pandeminin yoğun zamanlarında etkin yönetim ve ekipman desteğinin sağlandığı ve ek olarak hemşirelerin psikososyal yönden güçlendirilmeleri için çalışmaların yürütüldüğünü ifade etti.
Üçüncü oturumun son bölümünde hemşire Pakize Durmaz, İngiltere’de hemşire olma deneyiminden bahsetti. Durmaz, İngiltere’de hemşireliğin toplumda saygın bir meslek olduğunu ve hatta İngiltere Başbakanı'nın taburcu olduktan sonra bakım veren hemşirelerin isimlerini tek tek belirterek kendilerine teşekkür ettiğini hatırlattı.
Hemşire Kenan Ören de Amerika’da hemşirelerin farklı alanlarda uzmanlaşmasının gerekli olduğuna değinerek bu ülkede hemşireliğin bilişsel olarak yorgun hissettiren entelektüel bir görev olarak algılandığını belirtti.
Atatürk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinde görev yapan Hemşire Gamze Koç ise Türkiye’de hemşire olmaya ilişkin deneyim paylaşımında bulunurken, pandemi döneminde hemşirelerin bu süreçte Üniversite Rektörlüğü ve Hemşirelik Hizmetleri Müdürlüğü tarafından psikososyal olarak desteklendiğine atıfta bulundu.
Sempozyumun son oturumundaki “Pandemide Hemşirelik Eğitimi” temalı panelde söz alan Hemşirelik Eğitimi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hülya Okumuş, hemşirelik eğitimindeki teknoloji kullanımının pandemiyle birlikte farklı bir boyuta taşındığına vurgu yaparak "Artık pandemi öncesindeki klasik yöntemlere geri dönmek mümkün değil, yeni normal olarak adlandırılan süreç bu şekilde işliyor." diye konuştu.
Panelin devamında Prof. Dr. Mağfiret Kaşıkçı, Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Fakültesinin pandemi deneyimlerinden söz ederek öncelikle YÖK kararlarının takip edildiğini, uzaktan eğitim aktivitelerinin ölçme-değerlendirme sistemine entegre edildiğini dile getirdi.
Panelde Bosna örneğini veren Dr. Mirza Oruç da pandemi döneminin hemşirelik eğitimi açısından zorlayıcı bir süreç olduğuna ve süreçte yapılan değişimlerin odağında öğrencilerin sağlıklarının korunmasının amaçlandığına işaret etti.
OMÜ Sağlık Bilimleri Hemşirelik Bölümünün deneyimlerine odaklanan Prof. Dr. İlknur Aydın Avci ise Hemşirelik Bölümünün, Türkiye’de pandemi döneminde uzaktan eğitime en hızlı başlayan bölümler arasında olduğunu vurgularken bu süreçte öğrenim çıktılarına ulaşılması için beceri videolarının, çevrim içi atölye ve bire bir uygulamaların, web araçlarının yer aldığını aktararak bu amaçla üst düzeyde faaliyet yürütüldüğünü sözlerine ekledi.
2 gün süren programda sempozyum genel olarak değerlendirilirken bildiriler ve öğrenci eğitim materyali yarışması dereceleri de açıklandı. Kapanışta Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Özen Kulakaç, sempozyum programının bine yakın kişi tarafından izlendiğini belirttikten sonra destek veren tüm öğretim elemanları ve öğrenciler ile OMÜ SUVAM temsilcilerine teşekkürlerini sundu.
Sempozyum Eş Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Seval Ağaçdiken Alkan da sempozyuma katkı veren tüm akademisyen, hemşire ve öğrencilere şükranlarını iletti.
Sempozyum, ödül belgelerinin takdiminin ardından sona erdi.