Çanakkale Savaşları ve Zaferi, Türk milletinin kendisine vurulmak istenen prangaları parçaladığı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.” sözünü bir milletin şahsında vücuda getirdiği Millî Mücadelemizin zeminini teşkil etmiştir. Ünlü şairimiz Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın da dizelerine kaydettiği gibi “Çanakkale, Yeni Türkiye’nin önsözü” olarak Kurtuluş Savaşı’nın ve zaferin yolundan alıkonulamaz ilk ve tek istikameti olmuştur.

Kahramanlığın ve fedakârlığın maneviyat ruhuyla buluşarak nefes verdiği Çanakkale Zaferi, aynı zamanda Millî Mücadele’nin önderi ve Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün başarısı, dehası, kahramanlığı ve azmiyle tarih sahnesinde ayak seslerinin duyulduğu hayati bir dönemeçtir.

Çanakkale Savaşı’nda kahraman vatan evlatları bir toprağı vatan kılabilecek iradeyi ve haletiruhiyeyi, şehadete “Allah Allah” nidalarıyla koşarak canlarıyla ve kanlarıyla toprağa nakşetmişler ve Çanakkale’yi geçilmez kılmışlardır. Şair ve edebiyat tarihçimiz Necmettin Halil Onan da bu destansı ruhu ve kahramanlarımızın Çanakkale Savaşları’ndaki vatan savunmasını ünlü dizelerinde kayıt altına almıştır. Çanakkale harekât alanındaki Gelibolu sırtlarında hem gözlerimize hem de kalplerimize kazınan şu dörtlük, bu şanlı zaferin nasıl bir millî tılsımı barındırdığını unutulmayacak biçimde dile dökmüştür:

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Milletimizin ve vatanımızın kalbinin topyekûn ve aynı ritimle attığı, düşmanın Türk milletinin çelikten iradesiyle karşılaştığı Çanakkale Zaferimizin 105. yıl dönümünde bir milletin kaderi için toprağa düşen, bugünümüzü o günlerdeki kahramanlıklarıyla inşa eden şehitlerimizin aziz hatıralarını rahmet, minnet ve saygıyla yâd ediyorum.

Prof. Dr. Sait BİLGİÇ
Rektör